Kızları katledilen babaların ortak çağrısı: Kadınlarımız ölmesin

Çiğdem Yılmaz / İstanbul - Bugün Babalar Günü. Her baba için özel bir gün. Ancak bu özel gün, evlatlarını kaybetmiş babalar için oldukça buruk ve eksik geçiyor. Çocukları katledilen babalar için Babalar Günü anlamı yitirse de, onların bu Babalar Günü’nde tek bir istediği var. O da, kadın cinayetlerinin son bulması. Evlatlarını katledilen o babalar Milliyet’e konuştu.

‘Evin neşesiydi’

Cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından 3 Aralık 2019’da Ordu’da öldürülen Ceren Özdemir’in babası Yılmaz Özdemir (52) ise “Ceren’den sonra günlerimiz hep kırgın geçiyor. Yarı ölü gibiyiz” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Bir yandan kızımın acısını yaşarken diğer taraftan da hala davalarla uğraşıyoruz. Yüzüm bir türlü gülmedi. Adaletin bir gün yerini bulacağını umuyorduk ancak bu umudumuz da her geçen kırılıyor ve adalete olan inancımız azalıyor. Ceren’in ölümünden sonra büyük kızımın psikolojisi bozuldu. Yaşadığım acıya rağmen tüm direncimle ailem için dik durmaya çalışıyorum. Büyük kızıma bir şey olmasın diye mücadele ediyorum. Babalar Günü de artık benim için bir şey ifade etmiyor. Ben Ceren ile çalışmadığım zamanlarda hep vakit geçiren biriydim, her anımız dolu dolu geçiyordu. Her Babalar Günü’nde mutlaka bana hediye alırdı. Her zaman enerjimizi artıracak bir şey bulurdu, hayat doluydu, evin neşesiydi. Sürekli şakalaşırdık, en çokta ‘Ya baba’ deyişini özlüyorum. ‘Cerenler son olsun’ dedikçe her gün yeni bir Ceren’in öldüğünü duyuyoruz. Bizler, Cerenlerin ölmesini istemiyoruz.”

‘Havaalanında ağlarım’

Muğla’da okuyan ve geçen temmuz ayında Cemal Metin Avcı (32) tarafından öldürülen Pınar Gültekin’in (27) babası Sıddık Gültekin (55) de şöyle konuştu: “Pınar’ın öldüğünü kabullenmek çok zor. Pınar dışında dört evladım daha var. Ancak herkes biliyor ki, Pınar ile ilişkimiz çok farklıydı. Kızım 6 yıl şehir dışında okudu ve kızımı havalimanına hep götürüp, ben alırdım. Pınar’ın ölümünden sonra her havalimanına gittiğimde yarım saat bir köşeye çekilir ağlarım. Havaalanları bana hep Pınar’ı hatırlatıyor. Ben biliyorum, benim acım bitmeyecek ama adaletin yerini bulmasını istiyorum. Türkiye’de kadınlar artık ölmesin, katiller en ağır cezaları alsın.”

Mücadele sürüyor

İstanbul’da 17 yaşındaki lise öğrencisi Helin Palandöken, 13 Ekim 2017’de Mustafa Yetgin tarafından pompalı tüfekle öldürülmüştü. Helin’in babası Nihat Palandöken yıllardır bireysel silahlanmanın yasaklaması için verdiği mücadeleyle biliniyor. Palandöken ayrıca tüm kadın eylemlerine katılıp katledilen kadınlar için mücadele ediyor. “Ömrüm yettiği süre mücadelemi sürdüreceğim” diyen Palandöken Babalar Günü için şöyle konuştu:

“Bu saatten sonra benim kızım geri gelmeyecek. Katili de alması gereken cezayı aldı. Ama benim mücadelem bitmiş değil. Bu ülkede kadın cinayetleri bittiği gün benim de mücadelem bitecektir. Bizim bu Babalar Günü’nde evlatlarımız yanımızda değil. Ancak evlatları katledilmiş babalar için en güzel hediye İstanbul Sözleşmesi’nin etkin bir şekilde uygulanması olacaktır. Bundan daha büyük hediye yok. Biz sözleşmenin kaldırılma kararının bir an önce iptal edilmesini ve sözleşmenin uygulanmasını istiyoruz.”

‘Yasalar uygulansın’

Eskişehir’de 44 yaşındaki Ayşe Tuba Arslan, 11 Ekim 2019’da hakkında 23 kez şikayette bulunduğu eski eşi Yalçın Özalpay tarafından katledilmişti. Arslan’ın babası Serdar Arslan (70) “Bugün Babalar Günü olsa da ne kıymeti var ki... Bakın benim kızım öldü, gitti. Bundan sonra kadınlarımıza kızlarımıza sahip çıkalım. Yasalar uygulanmıyor. Zihniyet değişmedikten sonra bu cinayetler devam eder. İstanbul Sözleşmesi’nden devlet çıktı. 6284 sayılı kanun uygulanmıyor. Biz babaların istediği bu kanunlar uygulansın, bu kadınlar ölmesin. Bundan güzel Babalar Günü hediyesi de olmaz.
Hiçbir kadının ölmediği gün bizim için Babalar Günü.”