26.12.2008 - 00:09 | Son Güncellenme:
MUSA KESLER İstanbul
Hoştan, “Kızım da ışıkları yakıp söndürüyordu. ‘Kızım, sen niye yakıp söndürüyorsun?’ diye sordum. ‘Komşular yapıyor ben de yapıyorum’ yanıtını verdi. Bilmiyor ki beni protesto ediyor” dedi.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, “Babası yürüyüşe katılırsa, kızı da ışık söndürür” dedi. Bunun üzerine salonda gülüşmeler oldu. “Arnavut Sami” lakaplı Hoştan, emekli Tuğgeneral Veli Küçük’le 1984 yılında Edirne’de tanıştığını söyledi.
Hoştan, şu ifadeyi verdi: “Susurluk olayı diye bilinen kaza oluncaya kadar da görüşmedik. Kısa sürede haberim oldu kazadan. Kaza geçirenlerden Sedat Bucak, onunla yaptığımız sohbetlerde Veli Küçük paşanın yakın arkadaşı olduğunu söylerdi. Bucak’ın kazada ağır yaralandığını duyunca acil yardım sağlamak için ilk aklıma gelen, Veli Küçük paşam oldu. Hemen telefonla kazayı kendisine bildirdim.”
Hoştan, “Küçük’le 25 yıllık tanışıklığımızda 5-6 kez bir araya gelmişizdir” dedi. Hoştan, “Abdullah Çatlı’yı Türkiye’de ilk tanıyan benim. Herkes Mehmet Özbay dedi, ben Çatlı’dır dedim” diye konuştu.
Hoştan, kendisine Susurluk döneminde ceza veren mahkeme başkanının şimdi Güler Kömürcü’nün avukatlığını yapan Metin Çetinbaş olduğunu söyledi.
Hoştan, “Ben oyumu, şerefim üzerine yemin ederim, Erdoğan’a verdim. Kızlarıma, kız kardeşlerime Erdoğan’a oy verdirttim. Ağar’a da verdirtmedim, diğerlerine de” dedi.