‘İmama siyaset yasağı’ kalkabilir

Eskişehir 2. İdare Mahkemesi’nin söz konusu maddenin anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yaptığı başvuru, bugün Anayasa Mahkemesi Genel Kurul gündemine gelecek.
1965’ten bu yana içeriğini koruyan yasada “Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluşunun, her derecesinde görev alan personel, Memurin Kanununun hizmetliler için yasak ettiği siyasi faaliyetten başka, dini görevi içinde veya dışında, her ne surette olursa olsun, siyasi partilerden herhangi birini veya onların tutum ve davranışları övemez ve yeremez” ifadeleri yer alıyor.
Devlet Memurları Yasası’nda da memurlarla ilgili, “Siyasi partiye üye olamazlar, hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar” deniliyor. Ancak bu yasaya göre yalnızca, “siyasi partiye üye olmak” suçu, “kamudan ihraç” ile cezalandırılıyor. “Bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmanın” ve “Görevin yerine getirilmesinde siyasi düşünce ayrımı yapma”nın cezası ise kademe ilerlemesinin durdurulması olarak belirlenmiş.
Terfi durdurma
İptali istenen yasada ise bu kanuna ek olarak, “siyasi söylem”e ihraç cezası düzenlenmiş. Bu düzenlemenin, yüksek mahkeme tarafından iptal edilmesi durumunda imamlar, vaizler, müezzinler, camide ya da cami dışında siyasi partilerin birini övüp, diğerini yerebilecek. Cezası ise Devlet Memurları Yasası’na göre “terfi durdurma” olabilecek.

‘Hafızlık belgesiyle imam hatibe geçiş yok’

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Diyanet’ten hafızlık belgesi alan öğrencilere, anadolu imam hatip liselerine sınavsız geçiş hakkı tanıyan düzenlemesinin yürütmesini durdurdu.
Kurul, kararın gerekçesinde, “düzenlemenin eğitimde fırsat ve imkan eşitliğine aykırı” olduğunu kaydetti.
MEB, Ekim 2016’da Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde değişiklik yaparak, 8. sınıfı tamamlayan öğrencilerin, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca verilen hafızlık belgesini almaları halinde, yerleştirmeye esas sınav puanı olmaması ya da herhangi bir ortaöğretim kurumuna yerleşememesi durumunda Anadolu imam hatip liselerine doğrudan yerleştirilmesini sağlamıştı.
Eğitim-İş Sendikası ise hafızlık belgesinin ortaöğretime geçişte bir yeterlilik olarak kabul edilmesinin mümkün olamayacağı, bunun eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Danıştay’da başvurmuştu.