Gündem"Minik Leyla cinayeti" davasında gerekçeli karar: Tüm köy sustu

"Minik Leyla cinayeti" davasında gerekçeli karar: Tüm köy sustu

14.11.2021 - 12:56 | Son Güncellenme:

"Minik Leyla cinayeti" davasında gerekçeli karar açıklandı. Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 73 sayfalık gerekçeli kararında, "Olayın aydınlanacağı telaşı ile suçun Y.A. tarafından işlendiğinin aile ve köy büyüklerince anlaşılması ile adli yargılamadan kurtulmak amacıyla ve olayın aile içerisinde kapanması hedeflenerek köyün önde gelenlerince ve Y.A. tarafından olayın aydınlatılmaması ve tüm köylünün bildiklerini anlatmayarak tek bir ifade çevresinde beyan vermeleri hedeflenmiş ve bu konuda tanıkların tamamına baskı yapılarak kovuşturma aşamasında beyanlarını değiştirmelerine sebebiyet verilmiştir" denildi.

Minik Leyla cinayeti davasında gerekçeli karar: Tüm köy sustu

Ağrı'da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in ölümüne ilişkin yeniden yargılanan ve beraat eden 7 sanık hakkındaki hükmün gerekçeli kararı hazırlandı.

Haberin Devamı

Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi, daha önceki kararının Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince bozulmasının ardından yeniden yargıladığı 7 sanık hakkında verdiği beraat hükmünün 73 sayfalık gerekçesini tamamladı.

Gerekçeli kararda cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaası, sanık savunmaları, tanıkların, avukatların ve katılanların beyanlarına yer verildi.

Değerlendirme ve gerekçe kısmında otopsi raporlarındaki mevcut verilerle Leyla'nın ölüm sebebi ve mekanizmasının bilinemediği, aç ve susuz kalarak öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, böceklerin cesede ilgisinin az olmasının nedeninin bir süre soğuk ortamda tutulması veya sonrasında suya atılması sonucu olduğu kanaatinin oluştuğu ve kesin olmamakla birlikte bulunduğu tarihten önceki 3 gün ile kaybolduğu tarih arasında ölümün meydana gelmiş olabileceği bildirildi.

Haberin Devamı

Tüm bilgi, belge, beyan ve raporlar doğrultusunda mahkemenin olayın gelişimine yönelik kabul kısmında baba Nihat ile kardeşi Y.A. arasında aileye ait traktör, birden çok altın ve miras dolayısıyla büyük tartışma ve anlaşmazlık yaşandığı belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:

"Olayın aydınlanacağı telaşı ile suçun Y.A. tarafından işlendiğinin aile ve köy büyüklerince anlaşılması ile adli yargılamadan kurtulmak amacıyla ve olayın aile içerisinde kapanması hedeflenerek köyün önde gelenlerince ve Y.A. tarafından olayın aydınlatılmaması ve tüm köylünün bildiklerini anlatmayarak tek bir ifade çevresinde beyan vermeleri hedeflenmiş ve bu konuda tanıkların tamamına baskı yapılarak kovuşturma aşamasında beyanlarını değiştirmelerine sebebiyet verilmiştir."

Kararda anne Şükran Aydemir'in soruşturma aşamasında alınan beyanında eşinin kendisinden önce evlilik geçirdiğini ve kayınvalidesi yüzünden bu evliliğin bittiğini ifade ettiği bilgisi yer aldı.

"BU İŞİ AİLE İÇİNDEN BİRİNİN YAPTIĞINI DÜŞÜNÜYORUM"

Annenin beyanlarıyla ilgili şu ifadelere yer verildi:

"2011'de kayınvalidem ile tartıştım ve önemli günler haricinde köye gidip gelmeyi kestim. Kayınpederim M.A. iki yıl boyunca bizde kaldı. Elimden geleni yaptığım halde eşimin ailesi beni kabul etmedi. Kızımı kaçıranların dışarıdan biri olmadığını, cinsel istismara uğramadan dereye cansız bedeninin atılmış olmasından da bu işi aile içinden birinin yaptığını düşünüyorum. Eşimin ailesi kendi içinde mal davasından kavga etti. Bundan eşimle beni suçladılar. Kayınvalidem, sürekli olarak kayınpederim ile birlikte olduğuma yönelik iftira attı. Kızımın derede bulunduğu gün Y.A. olay yerine geldi, çok ağladı ve aşırı tepki verdi. Kızımın kaçırılmasından sonra Y.A. ve eşi F.A. her gün banyo yapıp geldi ve bu durumları nedeniyle onlardan şüphelendim. Bunu kızımın kokusunun üstlerine sinmesini önlemek için yaptıklarını düşünüyorum."

Haberin Devamı

"Yiğit" kod adlı gizli tanığın beyanlarıyla ilgili de "Kızı kaçıranların B.D. ile Y.A. olduğunu, sonrasında olayın büyümesi üzerine çocuğu bırakamadıklarını ve ellerinde kaldığını aile içerisindeki konuşmalardan duydum çünkü aile içinde rahat konuşuyorlar ancak mahkemeye gelince kimse bir şey anlatmıyor. Şükran'ın da her şeyi bildiğini ancak eşi Nihat ve diğer aile üyelerinden korktuğu için sustuğunu düşünüyorum." ifadeleri yer aldı.

Haberin Devamı

Kararda Leyla Aydemir'in amcası Y.A. ile Y.A, B.D, H.D, M.A, M.A.A. ve A.A. hakkında üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden ve sanıkların üzerlerine atılı suçu işledikleri sabit olmadığından "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "kasten öldürme" suçlarından beraatlerine hükmedildiği bildirildi.

KÜÇÜK LEYLA'NIN CANSIZ BEDENİNE 18 GÜN SONRA ULAŞILMIŞTI

Ağrı'da 15 Haziran 2018'de Ramazan Bayramı dolayısıyla ailesiyle dedesini ziyarete gittiği Bezirhane köyünde kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in bulunması için çalışma başlatılmış ve cansız bedeni kaybolduktan 18 gün sonra köye 2 kilometre mesafede, kent merkezine giden yolun yakınında akarsu kenarındaki ağaçların arasında bulunmuş, vücudunda darp ya da yara izine rastlanmayan çocuğun cenazesi Bezirhane köyünde defnedilmişti.

Haberin Devamı

Olayın ardından minik Leyla'nın ölümüne ilişkin 7 sanık hakkında Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Davanın 2 Ekim 2020'de bu mahkemede görülen karar duruşmasında tutuklu sanık amca Y.A. "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırılmış, diğer sanıklar Y.A, B.D, H.D, M.A, M.A.A. ve A.A. ise delil yetersizliğinden beraat etmişti.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ, YEREL MAHKEMENİN KARARINI BOZMUŞTU

Dosyayı inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, sanığa ceza verilebilmesi için her türlü şüpheden uzak delil olması gerektiğine ve çeşitli usul eksikliklerine işaret ederek yerel mahkemenin kararını tüm sanıklar yönünden bozmuştu. Yerel mahkemenin kararını hem esas hem usul yönünden bozan mahkeme, Y.A'nın tahliyesine de karar vermişti.

Bu karara Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığının 4 Ocak 2021'de yaptığı itiraz da Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince reddedilmişti. Dosyayı inceleyen Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu da 1. Ceza Dairesinin bozma kararını hukuka uygun bulmuştu.