11.03.2016 - 10:47 | Son Güncellenme:
12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabul edilişinin yıldönümünde Yazar Aziz Erdoğan, okurlarına “Abide Şahsiyet Mehmet Akif Ersoy” kitabını hediye etti. Çınaraltı yayınlarından çıkan kitapta Ersoy’un evrensel değerlere bağlılığı, cesareti ve gönül zenginliği onun bilinen veya bilinmeyen yaşamından kesitlerle anlatılıyor.
İstiklal Marşı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilişinin 95.yıldönümü kutlanıyor. 95 yıl önce İstiklal Savaşının elemli, çetin ve buhranlı günlerindeyiz. İzmir gitmiş, Bursa düşmüş, Afyon kaybedilmiş; Anadolu yasta, Anadolu yoksul, Anadolu endişeli… Zira Ankara’dan düşmanın top sesleri duyuluyor. Anadolu en karanlık günlerini yaşıyordu.
Böyle bir ortamda başta Mustafa Kemal olmak üzere kahraman Türk askerleri bağımsızlık hareketinin kıvılcımlarını atıyordu. Bu savaşın her adımında aklı ve bedeniyle yer alan bir ilim insanı da vardı. Mehmet Akif Ersoy. O, “Doğduğumdan beridir aşığım istiklale./ Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale.” diyerek tarih boyunca özgürlüğünden ödün vermeyen
BAĞIMSIZLIK SAVAŞI VEREN MEHMETÇİĞE ‘KORKMA’ DİYE HAYKIRDI
Türk milletinin sesi olmuştur. Mustafa Kemal önderliğinde düşmana karşı kurtuluş savaşı veren Mehmetçiklere, o, “Korkma!” diye haykırıyordu. Nihayet büyük zafer kazanıldıktan sonra artık bağımsızlığın timsali olan İstiklal Marşı’nın yazılmasına sıra gelmişti. Mehmet Akif Ersoy’un gece yarısı duvarlara kazıyarak yazdığı İstiklal Marşı TBMM’de gür bir seda ile okunduktan sonra alkışlarla kabul edilecekti.
Erdoğan, Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde bağımsızlık mücadelesini başarıya ulaştıran tüm Mehmetçiklere cesaret ve metanet aşılayan Akif’in yaşamını çocukluğundan ölümüne kadar anlatıyor. Erdoğan, kitabının son sayfasında Akif’in ebedi istirahatgahına gitmeden birkaç gün önce bir gazeteciye ifade ettiği şu cümlesine yer veriyor:
“Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.”