16.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
SELMA KUNAR/Antalya DHA
Son 4-5 yıldır SGK kapsamına alınan meme küçültme ameliyatları ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Şenen, “Hastada memenin büyüklüğünün yanında sırt ve omuz ağrısı, meme altlarında pişik, sütyen askısının olduğu yerde ağırlık nedeniyle iz varsa ve biz bunları görüyorsak, 3 plastik ve rekonstrüktif hekimden oluşan kurul, bu hastanın ameliyat olmasına karar veriyor” dedi.
Doç.Dr. Şenen, son zamanlarda bütün insanları tehdit eden hastalıkların başında obezitenin geldiğine dikkat çekerek, “Bize başvuran kadınlarda genel olarak gördüğümüz kilolu olmaları. Meme sadece meme dokusundan oluşmuş bir organ değil. Yağdan da oluşmuş bir organ. Bir kadın ne kadar kilo alırsa, memeleri de o kadar büyük olacaktır. Bize başvuran kadın kilolu ise ben ilk başta ‘Kilo verecek misin?’ diye soruyorum. ‘Evet ama öncelikle bu ameliyatı olayım sonra kilo vereceğim’ diyorsa hastayı uyarıyorum. ‘Eğer ameliyat sonrası kilo verirseniz memeler de sarkacak, form değiştirecek ve siz tekrar ameliyat olmak için geleceksiniz’ diyorum. Bu nedenle kilolu kadınlar ilk başta kilo verecek, gerekirse obezite cerrahisini olacak ve sonra bize başvuracak. Böylece daha sağlıklı bir yol izlemiş oluruz.”
‘Erkekler de ameliyat oluyor’
Doç.Dr. Dilek Şenen, bu ameliyatların erkeklerde de uygulandığını belirterek, “Erkeklerdeki meme büyüklüğü ‘Jinekomasti’ olarak adlandırılıyor. Eğer ultrasonografi sonrası memede kadın tipi büyüme varsa erkek hastalar da ameliyat olabiliyor” dedi. Doç.Dr. Şenen, bu durumdaki erkek hastaların ameliyat masraflarının da devlet tarafından ödendiğini söyledi.