28.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Mert İnan - İstanbul
Türkiye’de doğan her 700 bebekten biri Down sendromlu olarak dünyaya geliyor. Down sendromlu bireylerin yaşadığı en büyük sorunların başında iş ve sosyal yaşamdan dışlanmaları geliyor. Down Sendromu Derneği ise hem ailelerin, hem de Down sendromlu gençlerin yaşadığı bu soruna çare bulmak için 3 yıl önce hayata geçirdiği ‘Bağımsızım Çünkü Çalışıyorum’ projesiyle şimdiye kadar 34 gencin iş sahibi olmasına öncülük etti.
Projeye temmuzdan bu yana Sabancı Vakfı Hibe Programları tarafından destek verilirken, iş hayatına giren Down sendromlu gençler, kendileri gibi olan arkadaşlarına örnek olacak başarılı çalışmalara imza atıyorlar.
‘Başarılı olabilirim’
Bu gençlerden Beyzanur Erdoğan ve Robert Cem Osborn iş koçları eşliğinde Hilton İstanbul Bomonti’de aldıkları bir yıllık eğitimin ardından otel personeli arasına kabul edilen isimlerden. Türk bir anne ile İngiliz bir babanın oğlu olan 20 yaşındaki Cem Osborn, İngilizce de bildiği için müşteri karşılaması da dahil olmak üzere otelde çeşitli departmanlarda görev yapıyor.
Osborn, çalışmaktan duyduğu mutluluğu özetlerken, “Başarılı bir eğitim hayatının ardından çalışma hayatına böylesi özel bir otelde adım atmak çok güzel bir his. İş arkadaşlarımın da desteğiyle yeteneklerimi geliştirmeyi hedefliyorum. Sosyal yaşamın içinde olmak istiyorum. Kendimi geliştirip işimde başarılı olabilirim” diyor.
Gözleri ışıldıyor
19 yaşındaki Beyzanur Erdoğan ise oldukça neşeli, kendisiyle ve insanlarla barışık, iletişime açık bir genç. Aldığı görevleri yapmaya gayret gösterdiği için otelde oda servisi departmanında çalışıyor.
Ailesi Beyzanur’un iş hayatına atıldığı günden bu yana kendine güven ve yetebilme becerisinin arttığını, sosyal iletişiminin güçlendiğini söylüyor. Beyzanur da tıpkı Cem Osborn gibi çalışmaktan duyduğu mutluluğu dile getirirken gözleri ışıldıyor.
‘Hafızası güçlü, enerjisi yüksek’
Bir mağazada reyon sorumlusu olarak çalışan Serkan Emiroğlu (27), kendi sorumluluğundaki reyonu düzenli tutarak etiketleme yapıyor. Serkan, duygularını ifade ederken, “Çok mutluyum. Çalışmak çok güzel bir duygu. Burada iş arkadaşlarım oldu. İnsanlara yardımcı olmaya çalışıyorum” diyor.
‘Hiç unutmaz’
İş arkadaşlarıyla tam bir uyum içinde çalışan Serkan’ın mağaza yöneticisi Bahadır Teker ise Serkan’ı şöyle anlatıyor: “Daha önce Down sendromu hakkında çok bilgim yoktu. Birlikte çalışmaya başlayacağımız bilgisi gelince şaşırdım ve araştırmaya başladım. Dernekten iş koçu gelip bizi eğitti. Eğitim sonrasında Serkan Emiroğlu ile çalışmaya başladık. Serkan ile çalışmak hayata bakış açımızı değiştirdi, ondan çok şey öğrendik. Diğer personelden ayırt etmeden davranıyoruz. Onun da her personel gibi sorumlu olduğu bir reyon var. Oyuncak reyonu ve sepetlerin düzeni komple Serkan’a ait. Etiket çıkarıyor, kasa alıyor. Sepetleri çok düzgün, adeta jilet gibi yapıyor. Serkan çok çalışkandır. Bize düzenli her gün depodan ürün gelir, ürünler içinde oyuncakları görürse çok sevinir ve hemen reyonunu düzenler. Hafızası da çok güçlü. Bir müşterinin ya da bir personelin adını soyadını duyduğu andan itibaren hiç unutmaz. İlk maaşıyla kendisine bir I-MAC bilgisayar aldı. Serkan’ı çok seviyoruz. Serkan bir keresinde müşteriye ‘Hoş geldin’ dedi. Müşteri baktı ama cevap vermedi. Serkan da müşterinin arkasından ‘Niye selam vermiyorsun?’ dedi. Böyle durumlar oluyor. Serkan’ın enerjisi çok yüksek ve çok güzel, keyifli vakit geçiyoruz.”