24.02.2020 - 17:28 | Son Güncellenme:
DHA
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Osman Kavala'nın aralarında bulunduğu 9 sanık hakkındaki beraat kararına yönelik 318 sayfalık gerekçesini tamamladı. Gerekçede, Anadolu Kültür A.Ş.'nin ortağı ve yönetim kurulu üyesi sanık Mehmet Osman Kavala'nın Gezi olaylarının finansörü olduğu yönündeki iddiası üzerine MASAK raporunun alındığı, MASAK'ın 18 Ocak 2018 tarihli raporunda “Gezi olaylarının Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür A.Ş. üzerinden finanse edildiğini gösteren herhangi bir delilin sunulmadığı" belirtildi. Kararda, Osman Kavala'nın “Gezi olaylarına katılan şahısları finanse ettiği, eylemde kullanılacak malzemelerin temini için hesap numarası açtırdığını, masa, ses sistemi, yiyecek yardımında bulunduğunu, bu hususun tape kayıtlarında tespit edildiği iddia edilmiş ise de; hukuka aykırı delil olarak kabul ettiğimiz tape görüşmelerinde geçen eylemlere ilişkin hiçbir somut tespit ve belirlemenin yapılmadığı ve açılmış herhangi bir hesabın da tespit edilemediği, bu nesnelerin şiddet eylemlerinde kullanıldığını gösteren bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşılmıştır" denildi.
“TAPELER YASAK DELİL MAHİYETİNDE"
Kararda, Yargıtay içtihatlarına yer verilerek "zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir" ilkesi dikkate alınarak “İddianameye konu tapelerin yasak delil mahiyetinde bulundukları kabul edilmiştir" ifadesi kullanıldı.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMASINA KARAR VERİLDİ
Beraat eden 9 sanığın, “Kanuna aykırı olarak toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleyip yöneterek ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar edip, yasa dışı toplantıyı organize ettikleri" hususunun kovuşturma aşamasında öğrenildiği, iddianamede belirtilmediğinden dava açılmadığı öne sürülerek “gereğinin takdiri için savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği" de kaydedildi.
BAZI SANIKLAR HAKKINDA ÖNCEKİ BERAAT KARARLARI DA YER ALDI
Kararda, sanıklardan Ayşe Mücella Yapıcı'nın da aralarında yer aldığı 5 sanık yönünden Gezi Parkı eylemlerinden ötürü İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 2015 yılında "eylemlerinin Anayasal toplanma ve örgütlenme hakkı ile ifade özgürlüğü" boyutunda kaldığı ve Taksim Dayanışması'nın suç örgütü olduğunu gösterir kanıt bulunmadığından bahisle ayrı ayrı beraatlerine" karar verildiği, bu kararın kesinleştiği yer aldı. Başbakanlık Dolmabahçe Çalışma Ofisi önünde toplananlara ilişkin de yine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce beraat kararı verildiği ve temyiz aşamasında olduğu da kaydedildi.
Aralarında Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu 6 firari sanık yönünden “Hükûmeti zor durumda bırakma ve istifaya zorlama amacını taşır eylemlerinin bulunduğu yönünde hükme esas alınmayan tape kayıtları haricinde kuvvetli suç şüphesini gösterir, ciddi delillerin bulunduğu" kaydedilerek haklarındaki dosyanın ayrıldığı anlatıldı.