12.11.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
TÜRKER KARAPINAR Ankara
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, cezaevinde işkenceyle öldürülen Engin Çeber davasında tarihi bir karara imza atarak, işkence ve kötü muamele iddiasıyla ilgili soruşturma ve davalarda memurun yaptığı işkenceden amirin de sorumlu tutulacağına ve genelde kasten yaralama suçuna sokulan, gidip gelip tokat atma, vurma veya çimdikleme, okşama gibi birkaç dakika süren cinsel taciz eylemlerinin sistematik şekilde işlendiği durumlarda işkence suçunun oluşacağına karar verdi.
Daire, Engin Çeber’in Metris Cezaevi’nde “işkence ve kötü muamele” sonucu öldüğü iddiasıyla açılan davada infaz koruma memurları Selahattin Apaydın ve Sami Ergazi ile cezaevi 2. müdürü Fuat Karaosmanoğlu’na “neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence” suçundan verilen müebbet hapis cezalarını onayarak, bugüne kadarki en ağır işkence mahkûmiyetine imza attı.
İlk karar bozulmuştu
Kararda, sanıkların Çeber’e ve diğer katılanlara görev sahaları içinde sistematik işkence yaptıkları belirtildi. Kararda, işkence suçunun oluşabilmesi için işkenceyi oluşturan fiillerin birbirini takip eden günlerde yapılmasının zorunlu olmayıp, belli bir süre devam etmesinin yeterli olduğu ifadesine yer verildi.
Çeber, Sarıyer’de 28 Eylül 2008’de yaklaşık 10 kişilik bir grubun eylemi sırasında gazete dağıtırken gözaltına alındı. Tutuklanarak Metris Cezaevi’ne götürülen Çeber, cezaevinden yaralı olarak kaldırıldığı hastanede öldü.
Çeber’in işkenceden öldüğü iddialarıyla ilgili 60 sanık hakkında dava açıldı. Mahkemenin ilk kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından dava yeniden görüldü. Bu süreçte Adalet Bakanlığı, Çeber’in işkenceyle ölümünden kaynaklı özür niteliğinde bir açıklama da yaptı.