26.08.2020 - 14:29 | Son Güncellenme:
DHA
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, yaşadığı cinsel istismar olayından sonra intihara kalkışan ve 18 Ağustos 2020 tarihinde tedavi gördüğü özel hastanede hayatını kaybeden İpek Er ve olayın şüphelisi Musa Orhan hakkında sosyal medyada bir süredir yapılan yorumlarda, gerek bakanlığın gerekse İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında mesnetsiz, hiçbir yasal ve fiili dayanağı olmayan, haksız ve iftiraya varan birtakım paylaşımların yapıldığı bildirildi.
'GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI'
Konunun bakanlık tarafından hiçbir şekilde tasvip edilmediği vurgulanarak, "Mütevaffanın ailesinin üzüntüsünü derinden paylaştığımız bu acı hadise ile ilgili olarak tüm yasal süreçler, kanunun öngördüğü çerçevede devam etmekte, tutuklanma talebi ve buna bağlı kararlar savcılık ve mahkeme tarafından işleme konulmaktadır. Şüphelinin Jandarma uzman çavuş olması hasebiyle, kurum yönünden yapılması gereken idari tahkikat ve işlemler de yine yasal çerçevede Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde devam etmektedir. Bu kapsamda; Musa Orhan isimli şahıs, Siirt Valiliği tarafından, 16 Temmuz 2020 tarihli oluru ile idari soruşturma kapsamında hemen görevinden uzaklaştırılmıştır" denildi.
'YASAL İŞLEMLER BAŞLATILACAKTIR'
Musa Orhan hakkında, 'Devlet Memurluğundan Çıkarma' cezası verilmesi istemiyle 10 Temmuz 2020 tarihinde soruşturma başlatıldığı hatırlatılarak, şu ifadelere yer verildi:
"Bahse konu, disiplin soruşturması tamamlanarak Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'na gönderilmiştir. Adı geçen şahısla ilgili ihraç işlemleri başlatılmış olup, yasal süreç devam etmektedir. Sürecin tüm aşamaları, kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılacaktır. Kurum içinde yürütülen idari süreçlerin haricinde, adli makamlarca devam eden iş ve işlemlere ilişkin bakanlığımızın herhangi bir yetkisi ve tasarrufunun olması, hukuken ve fiilen mümkün değilken, gerek bakanlığımızın gerekse sayın bakanımızın tutuklanma veya adli kontrol kararlarında etki ve müdahalesinin olduğuna dair paylaşımları iyi niyetli olarak değerlendirmemiz, elbette ki mümkün değildir. Bu acı olaydan siyasi bir rant devşirmeyi, kurumlarımızı ve adalet sistemimizi yıpratmayı hedefleyen TELE 1 adlı TV kanalının yanı sıra, gayri ahlaki iftiraları atan terör örgütüne müzahir basın-yayın organları hakkında gerekli tüm yasal işlemler başlatılacaktır. Yaşanan bu üzücü olaydan dolayı Bakanlığımıza mensup polis memuru, mesai arkadaşımızın da kardeşi olan merhumeye Allah’tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyoruz."