20.03.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
MELTEM GÜNAY, MERT İNAN, ÇİĞDEM YILMAZ / Fotoğraflar Cemal Yurttaş, Cem Tekkeşinoğlu
Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında yıllardır çalışmalar sürdüren Milliyet Gazetesi, kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesi konusunda öncü çalışmaları nedeniyle 6 Ekim 2020’de Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) Küresel Medya Birliği’ne dahil olan ilk Türk gazetesi oldu. Milliyet, kadının güçlendirilmesi çalışmaları kapsamında geçtiğimiz Temmuz ayında da, Türkiye ve dünyada bir ilki daha gerçekleştirerek Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi’nin küresel düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarını yön veren Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’nda yer alan ilk medya kuruluşu oldu. Milliyet, beş yıl boyunca somut faaliyetler içeren taahhütlerini belirleyerek Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’nda yerini aldı. Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’nun eylem başlıkları içerisinde kadınların saygın bir iş sahibi olarak ekonomi içinde istihdam edilmesini, verimli kaynaklara erişiminin artırılmasını, ekonomide cinsiyet dönüşümünü teşvik edilmesini hedefleyen “Ekonomik Adalet ve Haklar” kategorisi altında 11 önemli taahhütte bulundu. Bu taahhütlerden biri olan “Eşitlikçi Hikayeler” sayfasında son bir yıldır kadın istihdamının gelişimine; iş, sanat ve spor hayatında kadınların yükselişine yer veren Milliyet, bu kapsamda “Eşitlikçi Hikayeler Zirvesi”ni gerçekleştirdi. Pera Palas Otel’de önceki gün Birleşmiş Milletler Kadın Birimi, Milliyet Gazetesi ve Shopsa ortaklığıyla gerçekleştirilen “Eşitlikçi Hikayeler Zirvesi”nde bir araya gelen liderler; Başak Şengül sunuculuğunda iş, sanat ve sporda kadınların yükselişini anlattı.
Teknoloji, girişimcilik, sosyal çalışmalar, kültür-sanat, spor gibi pek çok alanda kendi mücadelesini vererek başarılı olan isimlerin deneyimlerinin paylaşıldığı zirvenin açılış konuşmasını Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Ülke Direktörü Asya Varbanova gerçekleştirdi. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Ülke Direktörü Asya Varbanova yaptığı konuşmada, “İş dünyasından liderler toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak adına yürüttükleri çalışmaları Eşitlikçi Hikayeler Zirvesi’nde bir araya getirdi. Farklı sektör ve iş alanlarında daha fazla eşitlikçi hikayelere ihtiyacımız var. Toplumsal cinsiyet eşitliği ancak tüm aktörlerin birlik olmasıyla mümkün ve özel sektör bu birlikteliğin öncüsü olabilir” dedi. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı ise zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen kişi ve kurumlara teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “Tek bir çocuğa ve kadına ulaşmak bile umudumuzu artırıyor. Milliyet, eşitlikçi hikayelerin sözcüsü olmaya ve bu kapsamda iş birliklerine devam edecek” şeklinde konuştu. Milliyet Gazetesi Haber Araştırma Müdürü Pınar Aktaş ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi İletişim Koordinatörü Tayfun Yılmaz da her iki kurumun iş birliği ve çalışmaları hakkında bilgileri aktardı.
Zirve partnerlerinden Shopsa Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan da, Türkiye genelinde il bazında kadın üreticileri bir araya toplayan, Türk kadınının el emeği, göz nuru ürünlerini yurt içi ve yurt dışı ayağı ile de global pazarda yer almasını sağladığı Shopsa platformunun çalışmalarından söz etti. Eşitlikçi hikayeler üzerinde tüm dünyada çok ciddi çalışmalar yapıldığına dikkat çeken Sabancı Çetindoğan, “Bizim ülkemizde yapacağımız çok şeyler var. Türkiye’de kadınların ekonomiye kazandırılması, eğitim ve toplumsal hayatta fırsat eşitliğinin sağlanması ile farkındalığın geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çalışan, üreten ve kazanan kadınların yanında durmanın, şahsen her zaman en büyük sosyal misyonum olduğunu söyleyebilirim. Kadının ekonomik alana kazandırılması, kadının emeğinin katma değerli olması, toplumların refahı açısından kilit önemde oluşmuştur. Üreten, kazanan kadın daha iyi yetişmiş çocukların, daha mutlu ailelerin anahtarıdır” dedi.
HeForShe Türkiye Koordinatörü Sinem Aydın, Unstereotype Alliance Türkiye Koordinatörü Naz Akyol ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Program Analisti Ülkem Önal Kara; Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs), HeForShe girişimleri hakkında zirve izleyicilerini bilgilendiren bir sunum gerçekleştirdi.
Dayanışmaya vurgu
Dell Technologies Genel Müdürü Işıl Hasdemir, “Kızlar İçin Gelecek” başlıklı konuşmasında her bir kadına ulaşılabilen çalışmaların bir başarı olduğunu söyleyerek bunu “deniz yıldızı” hikayesine benzetti. Hasdemir, “Aileden başlayarak eğitim hayatında, iş dünyasında söylemleri değil eylemleri istiyoruz. Bunun yolu ancak kadınları ekonomik olarak güçlendirmekle mümkün. Teknoloji sektörü cinsiyet eşitsizliğinde başı çekiyor. Teknoloji ve kadın birbirinden uzak gibi algılansa da aslında bunlar sadece önyargı. Geçen yıl yaptırdığımız araştırma da bu önyargılara ve kültürün normlarına işaret ediyor. Teknoloji ve mühendislik alanında lisans düzeyinde eğitim alan 400 kız öğrenciye ‘Bu alanı neden tercih ettiniz?’ diye sorulduğunda, ‘Yakın çevremden etkilendim’ cevabını aldık. Üzücüdür ki; bu yakın çevrenin içinde bir rol model olarak anne, kadın yoktu. Yani genç kızlar teknoloji alanını hala erkek hegemonyasında bir alan olarak görüyor. Türkiye’de iş hayatındaki kadının yeri yüzde 27. OECD ülkelerinde bu ortalama yüzde 58. Maalesef ortalamanın bile altındayız. Mücadelede biz kadınların da birbirine destek olması çok önemli” diyerek toplumsal dayanışmanın altını çizdi.
Şiddete karşı rehber
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Proje Yöneticisi Sevda Alkan da, konuşmasında Türkiye’de iş yaşamında kadının yerini anlattı, aile içi şiddet ve karar verici mekanizmalar olmak üzere iki konuya vurgu yaptı. İş Dünyası Aile İşi Şiddete Karşı Projesi’ni anlatan Alkan, “Kurumsal Yönetim Forumu olarak yürüttüğümüz projeye 2014 senesinde başladığımızda 20 kadar şirkette beyaz yakalı kadın çalışanların maruz kaldıkları şiddeti gözlemledik ve sonuçlar ne yazık ki çok çarpıcıydı. Kadınların yüzde 75’i şiddetin bir türüne maruz kalırken, kadınların yüzde 60’ı psikolojik şiddeti, yüzde 53’ü ekonomik şiddeti yaşadığı ortaya çıkmıştı. Bu çalışma sosyoekonomik seviyesi düşük insanlarda şiddet probleminin daha yaygın görüldüğü düşüncesinin tersini kanıtlar nitelikteydi” dedi. “Şiddetin çözümü için neler yapılabiliriz”e odaklandıklarını dile getiren Alkan, “Kadınlara yönelik şiddetle ilgili işyeri politikalarının geliştirilmesi ve uygulanması için bir rehber hazırladık. Şu ana kadar 89 şirket bu rehberi uyguladı. Yine Türkiye’de ilk defa 11 belediye, çalışanlarının ev içinde maruz kaldığı şiddete yönelik politikalar oluşturdu. Hem sorunları tespit etmek hem de bu sorunlara yönelik aksiyonlar almak çok çok önemli” diye konuştu.
İş şekilleri değişti
Dijitalleşme ve Kadın istihdamındaki Fırsatlar başlıklı konuşmasında katılımcılara seslenen Philip Morris Türkiye Genel Müdürü Filiz Yavuz Diren, ise şunları söyledi:
“Dijitalleşme bugüne kadar bildiğimiz anlamda bir işi yapış şeklimizi kökten değiştirebilecek bir araç. Yeni çalışma modelimiz sayesinde geleneksel iş tanımlarını yeniden belirlemeye başladık ve kadın istihdamının göreceli az olduğu saha pozisyonlarında kısa sürede cinsiyet dağılımı dengeli bir talep oluşturmayı başardık. Pandemi sürecinde gelişen koşulları, güçlenen tüm kaslarımızı kapsayıcılık ve çeşitlilik odaklı projelerde kullanarak, birçok alanda ilerleme kaydedebileceğimize inanıyorum. Pandemi sürecini kadınların iş hayatını olumsuz etkiledi. Çalışan sayılarına baktığımızda birçok insan işini kaybetti ama kadınların iş kaybı çok daha acımasız oldu. Eşitlik adına, cinsiyet eşitliği adına, kadınların daha adil ortamlarda çalışabilmesi ve hatta zorlu süreçlerden geçerken daha fazla destek sağlanabilmesi adına çok daha agresif davranacağımız, kararlar alacağımız bir sürecin içine girmiş bulunuyoruz. Yoksa torunlarımız da görmez o arzu ettiğimiz süreçleri.”
Diren, 150 bin bakkalla birlikte çalıştıklarını ve bunların 20 bininin kadın olduğunu anlatarak, “Kadın esnafımıza dijital okur yazarlık eğitimi veriyoruz. Yine onların ihtiyaçları doğrultusunda bir güvenlik app’i oluşturduk. Birlikte çalıştığımız tütün işçisi kadınlara yönelik eğitimler veriyoruz, kendi şirketimiz içerisinde kadınların eşitlikçi ve adil olarak iş hayatlarına devam edebilmeleri için gerekli destekleri veriyoruz” diye konuştu.
Yolumuz uzun
Kibar Holding ve grup şirketlerindeki çalışanların gönüllü olarak gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk çalışmalarından söz eden Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı ise kadınlara yönelik gerçekleştirdiği projeleri anlattı. Kayabaşı, şunları söyledi:
“Sürdürülebilir gelecekte toplumsal cinsiyet eşitliği her zamankinden daha önemli bir role sahip. Bu sorun sadece Türkiye’nin değil dünyanın genel sorunu. Özellikle gençler arasında cinsiyet eşitliği konusunda olumlu gelişmeler yaşanıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği olmadan sürdürülebilir bir gelecekten söz edemeyiz. Değişim dil ile başlar, dilin önemine inanıyoruz. Kibar Holding Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi yayınladık, tüm çalışmalarımızın bu anlamda şekilleneceğine söz veriyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik sorumluluk almak her zamankinden çok daha fazla önem arz ediyor. Rakamlar önümüzde uzun bir yolculuk olduğunu gösteriyor. Dünya Ekonomi Forumu 2020 Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre, Türkiye 153 ülke arasında 130’uncu sırada, 2021’de ise Türkiye 133’üncü sırada yer alıyor. Tam eşitlik bu hesaba göre 167 yıl sonra sağlanacak gibi gözüküyor. İşte bu nedenle yolumuz uzun ama hikayeyi yeniden yazmak elimizde.”
Teknolojide kadın
Endüstriye yön veren başarılı kadın yöneticiler arasından seçilen ‘Telco Woman of the Year’ ödülünün sahibi olan Turkcell Temel Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Direktör Elif Yenihan Kaya da, “Teknolojide kadın” başlıklı bir konuşma yaptı. 20 yıldır teknoloji dünyasının içinde olan Kaya, hem Türkiye’deki GSM teknolojisinin gelişimini hem de kendi mesleki yolculuğunu anlattı. Kadınların dünyada teknoloji alanında yüzde 25 oranında söz sahibi olduğunu dile getiren Kaya, “Ben gelecekten umutluyum. Hem ülkemizde hem de dünyada dijital dönüşüm başladı ve bu da tüm sektörlerin dönüşümü demek. İletişim endüstrisi de bunun dinamosu ve çevresindeki tüm sektörleri de değişime taşıyacak. Kadınlar da daha fazla olacak çünkü artık çalışma ortamları değişiyor, çalışmalar merkezi olarak sürdürülebiliyor. İkincisi de yazılım tabanlı mimariler gelişiyor ve kadınların bu alanda söz sahibi olması daha kolay. Kadınların önünde çok daha fazla fırsat bulabilecekleri bir dünya açılıyor. Bunu çok iyi değerlendirmeliyiz” diye konuştu.
Turkcell’in kadın istihdamına yönelik yaptığı çalışmaları da anlatan Kaya, “Teknoloji alanında Şanslar Eşit sloganıyla yola çıkıp kadın mühendis istihdamını artırmaya yönelik çalışmalarımız var. Yine erkeklerin alanı diye düşünülebilir ama siber güvenlik konusunda ‘Siber Güvenliğin Süper Kadınları’ Projesini sürdürüyoruz. Bu projede kadınlar hem eğitim alacaklar hem de bir takım senaryoları yaşayıp öğrenme fırsatı bulacaklar. Teknoloji dışında, futbol alanında sürdürdüğümüz çalışmalarda Kadın Milli Futbol Takımı’nın sponsoruyuz. Kadının var olmak istediği, hayallerini gerçekleştirmek istediği her noktada bir şekilde ortam yaratmaktan mutluyuz” dedi.
Cinsiyetten bağımsız hareket
Yönetim kadrosunun yüzde 85’inin kadın olduğunu aktaran Kellogg Türkiye’nin Tedarik Zinciri Müdürü Selin Akyol ve İnsan Kaynakları Müdürü Şiva Çağdaş; “Kellogg’ta tüm yönetim kadrolarındaki kadın erkek eşitliğini sağlamak üzerine çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Kadın çalışan oranımız ise yüzde 85 ve cinsiyetten bağımsız hareket ediyoruz. Kadınlar güçlendikçe herkesin kazanacağına inanıyoruz ve kadınların daha fazla ekonominin içerisinde yer almasını gerekiyor. Kadınların istihdamda güçlenmesi için daha çok fırsatlar verilmesi gerekiyor. Bu fırsat sadece kadın için bir kazanım değil aynı zamanda şirket için de büyük bir kazanım, iki taraf birden kazanacaktır” diye konuştular.
Eşitlik için Varım
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, “%100 Eşitlik İçin Ben de Varım” başlıklı konuşmasını sponsoru olduğu Beşiktaş Kadın Futbol Takımı sporcuları Yağmur Uraz ve Başak Gündoğdu’yla beraber gerçekleştirdi. Kadınların her alanda var olması gerektiğini vurgulayan Süel, “Özellikle erkek egemen alanlarda kadınları destekliyoruz, futbol da bu alanlardan bir tanesi. Kız çocuklarının önündeki engelleri kaldırmak için elimizden geleni yapmak için çalışıyoruz. Her alanda cinsiyetçi önyargılarla mücadele ediyor, birey ve kurumları operasyonlarını daha kapsayıcı hale getirme konusunda düşünmeye ve pozitif değişim yönünde taahhütte bulunmaya davet ediyoruz” dedi. On yıldır Beşiktaş Kadın Futbol Takımı sponsorluklarını sürdürdüklerini ifade eden Süel, “Her kadın hayallerinin peşinden gidebilir maddesini de destekleyen bir inisiyatif. Bunu sadece bir sponsorluk olarak görmüyoruz, kadın futbolunun gelişmesine destek olacak adımlar da atıyoruz. Bu kapsamda, ‘Ben Varım’ çatısı altında düzenli iletişimlerle cinsiyet eşitsizliği ve boyutları ile ilgili farkındalık çalışmaları yapıyoruz. Hedefimiz, futbolda gelişmek ve profesyonel olmak isteyen kız çocuklarının kendilerine yakıştırdıkları her alanda ‘Ben Varım’ demelerini ve bu ekosistemde yer almalarını teşvik etmek” dedi.
Beşiktaş Vodafone Kadın Futbol Takımı Kaptanı Başak Gündoğdu da, Vodafone’un gelişi ile beraber kadın futbolunda bilinirlik açısından devrim yaşandığını anlatırken, takım oyuncusu Yağmur Uraz da, “Ben Varım hareketi tüm ülkede kadın futbolu hakkında farkındalık ve bilinirlik yarattı. Yapılan bu projelerin ülkemizde futbolun erkek egemenliğinde olduğu düşüncesinin kırılmasında önemli paya sahip olduğunu düşünüyorum. Sonuç olarak, sosyal medyada insanların bakış açılarının değiştiğini ve bizlere olan desteklerini daha çok görmeye başladık” dedi.
Kadın çalışan oranı yüzde 55
Türkiye İş Bankası Yatırımcı İlişkileri ve Sürdürülebilirlik Bölümü Yöneticisi Derya Sargın Malkoç, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği = Daha Yaşanılabilir Bir Dünya” başlıklı konuşmasında cinsiyet eşitliği konusunda kuruluşlarının ilk yılından itibaren çağının ötesinde çalışmalar yürüttüğünü belirterek, son yıllarda yaptıkları çalışmaları anlattı. Malkoç, “12 bin civarı çalışanımız bulunuyor. Kadın çalışan sayısına baktığımızda ise yüzde 55 oranında kadın çalışan ağırlıklı bir şirketiz. Yönetici kademesindeki kadınlarımızın oranı da yüzde 45. Önümüzdeki aylarda kadın liderlik programı kampanyasına başlayacağız. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği sadece ülkemizde değil dünyada hemen hemen her ülkede kadınların karşılaştığı bir sorun. Herkesin konuştuğu, kadının ve erkeğin yaşamın tüm alanlarında eşit katılımını esas alan ve hâkim eril düşünce yapısını reddeden bir anlayış tabii ki tek başına kadınların çabalarıyla sağlanamaz. Biz de bu gerçekliğin farkında olarak, kadının toplumdaki yerini güçlendirmeye ve daha fazla kadının ekonomik aktiviteye katılımına katkıda bulunmaya dönük çeşitli insiyatifler alıyoruz. 2020 yılında Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ni (WEPs) imzaladık. Koç Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi (KOÇ-KAM) iş birliğiyle, ülkemizin ilk toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı yatırım fonunu sunduk” diye konuştu.
Birlikte eşitiz yolculuğu
HeforShe hareketine katılan ilk futbol kulübü olan Fenerbahçe Spor Kulübü ve Bağlı Şirketler İnsan Kaynakları Yöneticisi Tuğçe Değerli; Fenerbahçe Spor Kulübü olarak, Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini sağlama hedefiyle sporcularla birlikte yaptıkları çalışmaları aktardı. Değerli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kurum içinde sürdürdüğümüz iş eğitimlerimizin yanında, çalışanlarımız ve sporcularımız dahil bugüne kadar toplam bin 400 kişi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimi aldı. Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin imzacısı olduk. BM Kadın Birimi bu ilkeleri temel alarak ve kulübümüzle senelerdir yürütmekte olduğu çalışmalar ve işbirliğimiz kapsamında Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Spor Kurumu Rehberi’ni geliştirdi. Bu rehber, tüm spor ekosistemindeki kurumlara kendi ihtiyaçlarını tespit edebilmeleri ve ilkeleri nasıl uygulayabileceklerine yönelik adım adım bir yol haritası sunmakta. Özellikle 25 Kasım-10 Aralık tarihleri arasında kadına yönelik şiddetle mücadelede ülke çapında farkındalık yaratan ve ses getiren güçlü kampanyalar yürüttük. Erkek Futbol takımımızın bu sezon oynadığı maçlarda, ‘Kadına Şiddet Toplumsal bir Sorun, adi bir suçtur’ ve ‘Kadına Şiddet, İnsanlığa İhanettir” mesajlarımıza yer verdik. KADES uygulamasının detayları milyonlarca sporsever tarafından izlenen maçlarımızda saha kenarında bulunan ledlerimizde yer aldı. Kadın Futbol takımımızın formasında ‘Alo 183 Sosyal Destek Hattı’ logosuna yer verdik.”
Genç yetenekten dinleti
Lal Karaalioğlu (24), 7 yaşında başladığı konservatuar hayatını Almanya’da tamamladı. 2022 yılında düzenlenen Adana Rhapsody Uluslararası Piyano Yarışması’nda kendi kategorisinde birincilik ve “Grand Prix” ödüllerine layık görülen Lal Karaalioğlu etkinlik sonrasında misafirlere keyifli bir dinleti sundu.
Kadının hayattaki yerini ve başarısının konuşulduğu Eşitlikçi Hikayeler Zirvesi’ni kaçıranlar, Milliyet Gazetesi Youtube hesabından kaydını izleyebilir.