İstanbul'un tarihiyle ilgili en göze çarpan özelliği Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu gibi üç büyük imparatorluğa başkentlik yapması. Dört bir yanımızı çevreleyen tarihi ve kültürel zenginlikleriyle hepimizi kendine hayran bırakan şehrin bir de yeraltında saklanıp, keşfedileceği günü bekleyen kalıntıları bulunuyor. Zeytinburnu Belediye binasının zemininde yüzyıllardır gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen mozaikler ve lahitler de bunlar arasında yer alıyor.
'KAZILARLA ÇOK KIYMETLİ VERİLERE ULAŞTIK'
Zeytinburnu’nda keşfedilen mozaik ve lahitlerin ortaya çıkmasında yapılan restorasyon çalışması etkili oldu. 2015 yılında Zeytinburnu Belediyesi başka bir binaya taşınınca eski bina restorasyona alındı. 2017-2020 yılları arasında sürdürülen kazılarda açığa çıkarılan zemin mozaiğinin, belediye binasının restorasyon projesinin uygulanması sırasında tesadüfen tespit edildiğini söyleyen İstanbul Arkeoloji Müzeleri Uzman Arkeologu Sırrı Çömlekçi, "Binanın güneybatı köşesindeki odanın temel güçlendirme çalışmaları sırasında mozaiğin bir bölümünün açığa çıkması ve akabinde konunun Zeytinburnu Belediyesi tarafından İstanbul II Numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna taşınmasının ardından ilgili Kurul’un kararlarıyla iki etap halindeki çalışmalar İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü denetiminde yürütüldü" dedi.
"Kazılar, hem İstanbul’un sur dışındaki hem de Bizans ve Roma dönemlerindeki yaşamına dair çok kıymetli verilere ulaşmamıza vesile oldu. Ayrıca bina restorasyonu esnasında ortaya çıkan bu mozaiğin Zeytinburnu Belediyesi’nin yaptığı çalışmalarla bir açık hava müzesine dönüştürülmesi, bu tür çalışmalara örnek teşkil etmesi açısından büyük önem taşıyor." İstanbul Arkeoloji Müzeleri Uzman Arkeologu Sırrı Çömlekçi
Uzman arkeolog arkadaşları Emrah Kahraman ve Emir Son ile birlikte ilk olarak bina içindeki mozaik kazısını gerçekleştirdikleri aktaran Çömlekçi, “Mozaiğin hem ebat hem şekil olarak binanın dışına da taşabileceğini düşündük. Mozaiğin diğer parçalarının takibi açısından binanın önündeki otopark kısmında da çalışmalara başladık. Tahminlerimiz tuttu ve mozaiğin diğer parçalarını da keşfettik. Belediye, keşfedilen mozaiğin sergilenmesi için bir proje başlattı. Bu proje kapsamında da alanda çalışmalar yürüttük. Mozaik tabanının takibi çerçevesinde mozaik taban bulunduğu yerden koruma ve onarım uzmanlarınca kaldırıldı. Mozaiklerin kalkmasıyla birlikte yapılan kazı çalışmaları sırasında mermer lahiti keşfettik” bilgisini paylaştı.
'MOZAİKLER 4. YÜZYILIN SONU 5. YÜZYILIN BAŞINDA YAPILMIŞ'
Lahitin ikinci kullanım olduğunu söyleyen Çömlekçi, “Erken dönemde Roma’da kullanılan lahit Bizans döneminde tekrar kullanılmış. Bu düşüncemizi, mezarların içinde gömü hediyesi olmaması destekliyor. Çünkü Roma’da ölenlerin yanında gömü hediyesi oluyor, Bizans’ta ise böyle bir gelenek bulunmuyor. Lahit mozaikli binanın yapımından sonra buraya getirilmiş olabilir. Kazı çalışmaları esnasında mozaikli binanın duvarlarına yaslanmış mezar odaları gördük. Bunlar tuğla örgülü lahit şeklinde inşa edilmiş içi mermer kaplı mezarlar. Mozaikler 4. yy sonu 5. yy başına tarihlenebilir" açıklamasında bulundu.
'SUR DIŞINDAKİ İLK MOZAİK ZEYTİNBURNU’NDA KEŞFEDİLDİ'
Mozaik ve lahitlerin Zeytinburnu Belediyesi’nin restorasyonu esnasında keşfedildiğini söyleyen Restorasyon Uzmanı Doktor Yüksek Mimar Olcay Aydemir, “2017 yılında ilk etapta 86 metrelik bir alanda dairesel desenli zemin mozaiklerine rastlandı. Bu mozaiklerin otopark tarafında da bulunduğu düşünülerek 2019-2020 yıllarında ikinci etap kazılar yapıldı ve 100 metrekarelik bir zemin mozaiği daha ortaya çıkarıldı. Böylece İstanbul’da sur dışında 186 metrelik bir zemin mozaiği ilk defa Zeytinburnu’nda keşfedildi. Bu anlamda önemli bir keşifti” dedi. Mozaiklerin ortaya çıkmasıyla birlikte Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy’un binayı mozaik müzesine dönüştürmek istediğini anlatan Aydemir, “Otopark tarafında çıkan mozaikler kesildi ve onarılmak üzere atölyeye alındı. Bu esnada mozaiklerin altında bir lahit keşfedildi" bilgisini paylaştı.
'LAHİTTE İKİ İSKELETE RASTLADIK'
“Müze denetiminde lahiti açtığımız zaman içinde bir 30-40 yaşlarında kadın, 40-50 yaşlarında bir erkek olmak üzere içinde iki kişinin iskeleti olduğunu gördük” diyen Aydemir, lahitin önünün bir mozaik parçasıyla mühürlendiğini söyledi. İkinci gömünün mozaikle eş zamanlı olarak yapıldığını aktaran Aydemir, yer mozaikleri yapılırken ölen kişilerin buraya bırakılma ihtimalinin yüksek olduğunu dile getirdi.
'KRAL YA DA PRENSE AİT, BİNA DA BİR SARAY'
Mozaiklerin deniz tarafında sandık tipi bir mezar daha görüldüğünü aktaran Aydemir, “Sandık tipi mezardakiler daha sıradan kişiler. Mermer lahitin ise bir kral veya prense ait olduğuna dair kesin bilgilere ulaştık. Binanın bir saray olduğuna dair yazılı kaynak da bulundu. Tarih uzmanı Öğretim Görevlisi Fatih Yurttaş'ın verdiği bilgiler üzerine hemen çalıştay hazırlığına başladık. Orayı da yerinde koruyarak sergileyeceğiz” diye konuştu.
"Zeytinburnu Belediye Başkanlık binası daha önce askeri hastaneydi. Ancak ne yazık ki bu alan var olduğu zamandan bu yana kuşatmaların olduğu bir savaş meydanı olmuş. Dolayısıyla yapının duvarlarına ve plansal şemasına ilişkin net bir veri elimizde yok ancak yapının temel izlerini bulduk. Temel izlerinden dini yapı veya villa olabileceği söylendi. Altın kapıya giden yol üzerinde bir mola alanı da olabilir." Restorasyon Uzmanı Doktor Yüksek Mimar Olcay Aydemir
'MOZAİK MÜZESİ’Nİ YAZ BAŞINDA AÇACAĞIZ'
Eski askeri hastane ve belediye binasının bugün 'Kazlıçeşme Sanat' adıyla kamusal bir alan olarak tasarlandığını söyleyen Aydemir, “Giriş katımız bir sanat merkezi. En üst katta yakın zamanda açılan sanat kütüphanemiz var. Mozaikleri de sergileyeceğiz. Mozaik müzesi olarak projesi onaylandı. Buraya gelen ziyaretçiler hem alt kattaki sanat galerisindeki sergileri gezebilecek hem iç mekanda yapının içinde temelde çıkan mozaikleri hem de arka tarafta otoparkta çıkan mozaiklerin hikâyesini öğrenebilecekler. Mozaik Müzesi’ni yaz başında açmış olacağız” bilgisini paylaştı.