28.06.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Ayşegül Kahvecioğlu / ANKARA
Ağrı’da 2014’te evlenen Yaprak-Okan Terzi çifti, 2.5 yıllık bekleyişin ardından çok istedikleri halde çocuk sahibi olamayınca doktora başvurdu. Terzi çifti bebek hayali kurarken, anne olup olamayacağıyla ilgili yapılan testler sırasında Yaprak Terzi’nin son evre lenf kanseri olduğu ortaya çıktı. Teşhisin ardından hayatının en büyük mücadelesine başlayan Yaprak Terzi, bir yandan annelik şansını da saklı tutabilmek için yumurtalarını dondurmak istedi ancak hastalık tüm vücuduna yayıldığı için bu işleme zamanı kalmadı. Terzi, doktorlarının planladığı tedavi programına uyarak 1 yıllık zorlu süreç sonunda kanseri yenmeyi başardı.
Tüp bebekle gelen mucize
Zorlu ve mücadeleyle dolu günleri atlatan çift, iyileşir iyileşmez anne-baba olabilmek için Samsun’da tüp bebek tedavisine başladı. Doktorlar, Yaprak Terzi’ye anne olabilme şansının yüzde 1 olduğunu söylerken; ilk tüp bebek denemesi başarısızlıkla sonuçlandı. Daha sonra tedavi için Ankara’ya gelen çift, Prof. Dr. Berfu Demir’in planladığı tedaviyle kısa süre sonra müjdeli haberi aldı. Çift geçtiğimiz aylarda kızları Melis Ada’yı kucaklarına alarak en büyük hayallerine kavuştu.
‘Yaşama sebebim var’
Yaprak Terzi yaşadığı zorlu süreci aktarırken, “Eşim bana hep benim önemli olduğumu hissettirdi ama ben yavruma ne olursa olsun kavuşmak istiyordum. Çok araştırdım ve Berfu Hoca’yı buldum. Bana çok yakın, çok sıcak davrandı; tedaviye başladık. Çok umutsuzdum, kaygılıydım; tersliklerin hep beni bulduğunu düşünüyordum. Tedavi sürecinin ardından 13 adet yumurtamın oluştuğunu söylediler, sevinçten dans ettim çünkü ilk tedavimde sadece 3 yumurtam gelişmişti. Tedavim başarıyla tamamlandı; artık kaliteli embriyolarım vardı. Heyecandan ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilemedim. Güzel bir hamilelik süreci geçirdim” dedi.
Melis Ada doğduktan sonra tekrar kanser şüphesiyle doktora gittiğini anlatan Terzi, “Yapılan tetkikler sonucunda korkulacak bir durum olmadığını öğrendim. Artık yaşamak için çok büyük bir sebebim vardı. İlerleyen yıllarda kızıma bir kardeş için mutlaka yine Ankara’ya Berfu hocaya gideceğim, hâlâ saklanan embriyolarım var” diye konuştu.
Dondurulmuş embriyo transferi
Prof. Dr. Berfu Demir ise, süreci şöyle anlattı:
“Hodgkin lenfoma tanısı alan ve takiben tedavi sürecini kür sağlayarak tamamlayan çifti değerlendirdim, sonrasında hematolojiden tüp bebek tedavi sürecine ve gebe kalmasına engel bir problem olmadığının uygunluğunu aldık. Kaliteli blast aşamasında beş embriyo geliştirip dondurarak tedavi sürecinin ilk aşamasını tamamladık. Dondurulmuş embriyo transferi sonrasında gebe kalan hastamız, sağlıkla kızına kavuştu.”
Yaprak Terzi’nin kanser tedavisi sürecinin çok hızlı ilerletilmesi gerektiği için yumurtalarının dondurulması şansının ortadan kalktığını söyleyen Demir, “Kanser tedavisi sürecinde her hastamız bu şekilde şanslı olmayabilir. Kemoterapi, radyoterapi veya cerrahi operasyon öncesinde hem kadın hem de erkek için gamet hücrelerinin dondurulması, devamında üreme şansını sağlamak için önemli ve gerekli bir seçenektir. Yumurta hücrelerinin elde edilme süresi 2-3 haftada tamamlanabilmektedir” diye konuştu.