13.01.2021 - 09:17 | Son Güncellenme:
DHA
Zonguldak Kozlu ilçesinde 8 Ocak 2014’te meydana gelen olayda Ayşegül E., eve alkollü gelen özel bir şirkette gece bekçisi eşi Muhammet Ali E’yi, kendisine ve 4 çocuğuna hakaret edip şiddet uyguladığı gerekçesiyle boğarak öldürdü. Ayşegül E., eyleminde meşru savunma ve zorunluluk hali olduğu gerekçesiyle 24 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılandı. Zonguldak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 10 Şubat 2015’te sonuçlanan davada Ayşegül E., mecbur bırakılarak genç yaşta evlendiğini, 18 yıl içinde çok şiddet gördüğünü anlattı. Olay günü ise eve alkollü gelen eşinin kendisine şiddet uyguladığını anlatan Ayşegül E., bıçakla kendisine saldıran eşinin elinden düşen bıçağı almak isterken yaşanan itişme sırasında kendisini korumak amaçlı boğazını sıkarak koltuğa ittiğini ve bir süre sonra hareketsiz kaldığını anlattı. Ayşegül E., ifadesinde eşinin kendisini bayılana kadar dövdüğünü ardından suyla ıslatarak ayılttığını ve tekrar dövdüğünü de anlattı.
GEREKÇELİ KARARDA 'YAŞAM HAKKI' DETAYI
Mahkeme heyeti, meşru savunmada sınırın aşılmasının mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri geldiğine hükmederek Ayşegül E.'ye ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti. Gerekçeli kararda ise 'yaşam hakkı' detayı dikkat çekerken, "Somut olayda bir saldırının bulunmaması, saldırının haksız olması, saldırının yaşam hakkına yönelik olması, saldırı ile savunmanın eş zamanlı bulunması, sanığın eylemini kendisine ve çocuklarına karşı yöneltilen şiddetin ve ölüm tehdidini oluşturan maktulün sözleriyle heyecan, korku ve telaştan kaynaklanan güdü ile savunma sınırını zorlayarak geçekleştirdiği anlaşıldığından sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir" denildi. Yargıtay ise 10 Nisan 2018’de verdiği kararda, sanığın suçunu meşru müdafaa şartları altında gerçekleştirdiği anlaşıldığından beraat kararını onadı.
YAŞADIKLARINI 7 YIL ÖNCE DHA'YA ANLATMIŞTI
Ayşegül E., yaşadıklarını olaydan 4 ay sonra Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlatmıştı. Ayşegül E. henüz 16 yaşında lisedeyken eşinin tecavüzüne uğradıktan sonra evlenmek zorunda kaldığını anlatarak, "Ayrılmak istedim ama 'anneni öldürürüm, kardeşini keserim' diye tehdit ediyordu. Hiçbir yere göndermiyordu, kapıdan dışarıya çıkartmıyordu. Özellikle son 4 yılda hem alkolü hem de uyuşturucuyu fazlalaştırdı. Kaç kez beni balkondan atmaya kalkıştı. Ailem alkol ve uyuşturucu kullandığını biliyordu ama benim işkence çektiğimi, darbedildiğimi bilmiyorlardı. Gözümde morluk gördükleri zaman 'kapıya çarptım, düştüm veya çocuğun kafası çarptı' diye yalan söylüyordum. Olay günü boğazıma saldırdı, saçlarımı yoldu. Çocuklar, 'Babacığım yapma' diyerek kolundan tuttular. Sürekli, 'Sizi öldüreceğim, bu evin içine gömeceğim seni ne devlet ne annen hiç kimse seni bulamayacak' diyordu. Çocuklar için de 'Uyurken keserim ben bunların boğazlarını' diyordu. Bana, 'Nasıl gücün yetti' diyorlar. Çünkü iri yapılıydı. Bilmiyorum. 'Bir şekilde öleceğim ama çocuklarıma zarar vermesin' diye düşündüm ve o anda öyle bir psikolojiye girdim. Sonrasını hatırlamıyorum" diye konuştu.
ÇOCUKLARIYLA YENİ BİR HAYAT KURDU
Ayşegül E., şimdi çocuklarıyla kendine yeni bir hayat kurdu. O günleri bir daha hatırlamamak ve çocuklarının etkilenmemesi için yeni bir açıklama yapmak istemeyen Ayşegül E., Antalya'da işkence gördüğü 12 yıllık eşi Ramazan İpek'i öldüren Melek İpek'in durumuna çok üzüldüğünü ve serbest bırakılmasını umduğunu söyledi.
‘UMUYORUZ Kİ MELEK İPEK İÇİN DE ADALET ÇOK HIZLI TECELLİ EDER’
Zonguldak'ta kadın şiddeti davalarında müdahil olan avukat Merve Kır, sosyal medya ve basında çok tartışılan dava konusu olan Melek İpek'in davasına benzer vakanın Zonguldak'ta yaşandığını söyledi. Ayşegül E.'nin yıllarca eşinden şiddet gördüğünü anlatan Kır, şöyle dedi:
"Olay günü eve yine alkollü gelerek çocuklarına ve kendisine çok ciddi şiddet uygulamıştı. Onu ve çocuklarını öldüreceğini söyleyerek odaya tüfek veya bıçak almaya gitmişti. Çocuklarını sakladığı için sadece Ayşegül Hanım ortadaydı. Ayşegül Hanım’a saldırmıştı bıçakla. Ayşegül Hanım da kendisini korumak için onu itmiş ve boğazını sıkmıştı. Burada tabi ki öldürme kastı yoktu. Bir kadının kendini koruma çabası vardı. Zonguldak Ağır Ceza Mahkemesi çok isabetli ve hepimizin içini rahat ettiren bir karar verdi. Bu karar Ayşegül Hanım’a ceza verilmesine yer olmadığına dair karardı. Bu kararın gerekçesi ise yapılan eylemin meşru savunmada sınırın aşılmasında mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri geldiğinin anlaşılmasıyla TCK'nın 27'nci maddesinin ikinci fıkrası ve ceza muhakemeleri kanununun 223'üncü maddesinin üçüncü fıkrası c bendine dayandırıldı. Umuyoruz ki Melek İpek için de adalet çok hızlı bir şekilde tecelli eder. Umudumuz bu yönde."