07.06.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
İhsan Dindar - İstanbul
Adını önce Sofar’daki performanslarıyla duyuran Merve Çalkan, son günlerde yeni teklisi “Defter” ile müzik dünyasının gündemde. Mabel Matiz’in imzası taşıyan şarkısı ve dinleyicileri 90’lara götüren ses rengiyle dikkat çeken Merve Çalkan, müzikal macerasını anlattı.
Sosyoloji mezunusunuz ve yolunuza müzikle devam ediyorsunuz. Bu ikisi birbirine nasıl etki ediyor?
Darüşşafaka Lisesi mezunuyum. Oradaki müzik hocam, fen-edebiyat fakültesinde okumam yönünde telkinde bulunmuştu. Ona göre burs imkânları vardı. Ben müzik okulunu kazansam bu bursu alamayacaktım. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin ve sosyoloji bölümünün nasıl bir şey olduğunu pek de bilmeden orayı seçtim ve kazandım. Bu dönemde de müzikle çok ilgiliydim. Üniversitede gitar aldım ve şarkı yapmaya başladım. Sosyoloji ve felsefe benim yazma yönümü güçlendirdi. Yaptığım şarkıları sosyal medya mecralarını yükledim. Bu sayede yeni insanlarla tanıştım.
Sizi ilk dinleyen bir kesim Aşkın Nur Yengi ile benzerlikler taşıdığınızı düşünüyor. Siz buna katılıyor musunuz?
Yatılı okulda okuduğum için lise yıllarımda arkadaşlarıma sürekli şarkı söylüyordum. Yıldız Tilbe, Aşkın Nur Yengi gibi isimlerin şarkılarını söylüyordum. Hep birilerinin şarkı söylettiği bir insan oldum. Tabii ki de sesim Aşkın Nur Yengi ile aynı olamaz. Ama o ses rengimin onu hatırlatması çok hoşuma gidiyor. Çünkü onun sesini çok seviyorum.
Kendi kaydetti
Sofar, dünyanın çeşitli noktalarında ev konserlerinin yapıldığı bir etkinlik. Siz de Sofar İstanbul’da şarkılarınızı söylediniz ve söylemeye devam ediyorsunuz. Bu süreç nasıl gelişti?
Her şey aslında benim kendi şarkılarımı kaydedip Soundcloud’a yüklememle başladı. Sofar’a giden süreç de öyle oldu. Şarkımı orada paylaşmaya cesaret ettim. İlk şarkım “Tanıdık Ağaçlar” adını taşıyordu. Ama o zamanlar utanıyordum. İnsanlar ya beğenmezlerse diye düşünüyordum. Sonrasında tanıdığım pek çok insanı bir araya toplayıp onlara bir konser verdim. Olumlu tepkiler aldım. Bunun üzerine ne olduğunu pek de bilmeme rağmen Sofar’a başvurdum. Meğer bu başvurum onlara ulaşmamış. Yanlış yerden başvurmuşum. Derken Sofar direktörü bir gün beni tesadüfen dinleyip ve Twitter’dan bana ulaştı. Bense o dönem Sofar başvurumu kabul etmedi diye üzüntüler içindeyim. Bu olaydan sonra hemen Sofar kaydını yaptık. Ardından bir Sofar kaydı daha yaptık. O da Eskişehir’de oldu. İyi bir başlangıç oldu benim için.
Bunların ardından son günlerin sıkça dinlenen şarkılarından biri olan “Defter” single’ınız geldi. Hikâyesini öğrenebilir miyiz?
Mabel Matiz ile 2014 yılından beri arkadaşız. Bana, “Tam senlik bir şarkım var” deyip bu eserini sundu. Şarkının adı “Defter”di. Benim de o esnada yazılarımı yazdığım bir defter veya kitap da diyebileceğim yazılarım vardı.
Bu yazılarınızı ileride bir kitap halinde yayımlamayı düşünüyor musunuz?
Tabii ki. Hatta “Defter” şarkısından sonra geçenlerde bu yazılarıma yeniden bir göz gezdirdim baştan sona. İçinde güzel şeyler var.
Kendi yazdığı şarkıları söyleyecek
Son dönemde pek çok etkinlikte 80’ler ve 90’lar müziğinin çalındığı etkinlikler popüler oldu. Siz de yorum ve sound olarak bu 90’lar yolundan mı devam etmek istiyorsunuz?
Yorumumu çok değiştiremeyeceğim. Gerçekten özü bu. Bir de kendi şarkılarımı kendim yaptığım için o yorum o çok değişmez. Ses rengimden dolayı da o 90’lar havası hep kalacak diye düşünüyorum. Yayınlayacağımız ikinci single’ım benim yazdığım şarkılardan biri olacak ve tarzı da değişmeyecek.