Kasten öldürme suçundan yargılanan eski hakimin davası

Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Mehmet E.A. ve M. A. ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada maktul Cengiz E.’nin eşi D.E., babası ve annesi  müşteki olarak yer aldı. Sanık avukatı Neslihan Kocaoğlu, "Müvekkil Mehmet E. A. hukukçudur, noterlik yapmıştır, çevresi tarafından sevilen sayılan birisidir. Sosyal çevre itibari ve suçun niteliği dikkate alınarak duruşmanın kapalı yapılmasını talep ediyoruz.” dedi. Ara kararı değerlendiren heyet, kapalı oturum talebini oy birliğiyle reddetti.

MAKTULÜN EVİNİN KAPISI AÇIKTI

Mehmet E. A. savunmasında olay gecesi akşam 21.30 sıralarında eve geldiğini belirterek ,“O tarihte 5 yaşında olan çocuğumun akülü arabasının şarjı bitti. O esnada maktul Cengiz E. kendi çocuğu ile önümüzden geçiyordu, selamlaştık. Hatta çocuklar kendi aralarında ‘Beraber oynayalım’ diye konuştular. Onlar gittikten sonra yedek akülü arabayı almak üzere eve çıktım. Diyafon ile evi arayınca yukarıdan kapıyı açtılar. 12. katta olan evimize çıktım, maktulün evinin kapısı ve bizim evimizin kapısı açıktı. Eşim kapıda bizi bekliyordu, çocuğumla birlikte içeri girdik. Salona geçtiğimde oğlum ağlıyordu. Annesi de onu alıp arka odaya gitti, olayın üzerinden zaman geçince yatsı vakti geldi.” dedi.

BEN KİMSEYİ ÖLDÜRMEDİM

Mehmet E. A. savunmasında, namazı kılıp tespih çekerken,  eşinin Cengiz E'nin kendisine taciz de bulunduğunu söylediğini, onu ararken de  Cengiz E'nin balkondan düşmüş olduğunu gördüğünü, 112 ve polisi aradığını söyledi. Mehmet E. A., "Hayatımın şokunu yaşadım. Benim onun yaşında kızım vardır, kendi evladım gibiydi. Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum, ben kimseyi öldürmedim. Beraatimi isterim, çok iyi bir insandı.” dedi.

SAVCILIKTAKİ İFADELERİMİ KABUL ETMİYORUM

Mahkeme başkanı, sanığın savcılık ifadesinde başka bir beyanda bulunduğunu ifade ederek sanığa soru yöneltince sanık Mehmet E. A., eşinin o gece aralarında bir ilişki olduğundan söz etmediğini belirterek, " Benim şu anki ifadem doğrudur. Savcılık ve koridordaki ifadelerimi kabul etmiyorum. ” cevabını verdi.

NORMAL HİSSETMİYORDUM

Tutuksuz sanık M. A. ise savunmasında evde işleri olduğunu ifade ederek, "Ütü yaptığım sırada zil çaldı. Diyafondan bakıp eşimi görünce kapıyı açtım. Ütüye döndüğüm sırada bu sefer iç kapının zili çaldı. Kapıyı açtığımda maktul Cengiz E. karşımdaydı. Oğlunu sırtından itip ‘Sen içeri gir, ben geliyorum’ dedi. Bana yaklaştı, birden bana sarıldı. Ben kendimi geri çektim, ‘Ne yapıyorsun çocuğun görecek’ dedim. İçeri girerek bana sarılmaya, öpmeye başladı. Diyafonu göstererek ‘Bizimkiler geliyor’ dedim. O da ‘Sen beni mi kandırıyorsun. Beni nasıl özlemezsin’ dedi. Ağzı alkol kokuyordu. Biz yakınlaşırken o kapıyı tutuyordu. ‘Asansör bile daha yukarıda, çağırılmamış’ dedi. Sonra ‘E. Ağabey’ diyerek evin içine doğru koştu.” dedi.

İFADELERİ DUYUNCA FENALIK GEÇİRDİ

Eşinin ifadelerini duyan Mehmet E. A. rahatsızlık geçirince duruşmaya ara verildi. Aranın ardından savunmasına devam eden M.A. şunları söyledi:

“Ben ne yapacağımı bilemedim, onun terasa doğru döndüğünü gördüm. Kapının deliğinden baktığımda eşimle oğlumu gördüm. Normal hissetmiyordum, mutfağa gittim. Mehmet E.A.  salondayken Cengiz’in çıkacağını düşünerek görüş açısını kapatmak için sık sık salona gittim. Cengiz’in o sırada terasta olduğunu düşünüyordum. Oğlum ve eşim salondayken çorba içip öyle gideyim, dedim. Oğlumun dikkatini çekmesin diye çizgi film sesini açtım, eşim de namaza başlamıştı. Sonrasında Cengiz’in çocuğu geldi. ‘Teyze çok korktum, babam yok’ dedi. Terasın sol tarafında kurutmalık vardı. Cengiz’in onun arkasında saklandığını düşündüm. ‘Cengiz çık’ diye seslendim ama ses gelmedi. Ne ara çıktı diye düşündüm, gerçekten onun çıktığını düşündüm.”

Sanık M.A. “Terastan aşağıya baktım, balkondan aşağıya bakmak için parmaklarımın üzerinde yükseldim. Aşağıda yerde yüz üstü yattığını gördüm. Kendimi geriye doğru ittim, ne yapacağımı şaşırdım. Neden böyle bir şey yaptı, gördüğüm şey gerçek mi diye inanamadım” diyerek savunmasını sürdürdü.

TERAS KORKULUĞUNDAN DÜŞME İHTİMALLERİ YOKTUR

Mahkeme başkanının terastaki korkuluk boyutunu sorması üzerine sanık M.A. “Dosyada terasın fotoğrafları vardı. Benim boyutum hizasında olması lazım. Çocuklar oynarken hiçbir şekilde telaşlanmıyorum, düşme ihtimalleri yoktur” cevabını verdi. Sanık M. A. şöyle devam etti: “Eşime ‘Çok kötü bir şey oldu, yemin ederim benim bir dahilim yok. Cengiz geldi, çok sarhoştu ve beni öpmeye çalıştı. Sarhoştu ondan yapmaya çalıştı, normalde böyle bir insan değildir’ dedim. Eşim bana ‘Tamam sakin ol’ dedi. Nasıl söyleyeceğimi bilemedim, ‘Aşağıya düşmüş’ dedikten sonra eşim onların evine doğru koştu. Geri gelince ‘Ölmüş’ dedim o da omzuma vurarak ‘Ne ölmesi ne ölmesi ölmemiştir çabuk telefon’ dedi. Eşim güvenliği ve 112’yi arayarak aşağıya indi. Bir daha birebir konuşmadık.” dedi.

SANIKLARDAN ŞİKAYETÇİYİM

Müşteki D.E. ise ifadesinde “Eşimin ölümünden dolayı sanıklardan şikayetçiyim. M.A ile eşimin arasında ilişki olduğu açıktır. Olay günü M.A'nın evine gittiğimde bana olayı anlattı. Ben de ‘Allah kahretsin bana bunu da mı yapacaktın’ dedim. Aşağıya indim, Cengiz’i arayalım dedim. Birisi ‘Orada biri yatıyor’ dedi. Ben de içkiliydi de sızdı mı diye düşündüm. O tarafa gitmeye çalıştığımda beni almadılar, sonra birisi gelerek bana ‘Başın sağ olsun’ dedi. Olayı öyle öğrendim.” diye konuştu.

DURUŞMA ERTELENDİ

Ara kararını açıklayan mahkeme sanıkların üzerindeki adli kontrol tedbirlerinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede maktul Cengiz E.’nin Halkalı’daki bir apartmandan düşerek hayatını kaybettiği anlatıldı. İddianamede maktulün düşüş anına ilişkin kamera görüntüleri olmadığı belirtildi. Maktul Cengiz E.’nin ikamet ettiği 51 numaralı dairenin karşısındaki 50 numaralı dairede sanıklar Mehmet E.A. ve eşi M A.’nın ikamet ettiği ve yapılan soruşturma kapsamında maktul Cengiz E. ile M. A.’nın olaydan iki üç ay önce gönül ilişkisi içinde olduğu ifade edildi.

Cinayet Büro Amirliği tarafından olayla ilgili yapılan çalışmalara da yer verilen iddianamede M. A. ile Mehmet E. A.’nın beyanlarında sanık Mehmet E.A.’nın ve çocuklarının evde olmadığı, Cengiz E.’nin içeriye girerek kapıyı kapattığı ve M. A.’nın ‘Eşim gelecek dur’ dediği anlatıldı. Cengiz E.’nin M. A.’yı dinlemediği ifade edilerek eve girdiği ve M. A.’nın eşi Cengiz E.’nin içeriye girdiği aktarıldı. Kapının çalması sonucu Cengiz E.’nin koşarak balkona gittiği ve Mehmet E. A.’nın eve girdikten sonra maktulün balkondan düştüğüne yer verildi.

İddianamenin değerlendirme kısmında maktulün sanık M.A. ile ilişkisinin değerlendirildiğinde intihar etmesi için bir sebep olmadığı kaydedildi. Olay yeri inceleme raporunda balkon korkuluğunun 140 cm yükseklikte olduğu belirtilerek maktulün balkondan yanlışlıkla düşmüş olamayacağı belirtildi.  Maktulün, sanıkların zorlayıcı bir eylemi ve tehditi sonucu düştüğünün değerlendirildiği iddianamede anlatıldı. İddianamede sanıklar Mehmet E. A. ve M. A.’nın “Kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.