Prof. Dr. Mehmet Mutaf, "Yüz nakilleri sonrası doku reddini önlemek için ölümcül yan etkilere sahip ilaçlar kullanılmakta ve bu ilaçlara gerek duyulmadan, kişinin kendi dokularının kullanılması yoluyla yeni bir yüz yapmanın mümkün olduğunu gösteren bu yeni yöntem bu alanda çok şeyi değiştirecek" dedi.
Prof. Mutaf tarafından geliştirilen bu yöntem yüz nakli girişimleri için hasta seçim kriterlerini de kökünden değiştirebilir.
OLMAZ DENİLENİ YAPTIBebeklik çağında bir yangın neticesi tüm yüzü yanan 41 yaşındaki Asiye Engiz, maddi imkanların müsait olmayışı ve yüzünün durumuyla ilgili gittiği doktorlardan ‘bir şey yapılamaz' cevabını alması sonrasında yıllarca süren bekleyişinin ardından ümitlerinin tükendiği noktada Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı'na başvurdu. Plastik cerrahi alanında geliştirdiği yöntemlerle
dünya çapında tanınan Prof. Dr. Mehmet Mutaf tarafından fark edilen Asiye Engiz, Prof. Dr. Mehmet Mutaf ve ekibi tarafından gerçekleştirilen ve sadece hastanın kendi dokuları kullanılarak yapılan ameliyatlarla normal görünümde bir yüze kavuştu.
41 yaşında olan Asiye Engiz, bebekken tamamen yanan yüzünün diğer insanları rahatsız eden görüntüsü nedeniyle okula gidemedi ve ömrünün hemen tamamını 4 duvar arasında insanlardan kaçarak geçirdi. Yaşam boyu süren dışlanmışlık ve toplumdan ayrık bir hayat sürmesinden dolayı halen konuşurken insanların yüzüne bakamayan Asiye Engiz, akrabalarının yanında onların çocuklarına bakarak ömrünün büyük bir bölümünü idame ettirdi.
Eğitim, iş, evlilik, yuva hayalleri kuramadan yaşadı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Mehmet Mutaf, "Ülke olarak ardı ardına gelen yüz nakli haberleriyle gurur duyduğumuz şu günlerde, bir insanın sadece kendi dokularını kullanarak yeni bir yüz yapmanın mümkün olduğu gerçeğiyle yüzleşmek, ironik bir etki yapıyor insan üzerinde. Gaziantep Üniversitesi'nde uygulanan yeni bir yöntemle kendi dokularıyla yeni bir yüze kavuşan Asiye Engiz'in ameliyat öncesi ve sonrası görüntüleri arasındaki farkı görüp, bir de bunun üzerine yüz nakli girişiminin riskleri ve nakil sonrası kullanılan ilaçların yan etkileri konusunda bilgilenince, insan kendine ‘böyle bir şey mümkünken, yüz nakli neden yapılır ki?' diye sormadan edemiyor. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde uygulanan bu yeni yöntemin kamuoyuna duyurulması için böyle bir bilgilendirme toplantısı yapmak istedik" dedi.
"İLK 2 VAKADAN BİRİ"Uygulamanın yüz nakli bekleyen birçok insana umut olacağını dile getiren Prof. Dr. Mutaf, şunları kaydetti:
"Hastanın, daha önce basında yer alan yüz nakli hastalarının bir çoğunun ameliyat öncesi görüntülerinden bile daha kötü bir durumda olan ameliyattan öncesi hali, pek çok insana 'buna ne yapılabilir ki' dedirtecek gibiydi. Bebeklik çağında yanma neticesinde burnu dahil alın ve yüz bölgesindeki bütün yumuşak dokuyu kaybetmiş bir şekilde bize gelen hastayı daha ilk gördüğümüzde mevcut yöntemlerin ötesinde bir çözüme muhtaç olduğumuz aşikardı. Zira, burun yapılabilmesi için kullanılabilecek alın bölgesi dahil tüm yüz yanıktan etkilenmişti ve yüzün tamamı için yeni bir deri örtüsü gerekiyordu. Klasik yöntemlerin yeterli olmadığı aşikar olan bu vakada, yıllar içinde oluşmuş bilimsel birikim ve tecrübelerimizin ışığında geliştirmiş olduğum yeni bir cerrahi yaklaşımın uygulanmasına karar verdik. Hastamız bu yeni tekniğin kullanıldığı ilk 2 vakadan birisidir ancak yöntem hali hazırda başka hastalarımızda da uygulanmaya başlanmış durumda."