İstilacı türlerle mücadele

MELTEM GÜNEŞ Ankara - Tarım ve Orman Bakanlığı çevreye, diğer türlere, ekonomiye veya insan sağlığına zarar verebilme potansiyeline sahip istilacı yabancı hayvan ve bitki türleriyle mücadele ediyor. Yerli türler ve ekosistemler üzerinde istilacı türlerin baskılarının azaltılması ve yok edilmesini hedefleyen bakanlık; yeşil papağan, İsrail sazanı, su maymunu, kırmızı yanaklı su kaplumbağası, sivrisinek balığı, it dolanbacı (ham bostan) türleri üzerinde çalışıyor.
Belli bir ekosistemin doğal faunasında yer almayan, farklı yollarla bir bölgeye dışarıdan gelen “istilacı” hayvan, bitki türlerinin yayılış alanları, iklim değişikliğinin etkisiyle hızla artıyor. Ekosistem üzerinde olumsuz etkileri olan istilacı yabancı türlerin oluşturduğu tehditlerin değerlendirilmesi ve yok edilmesi için çeşitli faaliyetler yürüten bakanlık; yeşil papağan, İsrail sazanı, su maymunu, kırmızı yanaklı su kaplumbağası, sivrisinek balığı ve it dolanbacı (ham bostan) türleri üzerinde çalışıyor.

Bakanlığın 2022 yılı mali durum raporuna göre, istilacı türlerin oluşturduğu tehditlerin yönetimi kapsamında bu yıl için genel bütçeden toplam 1 milyon 305 bin TL ödenek tahsis edildi. Avrupa Birliği (AB) mevzuatına uyum, halkın bilincinin ve farkındalığının artırılması kapsamında Hırvatistan, Finlandiya ve Portekiz’e çalışma ziyaretleri gerçekleştirilirken, hedef türlere yönelik acil eylem planlarının hazırlanması için de Trabzon, Afyonkarahisar, Antalya, Ankara ve Edirne’de acil eylem planları hazırlanması için çalıştaylar düzenlendi. 19-21 Eylül’de Ankara’da Uluslararası Bilimsel Konferans düzenlenmesi, ekim ayında da Finlandiya’ya staj programı gerçekleştirilmesi planlanıyor.

12 milyar euro masraf

Küresel olarak biyoçeşitlilik üzerinde tehditlere neden olan istilacı türler, ülkeleri ekonomik boyutta da etkiliyor. Dünyada istilacı yabancı türlerin verdiği zarar 1.4 trilyon dolardan daha fazla olduğu ve dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 5’ine tekabül ettiği görülüyor. İstilacı türlerin kontrolü, araştırılması, engellenmesi ve izlenmesi için yapılan harcamalara tarım, balıkçılık, ormancılık ve insan sağlığına verdiği zarar da eklendiğinde Avrupa’da her yıl yaklaşık 12 milyar euro masraf ortaya çıktığı belirtiliyor.