Gündemİstanbul'da iki ilçe hava kirliliği alarmı veriyor! Dikkat çeken uyarı...

İstanbul'da iki ilçe hava kirliliği alarmı veriyor! Dikkat çeken uyarı...

07.10.2021 - 16:15 | Son Güncellenme:

Hava kirliliği, gezegenimizin en önemli sorunlarından biri olarak gösteriliyor. Uzmanlar, özellikle İstanbul'daki iki ilçenin alarm verdiğini söyleyerek, bu bölgelerde koronavirüs vakalarındaki artışın da dikkat çekici olduğunu vurguladı.

İstanbulda iki ilçe hava kirliliği alarmı veriyor Dikkat çeken uyarı...

Senim Tanay Karakuş - Gonca Kocabaş / Milliyet.com. tr - Uzmanlara göre, hava kirliliği tüm dünya için büyük bir sorun. Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Üyesi Uzm. Dr. Nilüfer Aykaç, hava kirliliğinin, ölçüm istasyonlarında topoğrafik ve meteorolojik faktörleri de hesaba katılıp standardize edilerek belirlendiğini dile getirerek, "Türkiye’de hava kirliliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından genel olarak partikül madde (PM10), kükürtdioksit (SO2), karbon monoksit (CO), azotdioksit (NO2) ve ozon (O3) kirleticileri ile izleniyor" diyor.

Haberin Devamı

Dioksin ve furan gibi sağlığı tehdit eden birçok hava kirleticisi ise maalesef rutin olarak ölçülüp raporlanmadığını ifade eden Aykaç, "Türkiye’de halen ne yazık ki PM2.5 (ince partikül) için kabul edilmiş ulusal bir sınır değer bulunmuyor, her istasyonda ölçüm yapılmıyor" bilgisini paylaşıyor.

'KENTLERDE KİRLİLİĞE YOL AÇAN 30'DAN FAZLA KİRLETİCİ VAR'

Dr. Aykaç, iç ve dış ortam hava kirliliğini birbirinden ayrı olarak ele almak gerektiğini ve iç ortam hava kirliliğinin daha çok yoksullukla ilişkili olduğunu, bunun da özellikle kadınlar ile çocukları etkilediğini dile getiriyor.

Sözlerine devam eden Dr. Aytaç, "Kentlerde hava kirliliğine yol açan 30’dan fazla temel kirletici vardır. Partikül madde, kükürtdioksit, nitrojendioksit, karbonmonoksit ve ozon hava kirliliğine yol açan en temel 5 kirleticidir. Dünya nüfusunun yüzde 99’u Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) izin verdiği yeni hava kalitesi değerlerinin karşılanmadığı yerlerde yaşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Haberin Devamı

İstanbulda iki ilçe hava kirliliği alarmı veriyor Dikkat çeken uyarı...
2020 yılı Türkiye PM10 (partikül madde) kirlilik haritası

'ESENYURT VE MECİDİYEKÖY HAVA KİRLİLİĞİNİN EN YÜKSEK OLDUĞU YERLER'

Türkiye’deki şehirlerin ve ilçelerin hava kirliliği düzeyine de değinen Dr. Aykaç, "Türkiye’de yeterli ölçüm yapılan tüm illerimizde hava kirliliği ciddi bir sorun olarak önümüzde duruyor. İstanbul’da Esenyurt ve Şişli ilçesine bağlı Mecidiyeköy'de hava kirliliğinin daha yüksek olduğu, Şile gibi daha yeşil alanlarda hava kirliliğinin daha az olduğu söylenebilir” açıklamasında bulunuyor.

'HAVA KİRLİLİĞİ AZALIRSA YAŞAM SÜRESİ 2 YIL UZAYABİLİR'

Hava kirliliğinin insan sağlığına olan etkisi üzerine de yorumlarda bulunan Uzm. Dr. Nilüfer Aykaç, hava kirliliğinin sebep olduğu hastalıkların, her yıl 8 milyon kişinin erken ölümüne yol açtığını vurguluyor.

Hava kirliliğinin küresel olarak azaltmasıyla, insanlarda ortalama yaşam süresini 2,2 yıl uzayabileceğinin de altını çizen Aykaç, "Bilimsel araştırmalar, özellikle kalp ve solunum sistemi hastalıklarından kaynaklı ölümlerin hava kirliliğiyle doğrudan bağlantılı olduğu ve hava kirliliğinin azaltılması halinde ölümlerin de önlenebileceğini gösteriyor" diyor.

Haberin Devamı

İstanbulda iki ilçe hava kirliliği alarmı veriyor Dikkat çeken uyarı...

Dr. Nilüfer Aykaç, yaşanan tüm ekolojik sorunların çözüm noktasının 'sürdürülebilir kalkınma' bakış açısının yerine sürdürülebilir bir gelecek ve yaşamdan geçtiğini söylüyor.  Aykaç’a göre kalkınma; insanların ve doğanın ahenkli bir şekilde birbirlerini besleyerek, insanı doğanın sahibi değil bir parçası kabul ederek, biyoçeşitliliği, çeşitlilik içinde birliği ve aynı zamanda yaşam niteliğini yükseltmeyi hedefleyerek sağlanabilir. Aykaç, "Bu nedenle doğayla dost, fazla enerjinin tüketimine duyarlı bireyler olmalıyız" yorumunda bulunuyor.

DEĞERLER GÜNCELLENDİ, İŞTE SONUÇ!

Geçmiş yıllara baktığımızda dünya genelinde yaşanan değişimlere de değinen Aykaç, "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), hava kalitesi sınır değerlerini 2005'de tanımladı ve aradan 16 yıl geçtikten sonra hava kirliliğinin sağlık etkileri konusunda yapılan çok sayıda araştırmaya dayanarak bu değerleri güncelledi. DSÖ, önerilen sınır değerlere uyulduğu takdirde her yıl küresel olarak milyonlarca ölümün ve PM2.5 olarak bilinen ince partiküllere bağlı ölümlerin yaklaşık yüzde 80’inin önlenebileceğini belirtiyor" açıklamasını yapıyor.

Haberin Devamı

İstanbulda iki ilçe hava kirliliği alarmı veriyor Dikkat çeken uyarı...

Dr. Aykaç, DSÖ’nün yeni kılavuzunda, gözlemlenebilir en düşük maruz kalma seviyelerinde bile insan sağlığına zararlar olduğunu gösteren kanıtlar olduğunu ifade ederek güvenli bir hava kirliliği seviyesi olmadığı konusunda uyarıda bulunulduğunu da söylüyor.

HASTALIK YÜKÜNÜ AZALTMANIN YOLU BURADA SAKLI

“Hava kirliliği, sağlık için en büyük çevresel risklerden biri” diyen Aykaç, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Ülkeler hava kirliliği seviyelerini azaltarak inme, kalp hastalığı, akciğer kanseri ve astım dahil hem kronik hem de akut solunum yolu hastalıklarından kaynaklanan hastalık yükünü azaltabilirler."

21. yüzyılda iklim değişikliği küresel sağlık için en büyük tehdit. Aykaç, uygarlık tarihi boyunca iklim değişikliğine yol açan atmosferdeki karbondioksit gazının özellikle sanayi devrimi sonrası hızla artış gösterdiğini belirtiyor. Öyle ki 1985 yılından 2020 yılına kadar olan süreçte de bu artış katlanarak sürmüş ve eğer bu gidişata müdahale edilmezse çok daha kritik zamanlar yaşayabiliriz.

Haberin Devamı

İstanbulda iki ilçe hava kirliliği alarmı veriyor Dikkat çeken uyarı...

Dünyanın 1880-2020 yılları arasındaki ısı değişiminin grafiği   Kaynak:GISS

Küresel iklim krizine neden olan en başta karbondioksit gazı gibi sera gazlarının atmosferdeki oranları bu süreçte de yükselmeye devam ediyor. İklim krizinin doğrudan ve dolaylı yollarla sağlığımızı etkilediğini söyleyen Aykaç, bu durumun hastalıklara, ölümlere yol açtığını belirterek, "Sera gazı emisyonlarının en önemli kaynağı insandır. Fosil yakıt kullanımı, orman yangınları, sentetik gübre kullanımı, endüstriyel faktörler ve hayvancılık başta geliyor" diyor.

Hava kirliliğinin koronavirüsü tetikleyip tetiklemediği de cevabı en merak edilen sorular arasında. Peki, koronavirüs ile hava kirliliği arasında bir bağlantı var mı? "İçinde yaşadığımız bu çağ, ekolojik sistemi yıkıma sürükleyen ve geleceğimizi büyük yok oluşa taşıyan bir çağ" diyen Dr. Nilüfer Aykaç, çarpıcı yorumlarda bulundu.

HAVA KİRLİLİĞİ İLE KOVİD-19 ARASINDAKİ İLİŞKİ İSPATLANDI

Dr. Aykaç, "1 yılı aşkın bir süredir Kovid-19 pandemisinin yıkıcı etkisinin sürdüğü ülkemizde salgına bağlı gelişen ölümlerin hava kirliliği ile doğrudan ilişkili olduğu da bilimsel olarak ispatlanmış bir gerçektir" diyerek şöyle konuştu:

İstanbulda iki ilçe hava kirliliği alarmı veriyor Dikkat çeken uyarı...

"Kovid-19'un daha fazla görüldüğü yerlerde yüksek PM2.5 (ince partikül), NO2 (azot dioksit) ve CO2 (karbondioksit) olan bölgeler olması bir rastlantı değil. Solunan havada asılı kalan partiküler madde dışında kükürt dioksit, azot dioksit, karbonmonoksit ve ozon gibi kirleticilerin de SARS-CoV-2 virüsüne karşı olan duyarlılığı ve hastalığın şiddetini artırdığı gösterilmiştir. Bu kapsamda Türkiye’de yapılmış bir araştırmada, havada asılı kalan küçük partiküllerde SARS-CoV-2 virüsünün tespit edilmiş olması dikkat çekici."

Yüksek düzeyde hava kirliliğinin, vücudun havadaki virüslere karşı doğal savunmasını etkileyerek insanların viral hastalıklara yakalanma olasılığını artırdığını belirten Aykaç, "Bu ilişki, koronavirüs için de söylenebilir" diyor.

BİRÇOK KANIT VAR AMA UZUN VADEDE...

Orman yangınlarının karbondioksit emisyonunda büyük bir artışa yol açtığı raporlandı. Peki, bu sağlığımız üzerinde kısa ve uzun vadede nasıl problemler yaratabilir? Yaz boyunca tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaşanan orman yangınlarıyla ilgili yorumda bulunan Aykaç, dumanın içinde gözle görülemeyen, kanserojen olan parçacık maddeler nedeniyle sağlık tehdidi oluşturan bir karışım olduğunu ifade ediyor.  

İstanbulda iki ilçe hava kirliliği alarmı veriyor Dikkat çeken uyarı...

Dr. Aykaç’a göre kısa süre bu dumana maruz kalanlarda göz, üst ve alt  solunum yolu etkilenmesiyle başlayıp akciğer fonksiyonunda azalma, akciğer enfeksiyonları, bronşit, astım ve diğer akciğer hastalıklarının alevlenmesi gibi daha ciddi sağlık sorunlarına varan problemler yaşanabiliyor. Aykaç, "Ayrıca çeşitli kalp-damar hastalıklarını ağırlaştırdığını, hatta erken ölümlere neden olduğunu gösteren fazlasıyla kanıt mevcuttur" diyerek uzun vadede sağlığa etkisi noktasında elde sınırlı veriler olduğunu söylüyor.