17.03.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
CİHAT ASLAN İstanbul
Türkiye’de 9 milyon engelli bulunuyor. Engelli bireyler arasında, zor hayat şartlarına göğüs geren sporcular da yer alıyor. Yüzlerce madalya kazanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü’nün milli okçuları Özgür Özen, Yağmur Şengül, Sadık Savaş ve Bülent Korkmaz da onlardan dördü. 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’na katılmaya hak kazanan dört okçu engelleri aşıyor.
Saldırıda yaralandı
Sadık Savaş (33) bundan 12 yıl önce Hakkari Dağ Komando Tugayı’nda er olarak görev yaparken Kuzey Irak’ta çatışmada yaralandı. Felç geçiren Savaş, tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Doktorunun tavsiyesiyle 2012’de okçuluğa başlayan Savaş, “Bu sporu yapmasaydım şu an evde hiçbir işe yaramayan biri gibi yatacaktım. Spor tüm engelleri aşmamı sağladı. İlk zamanlarda herkesin kafasında ‘Yapabilir mi’ şüphesi vardı. Ama başardığımı gördüklerinde en az benim kadar sevindiler. Engelli bireylerin evlerinde kalmaları iyi değil. Hayata devam edin, adım atın. Çünkü attığınız her adım sizi ileriye götürecektir. Vatani görevim bitmedi, devam ediyor. Her koşulda mücadele etmek ve her koşulda bayrağı dalgalandırmak gurur verici” dedi.
Voleyboldan okçuluğa
Ankaragücü ve Ankara Eczacı Takımı’nda altı yıl voleybol oynayan Yağmur Şengül (26), 2010 yılında bindiği taksinin kaza yapması sonucu yürüme yetisini kaybetmiş. Hayata küsmeyen Yağmur, 2016’da eski milli takım sporcusu arkadaşının tavsiyesiyle okçuluğa başlamış. Bir yılda milli takıma geçen Yağmur Şengül şunları söyledi: “Bir kadın olarak ilk başta zorlandım. Sonra ‘Pes etme Yağmur, zamanla alışacaksın’ dedim. Gerçekten öyle oldu. Sabrettim ve oldu. Ok attığım sırada yaptığım tek şey odaklanmak. O sırada sağım, solum ve arkamda ne olur unutuyorum, sadece atışıma konsantre oluyorum. Sporla uğraşmak bazı şeyleri aşmamızı sağlıyor. Önünüzde bir hedef oluyor ve ona odaklanıyorsun. Engelini de bir süre sonra unutuyorsun. Olimpiyatlarda hedefim zirve.”
‘Heyecanım ilk günkü gibi’
Okçuluğa 30 yıl önce başlayan tıbbi mümessil Özgür Özen (44), geçirdiği trafik kazasının ardından yürüyemedi. Okçuluğa kaza geçirmeden önce başlayan Özen, “10-11 yaşlarımda Isparta’da gezerken elinde renkli ok alan birini gördüm. Takip ettim. Stadyuma gittiler. 3-4 saat antrenmanını seyrettim. Hoca fark etti, çağırdı. ‘Neden seyrediyorsun’ dedi. Merak ettiğimi söyledim. Ve bana ilk defa ok attırdı. O günden sonra hep ok attım. Her attığım oku ilk günkü gibi heyecanla atıyorum. Kazadan sonra da okçuluk hayata sarılmama en büyük etken oldu” diye konuştu. Özgür Özen’in eşi ve antrenörü Pınar Özen ise “Sporcum çok azimli. Pes etmiyor, yılmıyor. ‘Nasıl yapabilirim’ diye uğraşıyor” dedi.
‘Mutlaka spor yapın’
Bir yaşındayken çocuk felci geçiren Bülent Korkmaz (45), 2012 yılında TV’de Doğan Hancı’nın olimpiyatta üçüncü olduğunu izledikten sonra okçuluğa merak sarmış. Yürüme cihazından destek alarak yürüyebilen Korkmaz, 2016 Rio Olimpiyatları’nda 687 puanla sıralama birincisi oldu. Avrupa şampiyonalarında birinciliği ve Dünya Şampiyonası’nda ikincilikleri olan Bülent Korkmaz, engellilere spor yapmalarını öneriyor. 4 sporcunun menajeri Ebru Arşengül de sporcuların ok atarken kendilerini daha özgür hissettiklerini söylüyor.