13.06.2023 - 11:16 | Son Güncellenme:
Tolga TAHÇI/DHA
Hasan Güven Caddesi'ndeki bir sitede apartmanın üst katında, 16 Ocak 2022 günü saat 14.30 sıralarında yangın çıktı. İhbar üzerine bölgeye AKS 110, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Yangının çıktığı dairedeki 4 kişi itfaiye merdiveniyle kurtarıldı. Dışarı çıkmadığı belirlenen Kaan Yalçın ise asansörde hareketsiz yatarken bulundu. Yapılan kontrolde, Yalçın’ın hayatını kaybettiği tespit edildi. Arkadaşını ziyaret etmek için apartmana gelen Yalçın’ın mahsur kalanları kurtarmak isterken dumandan zehirlendiği belirlendi.
'ÇIKIŞ SEBEBİ KISA DEVRE'
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı ekiplerince yangına ilişkin hazırlanan raporda yangının 4'üncü kattaki dairenin mutfağındaki elektrik kablolarının kısa devre yapması sonucu çıktığı belirtilerek, "Yangının, 4'üncü kattaki 405 numaralı dairenin mutfağındaki elektrik kablolarının aşınma, yıpranma, eskime, deforme olma gibi nedenlerle kısa devre yapmasının sonucu olarak oluşan kıvılcım ve ısının kabloların izolasyon kaplamasını tutuşturduğu, tutuşmanın ardından alevlerin, mutfakta bulunan ve kolay yanabilen eşyalara sirayet etmesi ile çıkmış olabileceği kanaatine varılmıştır" denildi.
'BİR AN BİLE DÜŞÜNMEDEN YARDIMA KOŞMUŞ'
Kaan Yalçın’ın annesi Serpil Özkan, sorumluların yargılanıp cezalandırılmasını isteyerek olayın üzerinden 1,5 yıla yakın süre geçmesine rağmen henüz iddianamenin hazırlanmadığını söyledi. Özkan, "Anne-oğul kendimize bir hayat kurduk. 24 yıl babası bizi hiç arayıp sormadı. Cenazesine bile gelmedi. Benim çocuğum dünya iyisi bir çocuktu. Tüm canlıları çok severdi. Büyüklerine saygılı, küçüklerine sevgiliydi. Kimseye zararı olmayan bir çocuktu. Tüm hayatım çocuğum üzerineydi. Gencecik aslan gibi çocuğum askerliğini yaptı, üniversitesini okudu. Hayata atılmaya hazırlandığı dönemde o gün yardım çığlıklarını duyunca bir an bile düşünmeden yardıma koşmuş. Apartmanda hiçbir şey çalışmamış. Çocuğum körü körüne öldü. Tek isteği insanlara yardım etmekti. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Herkes hayatına geri döndü ama benim hayatım alt üst oldu. Bunlarla uğraşmaktan yasımı tutamıyorum. Biz adalet istiyoruz. İstediğimiz tek şey bu" ifadelerini kullandı.
'TEK EKSİK BİR İFADE'
Ailenin avukatı Çağdaş Karabaş, alınamayan bir ifade sebebiyle iddianamenin hazırlanamadığını söyledi. Karabaş, "Olayın ardından müteahhit firma yetkilisi savcının talimatı üzerine ifadesini verdi. İfadesinde elektrik işlerinin alt taşeron olan R.İ. tarafından yapıldığını beyan etti. Beyan üzerine savcılık makamı R.İ.'nin ifadesinin alınması yönünde karar verdi. Ancak R.İ. sistemde kayıtlı adreslerinde bulunamadığı için ifadesi alınamadı. Birçok adresi tespit edildi ama bulunamadı. Bunun üzerine R.İ.'nin yakalanması yönünde 2022'nin kasım ayında bir dilekçe verdik. Aradan geçen 7 aylık sürede savcılık makamı böyle bir karar da aldırmadı. Bilirkişi raporunda olayda ihmal olduğu da belirtildi. Tek eksiğimiz bu ifade. İfade alındığı taktirde iddianamenin hazırlanmasının önünde engel bulunmuyor. İfade alınmazsa dosyadan ayrılıp, diğer yetkililer hakkında kamu davası açılabilir" dedi.
'EN ÖNEMLİSİ ADALET GEÇ TECELLİ EDİYOR'
Yargılamanın bir an önce başlamasını istediklerinin altını çizen Karabaş, "En önemlisi adalet geç tecelli ediyor. Mağdur olan anne ve akrabalar var. Acıları bir türlü dinmiyor. Bu ölüme neden olan insanlar ellerini kollarını sallayarak rahatça dolaşıyorlar. Kaan'ın annesi manevi açıdan zor durumda ve neden olanların cezalandırılmasını bekliyor. Bir adalet arayışı içerisindeyiz. Bizim de en büyük emelimiz buna neden olan insanların savunma yapmaları ve varsa cezalarını çekmelerini istiyoruz" diye konuştu.