07.03.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
Mert İnan / İstanbul
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu tarafından hazırlanan “2018 Raporu”nun detaylarını açıklayan Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy, zehir ticaretinin son dumunu Milliyet’e anlattı. Kurul üyesi Prof. Dr. Atasoy, tespitleri şöyle;
“Türkiye uyuşturucunun geçiş güzergâhında. Ancak hiçbir transit ülke kendini uyuşturucu bağımlı olmaktan kurtaramıyor. İster, eroin taşınsın, ister kokain taşınsın, isterse metamfetamin geçsin, transit ülkelerde de bağımlı oranları artıyor. Yeni uyuşturucuların kolay üretilmesi ve ucuz olması nedeniyle uyuşturucu simsarlarının hedefi haline gelmiş durumdayız. Uyuşturucu kaçakçılığı rüşvetsiz yapılamaz. Daha az ceza versin diye hakime, delili bulmasın diye polise, görmesin diye gümrükçüye rüşvet verilir.
Esrar uyarısı
Tacirler, para kazandıkları insanların ölmesini istemez. Bu nedenle bonzai denen zehri piyasadan çekmiş olabilirler. Bataklık kurutulamıyor çünkü bir zehrin yerini, diğeri alıyor. Yeni nesil ve doğacak çocukların sağlığı çok önemli. Esrar veya maddeye bağımlı bireylerin çocuklarında da zeka ve bilişsel sorunlar olabilir. Bu konu araştırılmıyor. Esrar asla serbest bırakılmamlı. Hollanda’da serbest diyenler gidip baksınlar. Hollandalı içmiyor, çünkü Hollandalı eğitimli, işi var gücü var. Niye muşmula olup, uyutsun kendini. Sigara belası, esrar belası ile ilintili. Batı’da sigara ile etkin mücadele sonucu, esrar kullanan bağımlılar farklı kullanım şekilleri icat ettiler. Türkiye’de sarma denilen yöntem nedeniyle esrar bağımlıları iki kat daha fazla zehirleniyor. Hem tütüne bağlı, hem de uyuşturucu zehrine bağlı kanser riski katlanmış oluyor. Masum uyuşturucu yoktur.
Hep yeni madde
Kaçakçılarla mücadele de iyi işler yapıyoruz. Ancak tacirler sürekli, yeni ürünleri piyasaya sürüyorlar. Her hafta farklı bir zehir türevini piyasaya sürülüyor. Kimyasal maddede ufacık değişiklik yaptıklarında sözleşmelerde yer almayan madde üretip piyasaya sürmüş oluyorlar. Yüksek teknolojili merkezlerimiz ve yerli, milli cihazlarımız olmalı. Uyuşturucu ile mücadelede mutlaka tüketici talebinin ortadan kaldırılması gerekiyor.”
Narcos’ta sıkıntı yok
Sohbetimiz sırasında uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ın yaşamını konu alan ve son dönemde izlenme rekorları kıran dizinin içeriğini de sorduğumuz Prof.Dr.Atasoy; “Gençleri uyuşturucuya özendirecek bir senaryo ve sahne görmedim. Bu tartışmalar polisiye diziler için de gündeme getirilir, insanları cinayete özendiriyor, suçların aydınlatılmasını sekteye uğratıyor denilir. Escobar’ı anlatan dizide sakıncalı sahnelere rastlamadım” dedi.
ÇOCUKLAR İÇİN
Prof. Atasoy, “Çocuklara çok küçük yaşlardan itibaren problem çözme, ‘hayır’ diyebilme, güvenli ve sağlıklı yaşam sürme becerisini kazandırmamız gerek. Aileler çocukları ile arkadaş olmalı. Her evde çocukların dertlerini dinleyen biri mutlaka olmalı. Gençler herhangi bir sorun yaşadıklarında bu sorunu evde anlatabilirse teselli bulur. Bu durumda başka çarelerin arayışına girmezler” dedi.