04.02.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atadığı Prof. Melih Bulu, atanmasının ardından gelen tepkiler ve istifa çağrılarına ilişkin yaptığı açıklamada “asla istifa etmeyeceğini” söyledi. Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST’in İstanbul’daki tanıtım toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bulu, Boğaziçi Üniversitesi’nde demokratik sınırlara uyulduğu sürece insanların kendini ifade etme hakkı olduğunu belirtti. “Ben de buna sonuna kadar izin veren bir rektörüm” diyen Bulu, “Bununla birlikte başkalarının haklarını suistimal eden, onları zorlayan noktalara geldiği zaman da tabii ben de bunları olabildiğince engellemeye çalışıyorum. Bu demokratik eleştiri kültürünü mutlaka korumamız lazım. Bu ülkemiz için de çok kıymetli, Boğaziçi için de çok kıymetli” diye konuştu.
‘Aşırıya götürdüler’
Boğaziçi Üniversitesi’nde bazı grupların bu protesto kültürünü aşırıya götürdüklerini söyleyen Bulu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Evvelsi gün olan olaylarda rektörlük binasının 3 kapısı da ablukaya alınarak içeride çalışanların saat 21.00’e kadar dışarıya çıkmaları fiili olarak engellendi. Bununla ilgili uyarılar yapılmasına rağmen öğrenciler, başkalarının özgürlüğünü engelleyici tarzda bir duruma girdiler. Bu kapsamda da tabii ki uyarılmalarına rağmen abluka kalkmadığı için bununla ilgili bir tedbir alınma zorunluluğu doğdu. Dün akşam (çarşamba günü akşam) böyle bir şey olmadığı için yine öğrenciler demokratik olarak daha önce yaptıkları protestolarını yapmaya devam ettiler. O yüzden de bu protestonun sınırını iyi çizmemiz lazım.”
‘Rektörlük hayalimdi’
Bir gazetecinin “İstifa etmeyi düşünüyor musunuz? sorusu üzerine Prof. Dr. Bulu şunları dedi: “Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör olmak, benim çok uzun süreden beri düşündüğüm bir hayalimdi. Belki görmüşsünüzdür, yıllar önce galiba 22 sene önce, Siyaset Meydanı’nda Ali Kırca’ya bunu ifade etmişim. Boğaziçi’nin paydaşlarıyla, mezunlarıyla, öğrencileriyle, hocalarıyla hatta etraftaki esnafıyla birlikte biz Boğaziçi Üniversitesi’ni çok daha iyi noktalara taşıyacağız. Boğaziçi Üniversitesi bugün de çok iyi bir yerdedir ama gerçekten dünyanın ilk 100 üniversitesi arasına sokma hedefim var. Ben bunu yapabileceğime inanıyorum 4 sene içinde. O yüzden de asla istifayı düşünmüyorum. Boğaziçi’ni de ilk 100’e sokmak için elimden geleni yapacağım.”
Boğaziçi Üniversitesi’nde demokratik protesto kültürünün her zaman olduğunu, kendisinden önceki rektörün de benzer protestolarla karşı karşıya kaldığını söyleyen Bulu, kendisinin de protestolarla karşı karşıya kaldığını ama buna çok saygı duyduğunu ifade etti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Bakan olduğum sürece rektörümüzün odasına girişe izin vermeyeceğim” açıklamasının hatırlatılması üzerine Bulu şunları dedi:
“Kesinlikle öğrencilerimizin, hocalarımızın kendi düşüncelerini ifade etme özgürlüğü var. Şimdiye kadar da bunlarla ilgili en ufak bir karşı duruş göstermedim göstermeyi de düşünmüyorum. Çünkü demokrasinin, eleştirinin olmadığı yerde gelişme olmaz. Demokrasi uzlaşma kültürü gerektirir. ‘Ya benim dediğim olacak ya hiç’ mantığı, 1-0 mantığı doğru bir mantık değil. Sayın İçişleri Bakanımıza teşekkür ediyorum çünkü 1-0 mantığı ile gelen bir protesto eylemi varsa, orada doğal olarak onun gerektiği bariyerlerin konulması gerekiyor.”
‘Aday kulüplerden biriydi’
Prof. Dr. Bulu, LGBTİ Kulübü’nün adaylık sürecinin sonlandırılmasına değinerek, “LGBT, Boğaziçi Üniversitesi’nin aday kulüplerinden biriydi. İki seneyi aşkın bir süredir de aday kulüptü. Normalde de üniversite 2 senede kulübün devamı ya da durdurulmasıyla ilgili karar verir. LGBT’de bu 2 sene geçmiştir. Üniversite yönetimi 2 sene geçmesine rağmen LGBT’nin resmi kulüp olmasına karar vermemiştir. Son olaylarda bu Kabe’yle ilgili provokasyon ve daha sonra da LGBT’nin odasında yapılan aramalarda, LGBT’yle ilgili yasa dışı yayınların da odada bulunması sebebiyle adaylık sürecinin sonlandırılması zorunluluğu oluşmuştur” dedi.
'Amaç Gezi benzeri eylem'
Boğaziçi Üniversitesi’nde Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektör atanmasının ardından başlayan eylemler, siyasilerin de öncelikli gündem başlıkları arasında yer aldı.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop: Bu eylemlerin profesyonellerin organize ettiği eylemler olduğunu düşünüyorum. Kadıköy’de polislerin aracını tekmeleyen kişiler var. Ayrıca gözaltına alınanların yarısından fazlası öğrenci değil. Bu iş rektör ataması falan değil, atamayı bahane ederek Gezi eylemlerine benzer eylemler düzenlemek. Gezi olaylarındaki eylemlere benzeyen bir noktaya taşımak, eylemleri sokaklara yaymak istedikleri kanaatindeyim. Üniversiteler ideolojik kavgaların arenası değil, bilimin ve araştırmanın merkezleridir.
‘Boğaziçi’ne destek teröre destektir’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Boğaziçi Üniversitesi’nde Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynanıyor. Üç beş şuursuz öğrenciyi paravan yapan terör örgütü mensupları ateşe körükle gidiyor. Eşkıyalar Boğaziçi’ne tutunarak ülkemize meydan okuyor. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylara destek vermek geldiğimiz bu aşamada teröre destek vermektir. CHP Genel Başkanı, gözaltına alınan yasa dışı örgüt üyelerine ‘Çocuklarımız, öğrencilerimiz ve Türkiye’nin evlatları’ diyor. Kılıçdaroğlu ya aklını peynir ekmekle yemiş ya da iradesini ve siyasetini terör örgütlerine rehin bırakmıştır. Türkiye’nin böyle evlatları yoktur. Çocuk veya öğrenci dedikleri vandaldır, barbardır, gözlerini kan ve nefret bürümüştür. Sırtlarını ajanlara, zalimlere ve karanlık çevrelere dayamış olanlar evlat değil başı ezilmesi gereken zehirli yılanlardır. Yasa dışı eylemleri diğer üniversitelere teşmil etmek için kuyruğa girenler bunun bedelini acıklı şekilde ödemelidir. Boğaziçi Rektörü kayyım değil, meşru ve hukuki tasarrufla atanmış bilim insanımızdır. Sayın Rektör asla istifa etmemelidir. Eğer aksi olursa üniversiteler tümden yönetilemez hale gelecektir. Rektörümüz, öğretim üyeleri arasından başta Rektör Yardımcılığı olmak üzere münhal bulunan görevlere lazım gelen atamaları süratle yapmalıdır. Nitekim taviz verilirse sonuç vahim olacaktır. Boğaziçi’nden bir Gezi veya 6-8 Ekim olayları ya da 15 Temmuz’un bir türevi çıkamayacaktır.