11.11.2013 - 14:00 | Son Güncellenme:
Engebeli arazi yapısının hakim olduğu Doğu Karadeniz'in kırsal kesimlerinde çok sayıda kişi, yol sorunu nedeniyle yüklerini ilkel teleferikle taşıyor, zaman zaman metrelerce yükseklikten düşme tehlikesine aldırış etmeden kendileri de teleferiğe binebiliyor.
Dağınık yerleşimin hakim olduğu Doğu Karadeniz'in kırsal kesiminde, sarp arazi yapısı ve komşuların da arazilerinden yol yapılmamasına müsaade etmemesi sonucu kara yolu her yere ulaşmıyor. Bunun üzerine yöre halkı yüklerini taşımak için çareyi yıllar önce evleri ya da arazileri ile yakındaki kara yolu arasına ilkel teleferikler kurmakta buldu.
Yıllarca bu teleferikler ile yüksekten düşme riskine rağmen evlerine ulaşan ya da arazilerindeki yüklerini taşıyan çok sayıda vatandaş, zamanla teknolojinin ve devletin olanaklarının gelişmesiyle arazilerine yollar yapıp teleferik kullanmaktan vazgeçti. Ancak bazı arazilere yol yapımının çok güç olması, bazı yerlerde de devletin yol yapmak istemesine rağmen vatandaşların arazilerinden yol geçmesine izin vermeme sonucu bazı evlere ya da arazilere yol ulaştırılamadı. Bu nedenle Trabzon, Rize, Giresun ve Artvin'de halen çok sayıda vatandaş yüklerini evlerine çelik halatlar üzerinde motor ya da kas gücüyle hareket ettirilen ilkel teleferikle ulaştırıyor, hatta cenazelerini taşıyor, hayatlarını riske atarak teleferiklere kendileri de biniyor. Yörede, zaman zaman düğünlerinin ardından gelinlik ve damatlıkla teleferiğe binerek evine giden çiftlere bile rastlamak mümkün.
-"Can güvenliğimiz yok"-
Trabzon'un Şalpazarı ilçesine bağlı Üzümözü köyünde evi bulunan bekçi Hasan Kara emekli olduktan sonra köyde bir ev yaptığını, öncesinde inşaat malzemeleri taşımak için bir teleferik kurdurduğunu söyledi. Evine yol gelmemesi yüzünden teleferiği ulaşım aracı olarak kullanmaya başladığını belirten Kara, "Köyde ev yaptırdım ve oturmak istememe rağmen yol ulaşmadığı için ilçe merkezindeki başka bir evde oturuyorum. Evimin yolu olmadığı için teleferikle ulaşım sağlıyoruz, bu nedenle can güvenliğimiz yok" dedi.
Kara, teleferikten düşme tehlikesi yaşadıklarına dikkati çekerek, "Geçen yıl teleferiğin telinin kısmen kesildiğini gördüm. Mutlak ölümden döndük. Bu teli tamir ettim daha sonra ana telin bir kısmının koptuğunu gördüm. Bir süre önce oğlumu evlendirdim. Yol olmadığı için düğünün ardından oğlumu ve gelinimi teleferikle eve çekmek zorunda kaldım. Teleferiğin bize verdiği korku yüzünden evimden, yerimden, yurdumdan soğudum" diye konuştu. Evlerine yol yapmak için devletin iş makinesi gönderdiğini ancak babası Sabri Kara'nın yol güzergahının başka bir alandan geçmesini istemesi üzerine evine yol yapamadıklarını söyleyen Kara, "Bir kırgınlık yüzünden evime yol yapamıyoruz. Büyüklerim bir can kaybı olmadan yol sorununa çözüm bulun. Sonraki acı fayda etmez, siz de üzülürsünüz ama giden geri gelmez" dedi. Hasan Kara'nın eşi Fatma Kara ise köydeki evlerine ulaşmak içir teleferiği kullandıklarını anlatarak, "Yolumuz olmadığı için teleferik kullanıyoruz ama bir kişinin teleferiği çalıştırıp vagonu eve çekmesi gerekiyor. Evde kimse olmayınca teleferiği kullanamıyoruz. Telefreğe binerken çok korkuyorum ama binmediğimiz zaman da patika yoldan uzun süre yürümek zorunda kalıyoruz" diye konuştu.
-"Karadenizin doğası gereği teleferiklere ihtiyaç duyuyuruz"-
Yöre sakinlerinden Kıbrıs Gazisi Kemal Deniz de yörede bazı evlere ulaşım olmadığı için evlerin bile malzemesinin kas gücü, hayvanların sırtında ya da ilkel teleferiklerle taşındığını belirterek, "Bazı evlere yol ulaşmıyor. Bu nedenle kimisi eşyasını kimisi yükünü teleferiğe koyuyor. Karadenizin doğası gereği teleferiklere ihtiyaç duyuyuruz. Ben binmiyorum ama teleferiğe binenler var. Teleferiğe güvenip de binilmez, akıl mantık işi değil ama binen çok. Başka imkan olmadığı için teleferik Karadeniz'de yaygın olarak kullanılıyor" ifadelerini kullandı. Odun satarak geçimini sağlayan Zengin Özer de teleferiğin yörede yük taşımık için yaygın olarak kullanıldığını söyleyerek, "Ben de ormandan kestiğim odunları teleferikle yola çekip buradan kamyona yükleyerek fırınlara satıyorum" dedi.