Ölen bebekleri hayatlarını kararttı

İZMİR'de Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yeni Doğan Ünitesi'nde 24 saatte, immatür (organları gelişmemiş) ve prematüre (erken doğan) 13 bebeğin yaşamını yitirmesinin ardından Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan heyet, incelemelerine başladı. Heyetin, hastane yetkililerinden bilgi alıp, Yeni Doğan Ünitesi'ni inceleyeceği, enfeksiyon olup olmadığını belirlemek amacıyla kültür alacakları belirtildi. Ölümlerle ilgili adli ve idari soruşturmalar da sürerken, bebeklerini kaybeden aileler yasta.

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 12'si 11 saatte olmak üzere, 24 saatte toplam 13 bebeğin ölmesi üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından araştırma ve soruşturma yapmak üzere görevlendirilen heyet çalışmalarına başladı. Bugün sabah saatlerinde hastaneye gelen heyettekilerin önce hastane yönetiminden bilgi alacağı, ardından ölümlerin yaşandığı Yeni Doğan Ünitesi'nin inceleneceği, enfeksiyona yol açan bir ortam bulunup bulunulmadığına bakılacağı, kültür alınacağı belirtildi.

OTOPSİ YAPILACAK

Yaşamını yitiren bebeklerden, ölümleri ‘normal’ olarak değerlendirilip, ailelerine teslim edilen ilk 5'inin otopsi için mezardan çıkaralacağı belirtildi. İzmir Mezarlıklar Müdürlüğü'nden İzmir Adli Tıp Kurumu'na getirilen 8 bebeğe otopsi yapmak için de mikrobiyolojik ortam hazırlandığı, kadın doğum ve çocuk uzmanı doktorların da katılımıyla öğleden sonra otopsi yapılacağı bildirildi. Hastanede soruşturma yapan heyetin de otopsiye katılabileceği kaydedildi.

‘İLK VE SON ÇOCUĞUMU KAYBETTİM’

Ölümlerle ilgili İl Sağlık Müdürlüğü'nün ve savcılığın başlattığı adli ve idari soruşturmalar da sürerken, bebeklerini kaybeden aileler de yasa boğuldu.  Buca İlçesi'nde oturan, üç yıllık evli, yağ fabrikasında çalışan Suat Özcan, yüksek tansiyon hastası eşi Habibe Özcan'ın sezaryenle ilk çocuklarını dünyaya getirdiğini söyledi. Eşinin hastalığı nedeniyle yüksek risk taşıdığı için başka çocuk düşünmediklerini, bu durumda aynı zamanda son çocuklarını kaybettiklerini dile getirdi. Oğullarına Ali adını vermeyi düşündüklerini anlatan Suat Özcan, “Ben de çocuğumun ölümünü gazete ve televizyonlardan öğrendim. Hastane hijyenik değil. Sorumlulardan şikayetçiyim” diye konuştu.

3 KEZ HAMİLE KALDI 3 KEZ ALDIRMAK ZORUNDA KALDI, DOĞAN BEBEĞİDE HASTANEDE ÖLDÜ

Bornova'da oturan, ikisi de 33 yaşındaki Gülseven ve Ali Metin Doğan çifti de Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yeni Doğan Ünitesi'nde tedavi gören 23 günlük erkek bebeklerini kaybetmenin acısını yaşadı. Oğlunun ölüm haberi üzerine, doğum sonrası, damar tınaklığı yüzünden tedavi gördüğü Alsancak Devlet Hastanesi'nden izinli olarak çıkıp evine giden ev kadını Gülseven Doğan'ın ağlamaktan göz pınarları kurudu. Daha önce üç kez hamile kaldığını, fakat 3 çocuğunu da kalp rahatsızlığı nedeniyle aldırmak zorunda kaldığını belirten Gülseven Doğan, “Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Hastanesi'nde, 28 Ağustos'ta doğum gerçekleşti. Çocuğum 6.5 aylık ve 1 kilogram olarak dünyaya geldiği için, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yeni Doğan Ünitesi'nde kuvöze konuldu. Bebeğimin yalnızca solunumunda sorunu olduğunu, bu nedenle oksijen tedavisinin uygulandığını söylediler. Daha kucağıma alamadan kaybettik. Hastaneden cumartesi günü saat 01.00'de eşimi aramışlar ‘Başınız sağ olsun bebeğiniz hayatını kaybetti’ demişler, haberi alınca yıkıldık. Dün (pazar) cenazemizi alıp toprağa verdik. Küçük yavruma Mert adını vermeyi düşüyorduk” dedi.

Bir kargo firmasında kurye olarak çalışan Ali Metin Doğan ise hastane yetkililerinden şikayetçi olacağını belirterek, “Eşimin hamileliği sırasında sorun yaşamaması için sürekli özel doktorlara gittik, çocuğumuzun gelişiminde hiçbir sorun yoktu. Doğum sonrası ilk günlerde çocuğumuzun durumunun kritik olduğunu, daha sonra durumunun iyiye gittiğini söylediler. Hayaller kurduğumuz sırada, çocuğumuzun ölüm haberini alınca yıkıldık” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Acılı baba cenazelerini dün hastaneden alarak Bornova'daki Hacılarkırı Mezarlığı'nda toprağa verdiklerini belirtti.

KARDEŞ İSTEDİLER, ACIYA BOĞULDULAR

Hastanede ölen bebeklerden birinin annesi Nazife ve babası Özcan Akman da acıya boğuldu. Bornova İlçesi Altındağ Semti'ndeki evlerinde yasa boğulan ve morgtaki bebeklerinin cenazelerini almayı bekleyen çiftten ev hanımı anne Nazife Akman, sinir krizi geçirirken, yakınları tarafından güçlükle teskin edildi. Nazife Akman, 13 yaşında Haluk adında bir çocuğu bulunduğunu, öncelikle onun, daha sonra kendilerinin kardeş istemesi nedeniyle ikinci bebeğe karar verdiklerini söyledi. Daha kucağına almadığı bebeğinin ardından gözyaşı döken anne Akman, “Kız bebeğim, 28 haftalıkken 1 kilo 100 gram ağırlığında dünyaya geldi. Erken doğum olması ve akciğerlerinin tam gelişmemesi nedeniyle kuvöze alınmasına karar verildi. 1.5 ay yatacağı söylendi. Ancak, hazırlıklı olmamız da istendi. 10 Eylül'de hastaneye yatırıldı. Eylül ayında doğduğu için Eylül adını verecektik. Ancak, dün, hastaneyi aradığımızda öldüğü söylendi. Gerekçesi söylenmedi. Acımız çok büyük” dedi.

BABA: ŞİKAYETÇİYİM

Tekstil işçisi baba Özcan Akman ise doğumdan önce, eşinin rahatsızlanmasıyla birlikte kentteki 5 hastaneye yer olmadığı gerekçesiyle alınmadıklarını, Sağlık Bakanlığı'na mektupla başvurunca Ege Kadın Doğumevi'ne kabul edildiklerini, doğumdan sonra bebeklerinin Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hastalıkları Hastanesi Yeni Doğan Ünitesi'nde kuvöze alındığı söyledi. Baba Akman, bebeklerinin cumartesi gecesi saat 22.30'da öldüğünü öğrendiklerini, ancak hastane tarafından kendilerine haber verilmediğini ileri sürdü. Baba Akman, dün saat 15.30 sıralarında arayınca kendilerine bebeklerinin öldüğünün söylendiğini, neden haber verilmediğini sorduğunda, “Evinizi telefonla aradık. Yakınınıza haber verdik” denildiğini, ancak böyle bir şeyin yaşanmadığını, ihmalin söz konusu olduğunu dile getirdi. Akman, polisin ifadelerine başvurduğunu, şikayetçi olduklarını da belirtti. Akman, kız bebeklerini Samsun'da toprağa vereceklerini söyledi.

İLK ÇOCUKLARI YAŞADI İKİNCİSİ ÖLDÜ

İzmir'in Torbalı İlçesi'ne bağlı Ayrancılar Beldesi'nde oturan ve bir fabrikada işçi olarak çalışan Zenihan Özkan ile eşi Bahar Özkan, sabah saatlerinde Cinayet Büro Amirliği'ne gelerek ifade verdi. Deniz adında 8 aylık bir kızları bulunan Özkan çifti, ikinci bebeklerinin 6 aylık olarak 865 gram ağırlığında dünyaya geldiğini söyledi. İlk çocuklarının da 7 aylıkken doğduğunu, ardından eşinin ikinci kez hamile kaldığını anlatan baba Özkan, “Şikayetçi değilim. Hastanelerin durumu ortada. Gidin kendi gözlerinizle görün” dedi.

İKİZLERDEN BİRİNİ KAYBETTİ

İzmir'in Eşrefpaşa Semti'nde oturan Musa Yaylak, eşi Bediha Yaylak'ın 17 gün önce Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Hastanesi'nde sezaryenle ikiz kız bebek dünyaya getirdiğini söyledi. Bebeklerin 7.5 aylık ve 1200'er gram ağırlığında doğduklarını anlattı. 5 yaşında bir kızı daha bulunduğunu belirten Musa Yaylak, “Bebeğimin ölümünü televizyondan öğrendim. Hastane mikrobu olabilir. Elektriklerin kesildiği yolunda da söylenti var. Şu anda diğer bebeğimi de başka hastaneye götüremiyorum. Onun yaşama şansının da düşük olduğunu öğrendim. Sorumlulardan şikayetçiyim” dedi.

BEBEKLERİNİ KAYBEDEN ÇİFTLER

Yeni Doğan Ünitesi'nde bebeklerini kaybeden ailelerin isimleri şöyle:
Özcan- Nazife Akman, Metin- Sabriye Sönmez, Suat- Habibe Özcan, Ali-Pınar Yanar, Halit- Halide Can, Mehmet- Ayşe Aydın, Nazım- Seçta Sezgin, Uğur- Senem Kır, Zenihan- Bahar Özkan, Mehmet- Halime Özölçer, Musa- Bediha Yaylak, Ali Metin- Gülseven Doğan, Mehmet Ali- Perihan Bilinmiş.

8 GÜN ARAYLA İKİZLERİNİ KAYBETTİLER

Çocuklarını kaybeden çiftlerden Mehmet Ali Bilinmiş'in eşi Perişan Bilinmiş'in ikiz bebek dünyaya getirdiği, bunlardan birinin geçen 13 Eylül'de aynı hastanede öldüğü ortaya çıktı.

AİLELER, EMNİYET VE ADLİ TIP'TA

İzmir'de Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamlarını yitiren bebeklerin aileleri İzmir Emniyeti Cinayet Büro Amirliği'ne giderek ifade vermeyi sürdürüyor. Ailelerden bazıları şikayetçi olduklarını dile getirirken, bazıları ise bu durumu kabullendiklerini belirtiyor. Polis, bebekleri ölen ailelerden 10'unun ifadesini aldı. Bu 10 aileden 5'i hastaneden şikayetçi oldu.