02.12.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
İSTANBUL Milliyet
Zeytinburnu’ndaki ‘silüet bozan’ gökdelenlere yıkım kararı verildi. ‘OnaltıDokuz’ kulelerine ilişkin İdare Mahkemesi’nin kararını Danıştay onaylarsa katlar yıkılmak zorunda. Uzmanlara göre eğer firma yıkım kararını uygulamazsa, Park Otel ve Piramid İş Merkezi örneklerinde olduğu gibi belediye buraları zorla yıkıp, masrafları da firmadan talep edebilir.
Tarihi yarımadanın siluetini bozduğu gerekçesiyle eleştirilere neden olan ‘OnaltıDokuz’(16/9) isimli gökdelenler için Radikal gazetesinde yer alan habere göre İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nce yıkım kararı verildi.
Tarihi silüeti bozduğu vurgulandı
Karar, avukat Cihat Gökdemir’in gökdelenlerin tarihi silueti bozduğu için ilgili kısımlarının yıkımı amacıyla açtığı dava üzerine alındı. Birkaç gün önce sonuçlanan davada, Büyükşehir Belediyesi ve Zeytinburnu Belediyesi’nin inşaatın mevzuata uygun olarak yapıldığı ve yıkım talebinin hukuka aykırı olduğu yönündeki savunmalarına karşın mahkeme, davacı avukat Cihat Gökdemir’i haklı buldu. Mahkeme, 4 Numaralı Koruma Kurulu’nun 15 Ağustos 2011 tarihli kararına da atıfta bulunarak gökdelenlerin tarihi silüeti bozduğunu vurguladı. Mahkeme kararında “Uyuşmazlığa konu yapıların yıkımı gerekirken aksi yönünde tesis edilen işlemlerde hukuka uygunluk bulunmamıştır” diyerek dava konusu kısımların yıkılmasını istedi.
Mahkemenin aldığı karar, kulelerin akibetini de gündeme getirdi. Ceza hukuku uzmanı Prof. Dr. Ersan Şen, “Danıştay süreci kesinleşmeden yıkım olmaz. Danıştay onaylarsa bina sahibinden kararın gereğinin yapılması istenir. Belediye ‘Ben bu kararı uygulamıyorum’ diyemez. Yıkılması kararı verilen katlarda yaşayan kişilerin hukuki olarak yapabileceği fazla birşey yok” dedi.
İdare hukuku uzmanı Prof. Ender Ethem Atay, “Danıştay yürütme kararı vermezse, yıkım kararı uygulanır. Karar uygulanmazsa uygulamayanlar hakkında cezai sorumluluk doğar” görüşünde.
Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu ise yıkım için herhangi bir teknik engelin bulunmadığını söylüyor; “Belediye tebligatını yapar. Eğer firma sahibi yıkmazsa, belediye ya kendi yıkar ya da ihale edip yıktırır. Bunun için harcayacağı bedeli de karşı taraftan talep ve tahsil eder. Bugünkü teknolojilerle, bu binaların ilgili kısımlarının yıkılmasına herhangi bir teknik engel yoktur. Park Otel’in fazla katları da bu şekilde İdare Mahkemesi gereğince (Kasım 2011’de) yıkılmıştı. Fenerbahçe sahilindeki Piramid İş Merkezi de (Kasım 2004) aynı şekilde. Ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bürokratik manevralar yaparak yargı kararlarını yerine getirmek konusunda ustadır. Bu konuda örnekler var. Küçükyalı’da sahilyolunu E5’e bağlayan kavşak var, burasıyla ilgili yıkım kararı var. Fakat uygulanmadı.”
‘Siyasi irade de bunu istiyor’
Mimar Korhan Gümüş ise “Bu konuda ciddi bir kamuoyu var. Danıştay’ın onay vermesiyle yıkımın yapılacağını düşünüyorum. Siyasi iradenin bu konudaki yaklaşımı da aşağı yukarı belli. Başbakan da ‘traşlanmasını’ istediğini açıklamıştı.”
Bu aşamaya nasıl gelindi?
Zeytinburnu Kazlıçeşme’deki gökdelenlerin İstanbul’un tarihli silüetini bozduğuna ilişkin tartışmalar 2011’in Eylül ayında başladı. Gökdelenlere verilen imar ve inşaat izinleri tartışmaya açıldı. Bu süreçte İstanbul 4. İdare Mahkemesi’ne imar planlarının iptali ve inşaatın durdurularak slüeti bozan kısımların yıkılmasına dair iki dava açıldı.
İmar planlarının iptali için açılan ilk davada mahkeme bilirkişi raporu hazırlattı. 38 sayfalık raporda, ‘Daha önce 1 olan emsalin 2.5’e çıkarılarak İmar Yasası’na aykırı hareket edildiği, gökdelenlerin ‘Dünya Miras Alanı Tampon Bölgesi’ sınırlarında bulunduğu ve İstanbul’un tarihi siluetini olumsuz etkilediği’ belirtilmişti. Bu raporu dikkate alan mahkeme de ‘dava konusu planların şehircilik ilkeleri, planlama esas ve teknikleri ile kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varılmıştır’ diyerek planları iptal etti. Gökdelenleri yapan Astay İnşaat ise bu kararı temyiz için Danıştay’a başvurdu. Bu süreçte ise gökdelen katları satılmış ve katlarda yaşam başlamıştı.