Mevleviler ‘stajyer postnişin’e tepkili

Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İstanbul Devlet Türk Müziği Araştırma ve Uygulama Topluluğunun Tasavvuf, İrfan ve Meydan Meşkleri Bölümü’ne bir postnişin (Mevlevi şeyhi), yedi semazen, iki ritim, bir ney, bir kemençe, bir bağlama ile altı erkek ve kadın ses sanatçısı alımı gerçekleştirileceği açıklandı.

‘Doğru bulmuyorum’

İlanla ilgili Milliyet’e bilgi veren Hz. Mevlana’nın 22’nci kuşak torunu Faruk Hemdem Çelebi, Türkiye’de son yıllarda Mevlevilik yolunun doğru ve emin ellerde ilerleyemediğini, sema ayini ve Hz. Mevlana adına toplumun birçok kesiminde yanlış algılar oluştuğunu belirterek, şunları söyledi:

“Mevlevilik geleneği 750 yıldır belli ritüeller çerçevesinde devam ediyor. İlanla postnişin aramak ve kimlerden oluştuğu belli olmayan bir kurul tarafından sınava tabi tutulması Mevlevilik geleneği ile örtüşmüyor. Postnişinliğin stajyeri, kıdemlisi olmaz. Mevlevilik yolundan ilerleyen kişi o makama yıllar içinde bilgi ve birikimiyle ulaşır. Bu tür sınav veya seçmeler ilerleyen günlerde farklı grupların da önünü açar. Doğru bulmadığım gibi Mevleviliğin, bir folklora dönüştürülmesine üzüldüğümü belirtmek isterim.”

‘Adrese teslim ilan’

İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu emekli Müdürü Ömer Tuğrul İnançer ise şu eleştirileri sıraladı:

“O kadar çelişkili davranışlar var ki, postnişin diye bir lakap, bir görev yok. Bakanlığın ilaındaki imtihanı kim yapacak, kimler bu bilgiye sahip, kaç kişi var? Bana sorarsınız yok. Bazen üniversiteler adrese teslim ilan çıkarırlar, bakanlığın ilanında böyle bir kişinin tarifi yapılmış. Jürinin üyeleri kim, bunları imtihan edecek kimler? Mevleviliğe yönelik fevkalede yanlış bir ilan.

Bakanlığa bağlı iki müzik ve Mevlevi ayini yapan iki grup varken, yenisi nereden çıktı anlamış değiliz. Ayrıca bakanlığın geçmiş dönemde yayınladığı genelge söz konusu semanın layık olmayan yerlerde, layık olmayan kişilerce yapılmaması gerektiğine dair karar var. İyi niyetli bir ilan olarak görmüyoruz” diye konuştu.