19.05.2020 - 09:42 | Son Güncellenme:
DHA
Çifte cinayet, 13 Ağustos 2015 tarihinde, Aziziye ilçesi Ilıca Mahallesi Mesire Sokak'taki 21 numaralı evde meydana geldi. Markette kasap olarak çalışan Ahmet Yavuz, evine gittiği nişanlısı Burcu Şengel'den kendisiyle kaçmasını istedi. Reddedilince de dehşet saçtı.
Önce kaçırılmak istenilen kızının yardım çığlıklarına koşan baba Salih Şengel'e ardından anne Songül Şengel ve ailenin komşuları Hayati Hıra'ya bıçakla saldırdı. Bir odaya girerek saklanmaya çalışan Burcu'yu da 27 yerinden bıçakladı. Yanında kuzeni bulunan Ahmet Yavuz, kaçtı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Burcu ve babası Salih Şengel hayatını kaybetti. Bir süre sonra yakalanan Ahmet Yavuz ise tutuklanarak cezaevine konuldu, kuzeni Ömer Y. serbest kaldı.
2 KEZ MÜEBBET VE 5 YIL 3 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ
Erzurum 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ahmet Yavuz, 12 Nisan 2016'da görülen karar duruşmasında, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yavuz'a ayrıca 'kaçırmaya teşebbüs'ten 2, anne Songül Şengel'i yaralamaktan 2,5, komşu Hayati Hıra'yı yaralamaktan da 9 ay olmak üzere toplam 5 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Ahmet Yavuz'a verilen cezalarda tahrik ve iyi hal indirimi uygulanmadı. Tutuksuz sanık Yavuz'un kuzeni Ömer Y. ise beraat etti.
YARGITAY ONADI
Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, Yavuz ve avukatının, sanığın cezai ehliyeti bulunmadığı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşmadığı, haksız tahrik ve iyi hal indimi uygulanması gerektiği yönündeki temyiz itirazlarını reddederek, kararı onadı.
'KADINLARA KIYANLAR BİR KEZ DAHA DÜŞÜNSÜN'
Kararın Yargıtay tarafından onanmasının ardından baba-kızın adli emanetteki eşyaları aileye iade edildi. Burcu'nun cep telefonu, Salih Şengel'in ise terliği, takkesi ve tespihini teslim alan acılı aile, bir kez daha yıkıldı.
İkinci kez aynı acıyı yaşadıklarını söyleyen ağabey Cahit Şengel, "Yargıtay'ın kararının onanmasının ardından eşyaları bize teslim edildi. Yalnız bizim yüreğimiz kaldırmadığı, yüreğimiz elvermediği için yakın akrabalar aldı. Biz bakamadık. İçerisinde rahmetli babamın takkesi, tespihi ve terliği, kız kardeşimin de cep telefonu varmış. 5 yıl geçtiği için telefonda paslanma falan olmuş. Babamın terliği hala kanlar içerisindeymiş onu imha ettik. İçimiz buruk, acımız büyük. Kadın cinayetlerinde cezalar daha caydırıcı olsa bir nebzede olsa önüne geçilebilir diye düşünüyorum. Kadınlara kıyanlar bir kez daha düşünsün. Onların da ailesi, kız kardeşi, annesi var. Kendine nasıl yakıştıramıyorsa, başkasına da bu acıyı yaşatmasın" diye konuştu.
'KIZIMDAN HEDİYE BEKLERKEN ACI EŞYASI GELDİ'
Bir anneler gününü daha tek kızı olan Burcu olmadan geçirdiğini anlatan anne Songül Şengel de göz yaşı dökerek, "Geçtiğimiz pazar, anneler günüydü. Kızımı bekledim ki hediye getirsin. Ben Burcu'mdan hediye beklerken bana acı eşyası geldi. Eşyaları teslim edilmiş görmedim ben. Erkek kardeşimin evinde. Bakmak için eve bile sokmadım. Kalbim onları görmeye dayanmazdı. Çok şükür karar onanınca içimiz biraz da olsa soğudu. Adalet yerini buldu. Hakimlere, avukatlarımıza, gazetecilere teşekkür ederiz. Allah bizden yanaydı, suçsuzduk. Kadın cinayetlerine Cumhurbaşkanımız bir çözüm bulsun. Ben yandım başka anneler yanmasın. Vurup kırıyorlar, yanlarına kalıyor" dedi.