02.04.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Mert İnan
DHKP-C’nin rehine eyleminde şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın lise yıllarında hem okuyup, hem terzilik yaptığı öğrenildi.
Siirtli Hakkı ve Saadet Kiraz çiftinin tek erkek çocuğuydu Mehmet Selim Kiraz. Memleketindeki kan davası nedeniyle baba Hakkı Kiraz, ailesiyle birlikte 40 yıl önce Mersin’e göç kararı aldığında tek oğlu Mehmet Selim henüz her şeyden habersizdi. Kiraz ailesi, kentin dar gelirli ailelerinin yaşadığı Demirtaş Mahallesi’ne yerleşmiş, iki katlı bir evde yaşamaya başlamıştı. Siirt’ten göç eden aile, kısa sürede çevresi tarafından çok sevilmişti.
Hakkı Kiraz; Mersin Adliyesi’nde zabıt kâtibi olarak çalışırken, oğlu Mehmet Selim ise bir yandan Mersin İmam Hatip Lisesi’nde okuyor, bir yandan da harçlığını çıkartıp ailesine yardımcı olmak için terzilik yapıyordu.
Zorlu göreve getirildi
Baba Hakkı Bey’in en büyük isteği oğlu Mehmet Selim ile 5 kızının okuyup meslek sahibi olmasıydı. Kiraz Ailesi’nin kızları öğretmen ve memur olurken, babası gibi adliye koridorlarının hayalini kuran Mehmet Selim Kiraz ise İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirip savcı olarak atandı.
Savcı Kiraz’ın ilk görev yeri Erzincan’dı. Iğdır ve Osmaniye’de de görev yapan Kiraz, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Kararnamesi ile 2010’da Osmaniye’den İstanbul Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı’na atandı. Kiraz, bu görevi 4 yıl boyunca başarıyla yaptıktan sonra HSYK’nın yaz kararnamesi ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçlar Soruşturma Bürosu’nda görevlendirildi. Burada ise zorlu bir görev onu bekliyordu. Savcı Kiraz, Gezi Parkı eylemleri sırasında Okmeydanı’nda gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu yaralanan ve 269 gün hastanede komada kaldıktan sonra 11 Mart 2014’te hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin soruşturma dosyasını yürütüyordu.
Soruşturmanın 5. savcısı
Berkin Elvan dosyasını yürüten beşinci savcı olan Kiraz, hızlı bir çalışma yürüterek kimlikleri tespit edilen polisleri ifadeye çağırıp bilgilerini istemiş, olayın aydınlığa kavuşturulması için gecesini gündüzüne katmıştı. Kiraz’ın kayda geçen son sözleri bir basın mensubuyla sohbet esnasında Berkan Elvan soruşturmasına ilişkin sarf ettiği, “Devletin suçlu korumak gibi bir görevi olamaz. Biz de faillerin bulunmasını istiyoruz” sözleri oldu. Çağlayan Adliyesi’ndeki odasında 8 saat rehin tutulduktan sonra şehit edilen Kiraz’dan geriye hakim eşi Yasemin ve 2 çocuğu, onurlu bir meslek yaşamı kaldı.
‘Bin bir zorlukla okudu’
Ailenin Mersin Yenişehir’deki komşularından Süheyla Coşkun, konuşmakta güçlük çekerek, “Komşuluk ilişkileri son derece iyi olan insanlar. Savcı Bey, yaz tatillerinde baba ocağına gelerek, ailesiyle birlikte vakit geçirirdi. Birbirine son derece bağlı bir aileydi. Rahmetli Savcı Bey’in küçük bir kızı ile oğlu var. Sanırım oğlu ilkokula gidiyor. Kızı da yeni okula başlayacaktı. Acı haberi duyunca çok üzüldük” dedi. Ailenin 15 yıllık komşusu Ferhat Taşın da yapılan saldırıyı kınadıklarını belirterek şöyle konuştu: “Rahmetli lisede okurken aynı zamanda terzilik yapmış. Bin bir zorluklarla okuyup, savcı oldu. Selim Bey, son derece saygıdeğer, mütevazı bir insandı. Kendi evladımızı kaybetmiş gibi olduk. Selim Bey’in baba ocağına bir dönem görev yaptığı Iğdır’dan insanlar ziyarete geliyordu. Yüzlerce kilometreden insanlar saygı sevgi besleyip ziyarete geliyorsa nasıl bir insan olduğunu anlatmamıza gerek var mı?”