Gündem‘İstanbul’un çirkin yüzü’

‘İstanbul’un çirkin yüzü’

24.09.2010 - 00:52 | Son Güncellenme:

İstanbul’da yaşayan ABD’li gazeteci Jennifer Hattam, Tophane’de sanat galerisi açılışında düzenlenen saldırıyı internetteki blog sitesinde bu başlıkla aktardı

‘İstanbul’un çirkin yüzü’

Tophane’deki olayları bizzat yaşayan Jennifer?Hattam, başından geçenleri hem blog’unda yazdı, hem Milliyet’e anlattı:
“Bazen haklı çıkmak istemezsiniz. Galeri açılışı için Tophane’ye giderken ellerinde içkileriyle sokakta gezinen insanları görünce Türkiye’de böyle bir manzarayla karşılaştığım için biraz şaşırdım. Yanımdaki Alman arkadaşıma ‘Umarım sorun çıkmaz’ dedim. Geçen günlerde içki içilen bir sokak partisini basan polisin yine aynı şeyi yapabileceğini düşündüm. Galeriye girdiğimizde Atatürk’ün düşmüş bir melek olarak tasvir edildiği bir heykelle karşılaştık. Şakayla karışık olarak “Böyle şeylere izin veriliyor mu?” diye sordum. Ne de olsa, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuyla alay etmek suç sayılıyor.
NON’dan çıkıp Galeri Elipsis’e girdik ve sonra yeni istikametimize doğru yol almaya başladık. Bu sırada NON’un önünde bir şeylerin olduğu belliydi. Kalabalık bize doğru gelmeye başladı. Şişeler sokağa fırlatılıyordu. İnsanlar çığlıklar atıyordu. Bir sokağa sığındığımızda önümüzden 20-30 kadar adam koşarak geçti. Topuklu ayakkabıları nedeniyle kaçmakta zorlanan bir Türk genç kıza yardımcı olduk. Takım elbiseli bir bey ‘Birazdan geri gelebilirler, buradan gidin’ diye kibarca uyardı. Bakkaldan çıkanlar ise su verip ilgilendiler. Ben Türkiye’ye ilk geldiğimde bu mahallede yaşadım. Bu olayları yapanların mahalleliler olabileceğini düşünmüyorum. Saldırganları tahrik edenin alkol mü, tartışmalı sanat eserleri mi yoksa ikisinin karışımı mı olduğunu tartıştık. Bunun kararını yerel basına ve polise bırakıyorum. Tek bildiğim böyle bir konuda bir daha haklı çıkmak istemiyorum.”

Haberin Devamı

‘Muhafazakâr kültür, Batılı kültür ile yer değiştiriyor’
Hattam’ın yazdıklarına yapılan yorumlar arasında, şu anda Viyana’da yaşayan fakat 2009’a kadar Tophane’de yaşamış ve orada bir sanat galerisi açmış olan “exiledsurfer” (sürülmüş sörfçü) kullanıcı adlı kişinin dedikleri dikkat çekiciydi: “Şu anda Tophane’de yaşanan bu değişim bir kentsel dönüşüm. Orada yaşayan halk da bu dönüşümden şikâyetçi değil, hatta tam tersine memnun. Bu nedenle ben bunun dışarıdan, ‘planlı’ olarak düzenlenmiş bir saldırı olduğunu düşünüyorum. Planlı diyorum çünkü kullanılan dondurulmuş portakallar, önceden yapılmış bir hazırlık olduğunu gösteriyor. Bence esas tepki çeken de galeri açılışlarının bu sefer toplu halde olmasıydı ve bu saldırı maalesef son olacağa benzemiyor. Çünkü yerli muhafazakâr kültür, laik ve batılı sanat kültürün etkisiyle değişiyor.”