08.07.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
Milliyet ramazan
Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır
FOTOĞRAFLAR: GARBİS ÖZATAY
Müslümanlar ramazanın başı ve bayram günü konusunda ortak bir noktada buluşamamaktalar. Oysa Kuran bu konuda birlikte hareket edebilmenin yolunu göstermiştir. Dini günler, hesapla belirlenir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Ay ve güneş, bir hesaba göredir.” (Rahmân, 55/5)
“Güneşi ziyâ, Ay’ı nûr yapan odur. Yılların sayısını ve hesabı bilesiniz diye ziyây için geliş ölüçleri belirlemiştir” (Yunus, 10/5) Ziyâ, güneş ışığı; nûr da insanı rahatsız etmeyen ışıktır. Biz Ay’ı göremeyiz. Bizim için Ay, ona inen güneş ışınlarının bize yansıyan kısmıdır. Yansımadaki daralma ve genişlemeye göre ona; hilal, yarımay ve dolunay deriz.
Tek çare hilali gözlemek
Kameri ayın ilk günü, güneşin batmasından sonra battığı görülen hilali takip eden gündür. Ayetlere göre kameri ayların hesapla belirlenmesi gerekir. Nebimizin yanında bu hesabı yapacak bir kimse olmadığı için şöyle demişti:
“Biz ümmi bir toplumuz; yazı yazamaz, hesap yapamayız.” Sonra 10 parmağını üç kere açıp üçüncüsünde başparmağını kapayarak “Ay; şöyle, şöyle ve şöyledir” demiş; arkasından, “Ay, şöyle, şöyle ve şöyledir” demişti. Böylece o, işaret diliyle kameri ayın 29 günden az, 30’dan fazla olamayacağını bildirmişti. Onun bir sözü de şöyledir:
“Hilali görünce oruç tutun, tekrar görünce orucu bırakın, hava bulutluysa ayı otuza tamamlayın. “Hesap yapacak uzman olmayınca tek çare hilali gözlemekti. Nebîmiz de onu yapmıştı. Artık uzmanlarımız olduğu için bir yeri merkez alıp Kurân’ın emrettiği hesaba geçmek gerekir. Oruca, ikinci fecirle başlandığından Mekke’yi merkez almalı, Mekke’de ikinci fecir doğuncaya kadar dünyanın herhangi bir yerinde, güneşin batmasından sonra batan hilalin görülmesiyle birlikte yeni kameri ayı başlatılmalıdır.
Kutuplarda güneş doğmaz
Hesaba yönelmek, kutup bölgesinde yaşayanlar için de zorunluluktur. Orada, bazen güneş doğmamakta, bazen de batmamaktadır. Güneşin batmadığı zamanlarda hilali görmek imkânsızdır. Kurân-Sünnet bütünlüğü, hesaba geçmemizi gerektirir. Böylece her yerde, aynı günde oruca başlama ve aynı günde bayram etme imkânına kavuşmuş oluruz. Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda, doğru bir uygulama yapmaktadır.
Kurân, kameri takvim konusunu bilim adamları heyetince yapılacak hesaplara bırakmaktadır. Hiçbir ayette hilalin gözlemlenmesi emredilmemiş insanlar hesaba yönlendirilmiştir. Hesabı yapacak kişilerin olmadığı dönemde Nebîmizin tek çare olarak uyguladığı, hilalin çıplak gözle görülmesi uygulamasını, tek emir gibi saymak, kabul edilebilir bir şey değildir.
Her yıl 10-11 gün önce gelir
Ramazan kameri aylardandır. Kameri ayların başlangıcı ve sonu ayın hareketlerine göre belirlenir. Bu sebeple ramazan, her yıl bir önceki yıla göre on veya on bir gün önce gelir. Bazen kışın, bazen de yazın tutulur.
Temel Dini Bilgiler
Orucun dinimizdeki yeri
Nebimiz İslam’ın beş temel üzerine kurulduğunu bildirir. Bunlar: Yüce Allah’ın bir ve tek otorite sahibi olduğuna iman etmek, Hz. Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğunu kabul etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, -gücü yetenler için- zekât vermek ve ömürde bir kez hac yapmaktır. Görüldüğü üzere oruç, İslâm’ın beş esasından biridir.
Oruç ne anlama gelir?
Oruç kelimesi Türkçeye, Farsça “ruze” kelimesinden geçmiştir. Önceleri “Oruze” (günlük) daha sonra “Oruç” şeklinde telaffuz edilm iştir. Oruç’un Arapça karşılığı “savm” dır. Savm ise ‘yiyip-içmemek’, ‘hareke tsiz kalmak’ ve ‘her şeyden el çekmek’ anlamlarına gelir.
Oruç’un terim anlamı nedir?
Terim olarak oruç, “ Yüce Allah’a ibadet düşüncesiyle/niyetiyle tan yerinin (Fecr-i sâdık) ağarmasından güneşin batmasına kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak kalmak” şeklinde tanımlanır.
Kuran’da oruç!
Kuran’ın birçok ayetinde oruca yer verilir. Hem önceki ümmetlere hem de Müslümanlara orucun farz kılındığı bildirilir. Bakara suresinin 183-187. ayetleri orucu anlatır. Bu ayetlerden birinde şöyle buyrulur: “Ey inananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız diye, size de farz kılındı.” (Bakara, 2/183)
SORU CEVAP
Soru: Jinekolojik muayene orucu bozar mı?
Cevap: Orucu bozan şeyler, yemek, içmek ve cinsel ilişkidir. Jinekolojik muayenede kadın herhangi bir ilaç içmediği sürece orucu bozulmaz.
Soru: Saç boyamak orucu bozar mı?
Cevap: Orucu ; yemek, içmek ve cinsel ilişki ve bu manaya gelen şeyler bozar. Saç boyamak bunların hiçbirine girmez. Dolayısıyla orucu da bozmaz.
Soru: Susuz olarak hap içmek orucu bozar mı?
Cevap: Susuz da olsa hap içmek orucu bozar. Oruçla ilgili ayetlere bakıldığında hasta olanların oruçlarını tutmayabilecekleri, daha sonra iyileştiklerinde tutabilecekleri belirtilmiştir. Siz de öyle yapın. Doktorunuzun talimatı ile mutlaka hap içmeniz gerekiyorsa oruç tutmaz, iyileştiğinizde tutamadığınız oruçları tutarsınız.
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
Mümin Kimdir?
Mümin Allah’ın varlığın a inanan kişi olarak bilinir. Oysa mümin, “Allah ne diyorsa odur” diyebilen, Allah’a her konuda güvenen kişidir. Herkes Allah’a inanır ama herkes Allah’a güvenmez. Allah’a inandığını söyleyen pek çok kişi Allah’ı her işine karıştırmaz, ona müdahale hakkı tanımaz. Dahası İblis’in yaptığı gibi Allah’ın sözlerini sağa sola çekerek dini kendine uydurur. Allah’a güveni olmayanın imanı ve teslimiyeti de olmaz. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Müminler! Allah’a güvenin; Elçisine, o Elçi’ye indirdiği Kitaba ve daha önce indirdiği Kitaplara da güvenin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü görmezlik ederse gerçekten derin bir sapıklığa düşmüş olur. ” (Nisa 4/136)
KURAN’A SORALIM
Kimi insanlar, Allah’ın emirlerinden hoşlarına gideni alır, diğerlerini görmezler. Bunlar tıpkı Şeytan gibidirler. Allah, Âdem’e secde emri verince İblis (Şeytan), kendi şartlarına uygun görmediği için secde etmedi. Konuyla ilgili âyetler şöyledir:
“Bir gün Rabbin meleklere dedi ki: Ben, kurumuş çamurdan, değişken kara balçıktan bir insan yaratacağım. Düzenleyip içine ruhumdan üflediğimde ona secde edin.” Bütün melekler hemen topluca secde ettiler; İblis öyle yapmadı, secde edenlere katılmamakta direndi. Allah dedi ki: İblis! Senin neyin var ki, onlarla birlikte secde etmedin? Dedi ki, ‘Kurumuş çamurdan, değişken kara balçıktan yarattığın insana secde edemem.’ Allah dedi ki, ‘Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun.’” (Hicr 15/28-34 Hicr 15/28-34)
“O, direnmiş, büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu.”(Bakara 2/34 Bakara 2/34) İblis, Allah’ı inkâr etmiştir; Ahirete de inanır. Çünkü kovulunca şöyle demişti:
“Rabbim! Hiç olmazsa, tekrar dirilecekleri güne kadar bana süre tanı.” (Hicr 15/36 Hicr 15/36)
Günün Ayeti
Müminler! Oruç size farz kılındı, nitekim sizden öncekilere de farz kılınmıştı. Belki kendinizi korursunuz.
Onu sayılı günlerde tutun. Sizden kim hasta veya yolculukta olursa, tutmadığı günler sayısınca diğer günlerde tutsun. Oruç tutabilenlerin bir çaresizi doyuracak fidye (fitre) vermesi de gerekir. Kim bir hayrı içten yaparsa onun için hayırlı olur. Bilmiş olsanız sizin için hayırlı olan orucu tutmanızdır.
Ramazan, Kurân’ın indirildiği aydır. İnsanlara doğruyu gösteren ve doğruyu yanlıştan ayıran belgeler halindeki Kurân’ın... Sizden kim ramazanı yaşarsa, onu oruçlu geçirsin. Kim o ayda hasta yahut yolculukta olursa, o günler sayısınca diğer günlerde oruç tutsun. Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. Bu, o sayıyı tamamlayasınız diyedir. Bir de size doğru yolu göstermesine karşılık Allah’ı yüce bilesiniz diyedir. Belki teşekkür edersiniz.
Kullarım sana beni sorarlarsa ben onlara yakınım. Bana dua edince, onların isteğine olumlu karşılık veririm. Onlar da benim isteğime olumlu karşılık versinler ve bana güvensinler; belki olgunlaşırlar.
Oruçlu günlerin gecelerinde kadınlarınızla ilişki size helal kılındı. Onlar sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbisesiniz. Allah, kendinize olan güveninizi sarsıcı işler yapmakta olduğunuzu bildi, tevbelerinizi kabul etti ve sizi affetti. Bu vakitte onlarla birleşin ve Allah’ın sizin için yazdığını arayın. Şafağın ak çizgisi kara çizgisinden sizce, tam seçilinceye kadar yiyin için. Sonra orucu akşama kadar tamamlayın. Mescitlerde îtikâf halinde iken kadınlarınızla birleşmeyin. Bunlar Allah’ın koyduğu sınırlardır; onlara yaklaşmayın. Allah ayetlerini insanlara böyle açıklar; belki çekinirler. (Bakara 2/183-187)