Gündemİmar Davası... Banka Genel Müdürü ifade verdi...

İmar Davası... Banka Genel Müdürü ifade verdi...

07.04.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

İmar Davası... Banka Genel Müdürü ifade verdi...

İmar Davası... Banka Genel Müdürü ifade verdi...




El konulan İmar Bankası'nı çeşitli yöntemlerle zarara uğrattıkları öne sürülen 25 sanığın yargılandığı davada, bankanın Genel Müdürü Zeki Cumhur Doğan'ın da aralarında bulunduğu 8 tanık dinlenildi. Duruşmada Mahkeme Heyeti Başkanı Mustafa Akın, sanıklardan bazıları hakkında, 2003 yılının ilk 4 ayındaki gelir vergisiyle bazı kesintiler konusunda, 139 trilyon 943 milyar 925 milyon liraya ilişkin ''zimmet'' ve ''bu suça iştirak'' gerekçesiyle 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan davanın bu dava dosyasıyla birleştirildiğini belirtti.
Sanıklardan Azmi Yılmaz, Merkez Yatırım A.Ş'deki görevinin Mayıs 2003'ten sonra olduğunu ifade etti.
Suat Gusinali de suçlamayı kabul etmediğini belirtti.
Söz alan sanık avukatlarıysa bu konuya ilişkin ayrıntılı savunma yapabilmek için süre istedi.
Bu arada, tedbir kararlarına ilişkin çok sayıda dilekçenin mahkemeye ulaştığı da tutanağa geçirildi.

TANIKLAR DİNLENİLDİ
Duruşmada tanık olarak dinlenilen bankanın Genel Müdürü Zeki Cumhur Doğan'a Mahkeme Heyeti Başkanı Akın, ''Kendisinin de sanık durumuna düşebileceğini'' hatırlatarak, ''İfade verip vermeyeceğini'' sordu. Doğan, ifade vereceğini söyledi.
Doğan, BDDK tarafından 2001 yılında İmar Bankası Yönetim Kurulu üyeliğine atandığını, 16 Ocak 2002'de de yemin edip göreve başladığını belirtti.
Kendisine verilen görevin ''BDDK tarafından bankaya verilen talimatların takibi'' şeklinde olduğunu dile getiren Doğan, Yönetim Kurulu kararlarını aldıktan sonra sekreterya görevi yapan Gülsen Yalçın'ın bunları kendilerine getirdiğini kaydetti. Doğan, ancak imzaladıkları kararların karar defteri şeklinde değil, A4 kağıdına, üzerinde toplantı tarihi, karar numarası olan formatta bulunduğunu ve bunların sekreteryalıkta muhafaza edildiğini söyledi.
TMSF tarafından, 3 Temmuz 2003 tarihinden sonra bankaya genel müdür olarak atandığını belirten Doğan, göreve başladıktan sonra yönetim kurulu karar defteri, pay defteri, müzakere ve diğer kayıtların teslim edilmesi konusunda banka yöneticilerine ihtarname çektiklerini, fakat bu defterleri bulamadıklarını ifade etti.
2003'ün Ocak ayında Hazine bonosunun satış prosedürüyle ilgili Sadık Karagöz ve Birol Çilingir'e iç işleyişle ilgili problem olup olmadığını sorduğunu söyleyen Doğan, ayrıca BDDK'ya verdiği bir bilgi notunda bankanın Hazine bonosu satışına başladığını bildirdiğini kaydetti.
Yönetim kurulu üyeliği yaptığı dönemde, kurul üyelerine alt birimlerin hazırladığı belgelerin geldiğini belirten Doğan, yönetim kurulu toplantılarının dışında kendilerine seçilmiş bilanço gönderildiğini ve buna göre değerlendirme yapıp BDDK'ya rapor gönderdiklerini bildirdi.
Doğan, Mahkeme Heyeti Başkanı'nın sorusu üzerine, 3 Temmuz 2003'te göreve başladıktan sonra, konuyla ilgili bilgi alabileceği üst düzey yönetici bulamadığını, çünkü hemen hemen herkesin istifa ettiğini anlattı.
Banka yöneticilerinin 19 Haziran 2003'te Ankara'da BDDK ile toplantı yaptıklarını belirten Doğan, ''Daha sonra 24 Haziran 2003'te BDDK'yı ziyarete gidip bankadaki para hareketleriyle ilgili bilgi verdiler. Ben de bu günlerde hemen her gün bir veya iki kere BDDK'ya bilgi notu şeklinde rapor aktarıyordum'' dedi.
Doğan, göreve başladıktan sonra Merkez Yatırım A.Ş'nin bilgi desteğini çektiğini de anlattı.
4 Temmuz 2004'te Merkez Yatırım A.Ş'ye gittiklerinde ellerine birkaç kartuşun geçtiğini kaydeden Doğan, şöyle dedi:
''Bunları değerlendirdiğimizde rakamların büyük boyutlarda olduğunu anladık. Olayın Merkez Yatırım A.Ş ile İmar Bankası Genel Müdürlüğü arasında koordineli bir şekilde gerçekleştirildiğini gördük.
Kartuş sayısı çok az olduğu için bankanın geriye yönelik bilgilerine ulaşamıyordum. Anladığım kadarıyla olay Merkez Yatırım'ın bilgisayar desteğiyle gerçek rakamların elektronik ortamda küçültülerek gerekli resmi belgelerin bunlara göre, yani Genel Müdürlüğün Muhasebe bölümünce hazırlanan evraklar üzerinden resmi kayıtlar oluşturuluyormuş.'' Doğan, bankada Merkez Yatırım A.Ş'nin elemanlarının oturduğu bir otomasyon odası olduğunu gördüklerini ve şirketin bankada her zaman bulundurduğu bir kadrosu olduğunu dile getirerek, anladıkları kadarıyla şirketin genel müdürlükteki elemanları tarafından hesaplara müdahalenin söz konusu olduğunu dile getirdi.

BİLANÇO ÇALIŞMALARI
Doğan, kendisi görev aldıktan sonra bilanço çıkarma çalışmalarının devam ettiğini de kaydetti.
Off-Shore hesaplar konusunda BDDK'ya bilgiler verdiğini söyleyen Doğan, bu bilgiler doğrultusunda BDDK'nın da bankanın yönetim kurulu başkanlığına off-shore ile ilgili aksaklıkları giderici talimatlar verdiğini anlattı.
Doğan, bir başka soru üzerine de Kemal Uzan'ın kendisine ve diğer yönetim kurulu üyelerine herhangi bir telkin, tavsiye içerisinde olduğunu görmediğini söyledi.

MEVDUAT FARKI..
Doğan, mevduat farklarına ilişkin soru üzerine de bankaya el konulduktan sonra yaptıkları çalışmalarda mevduat rakamının 8 katrilyon 470 trilyon lira civarında olduğunu gördüklerini ifade ederek, şöyle dedi:
''Gerçek rakama, bankaya el koyduğumuz zaman Merkez Yatırım'ın kartuşlarının incelenmesi, şubelerden gelen bilgilerle test edilmesi ve daha sonra da Pamukbank şubelerine vatandaşların başvuruları sonucunda ulaşabildik.
Şubelerden daha önce resmi kayıtlar geliyordu. Zaten gelen resmi kayıtlara göre de resmi mevduat tutarı ortadaydı. Bu da 25 Haziran 2003 itibariyle 735 trilyon civarındaydı.'' Sanık avukatlarının, ''Şube kayıtlarıyla Pamukbank şubelerine başvurular örtüşüyor mu?'' sorusuna da Doğan, Merkez Yatırım A.Ş'nin teknik desteğini kesmesi nedeniyle İmar Bankası şubelerinin bu konuda manuel bir çalışma yaptığını, hatalı tespitlerin söz konusu olabileceği, ancak rakamın büyüklüğünün yaklaşık 8.5 katrilyon olduğunu ve daha sonra Pamukbank şubelerine başvuran mudilerin bilgileriyle yaklaşık olarak örtüştüğünü dile getirdi.
Doğan, mevduatın sanıklar ya da başka kişilerin zimmetine geçirildiğine ilişkin herhangi bir bulguya, delile rastlamadığını da bildirdi.
Doğan'ın ifadesi yaklaşık 2.5 saat sürdü.

DİĞER TANIKLAR
Tanık Gülsen Yalçın da, bir dönem Kemal Uzan'ın sekreterliğini yaptığını, ayrıca bankanın yönetim kurulu sekreterliği görevinde bulunduğunu ifade etti.
Yönetim Kurulu karar defteri toplantı salonunda, dolapta olması gerektiğini dile getiren Yalçın, yönetim kurulu müzakere defteriyle pay defteri hakkındaysa bilgisi olmadığını söyledi.
Yalçın, Mahkeme Heyeti Başkanı'nın, ''toplantıların nasıl yapıldığını'' sorması üzerine, karar taslaklarının genellikle daha önceden hazırlandığını, toplantı sırasında aksi bir durum ortaya çıkmazsa üyeler tarafından imzalandığını ve deftere yapıştırıldığını anlattı.
Duruşmada, aralarında bankanın eski bir yönetim kurulu üyesinin de bulunduğu 6 tanık da dinlenildi.
Duruşmada tedbir kararlarına ilişkin 143 adet dilekçe geldiği de tutanağa geçirildi.
Bu arada Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep, dava dosyasındaki iddianameler ve eklerinde görülen bir kısım önemli delillerin yok edildiği, karartıldığı ve gizlendiğine ilişkin deliller ve gıyabi tutuklu sanıkların halen firarda oluşu göz önüne alınarak tutuklu ve gıyabi tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Savcı Celep, maaş, ücret ve yetim aylıkları gibi konulardaki tedbir kararlarının ülkenin ekonomik ve sosyal şartları, geçim endeksleri ve hayat standartları göz önüne alınarak makul bir limit dahilinde her ay için ayrı ayrı kaldırılmasına karar verilmesini talep etti.
Gıyabi tutuklu sanıklar Kemal, Yavuz ve Murat Hakan Uzan'ın gıyabi tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin sürdürülmesini hükme bağladı.
Mahkeme Heyeti, maaşlar üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasıyla diğer konulardaki taleplerin üye hakimlerden birinin mahkemede yeni görev almış olması ve bu değişikliğe bağlı olarak yeterince inceleme yapılamaması nedeniyle daha sonra karar verilmesine hükmederek, duruşmayı 9 gün sonraya erteledi.
Yaklaşık 9 saat süren duruşmaya 3 kez ara verildi.