30.03.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
TÜRKER KARAPINAR / Ankara
Devlet içindeki kontrgerilla yapılanmasını araştırırken 24 Mart 1978’de öldürülen Ankara Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz’ün katillerinin beraatine karar verilmesi, 35 yıl sonra soruşturma konusu oldu. 24 Mart 1978’de adliyeye gitmek için evinden çıkan Öz, otoparktaki arabasına bindiğinde kurşun yağmuruna tutuldu.
Öz olay yerinde hayatını kaybederken, Ankara Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu 1. sınıf öğrencisi İbrahim Çiftçi, yakalanarak gözaltına alındı. Çiftçi, 26 Aralık 1978’de verdiği ifadesinde, ülkücü olduğunu, 23 Mart 1978’de daha önce cezaevinde tanıştığı Hüseyin Kocabaş ile Ankara Ülkü Ocakları eski Başkanı Hüseyin Demirel’in talimatı üzerine Öz’ü 6 el ateş ederek öldürdüğünü itiraf etti.
Tutuklanarak cezaevine konulan Çiftçi, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Nolu Askeri Mahkemesi’nde yargılandı ve 4 kez idama mahkum oldu. Ancak Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’nca suçu sübuta ermediği gerekçesiyle yeniden yargılandı ve beraat etti. Çiftçi, daha sonra 9 Ekim 1978’de Ankara Bahçelievler’de 7 TİP’linin öldürülmesinden yargılandı ve yine beraat etti.
Çiftçi’yi beraat ettiren el kim?
Öz’ün eşi Hatice Sezen Öz ile kızı Bengi Heval Öz’ün avukatı Hasan Ürel, dün Ankara Adliyesi’ne gelerek, Ankara Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin’e dilekçe verdi. Dilekçede, Öz’ün katil zanlısı olarak yargılanan Çiftçi’nin beraat etmesinden dolayı, dönemin MSB Askeri Adalet İşleri Başkanı emekli Hakim Tuğgeneral Fahrettin Kibritçioğlu, 12 Eylül döneminin Başbakanı Bülent Ulusu’nun özel kalem müdürü emekli Büyükelçi Üstün Dinçmen, dönemin 1. Ordu Komutanı, Harp Akamedisi Komutanı emekli Orgeneral Bedrettin Demirel ile dönemin Özel Harp Dairesi Başkanı emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu’nun ismi “şüpheli” olarak yer aldı. Şüphelilerin, “darbe ortamını yaratmak için siyasi suikastlerin düzenlenmesine göz yummak, sanıkları korumak, adil yargılamayı etkilemek, kamu düzenini bozmak” suçlarını işledikleri öne sürüldü. Savcı Çetin’in, şüphelileri adliyeye çağırarak ifadelerini alması bekleniyor.
‘Özel Harp etkilidir’
Dilekçede, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu raporunda, Öz’ün, “polis takibinde öldürüldüğü” bilgilerine yer verildi. Cinayetin işlenmesinde dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e, “kontrgerilla raporunu” sunmuş olmasının etkisinin olduğunun vurgulandığı dilekçede, Öz’ün savcı olarak, “Türkiye’de esas tehlike Özel Harp Dairesi merkezli kontrgerilladır. Ben adımımı attığım her yerde bununla karşılaşıyorum” tespitlerinde bulunduğu belirtilerek, “Dolayısıyla cinayette Özel Harp Dairesi’nin etkili olduğu iddiaları yer almaktadır” denildi.
Genelkurmay’a bağlı bir yapı
Dilekçede, Öz’ün ölümüyle ilgili soruşturma dosyası içinde dönemin Başbakanı’na hitaben yazılan bir rapor bulunduğu ve bu raporda, “Kontrgerilla Genelkurmay Harp Dairesi’ne bağlıdır. Kontrgerilla il ve ilçelerde askerlik şubelerince yönetilmektedir. Bu konuda çok aşamalı eğitimden geçen astsubaylar kullanılmaktadır. Sivil güvenlik güçleri içinde ise MİT elemanları ve Birinci Şube görevlileri kullanılmaktadır” ifadelerinin yer aldığı belirtildi. Dilekçede, “Dolayısıyla Öz’ün Özel Harp Dairesi’nin hedefinde olduğu açıktır. Soruşturmanın o tarihteki Özel Harp görevlilerinden başlaması yerinde olacaktır. Bunların tespiti mümkündür. Bu sadece Doğan Öz cinayeti değil birçok faili meçhulün de aydınlatılması yolunu açabilir” denildi.
Sıkıyönetim ilanı gerekçesi
Dilekçede, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ergenekon davasında sunulan esas hakkındaki mütalaanın 1332. sayfasında, “1980 öncesi sıkıyönetim ilanını onaylayan TBMM, 26.12.1978 T ve 7/16947 sayılı Bakanlar Kurulu kararında sıkıyönetim ilanına gerekçe olarak Savcı Doğan Öz’ün öldürülmesini göstermiştir. Ergenekon terör örgütünün Danıştay’da gerçekleştirdiği eylem ile ulaşılmak istenen netice de aynıdır” tespitlerine yer verildiği kaydedildi.
Dilekçede, “Deliller her yönden cinayetin Özel Harp Dairesi operasyonu olduğunu göstermektedir. Dosyada suçluları yargıdan kurtarma operasyonuna katılan görevliler açısından soruşturmanın açılması için yeter derecede delil bulunmaktadır” ifadelerine yer verildi.