20.07.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Gençler süreci en derinden yaşayan gruplardan
Karantina döneminde milyonlarca genç evlerinden ayrılamadı. Aslında bakarsak bu durum 65 yaş üstü vatandaşların evde kalmaları kadar haber olmadı, üzerine o kadar tartışma yapılmadı. Gençler, süreci en derinden yaşayan gruplardan biri. Onlar da tüm toplum gibi salgın konusunda bilgili. Z nesli, diğer pek çok konuda olduğu gibi salgına dair bilgiyi de öncelikle sosyal medya üzerinden alıyor, evde kalırken en fazla vakit geçirdikleri aktivite de elektronik oyunlar olmuş. Her dört gençten üçü aileleri ile anlaşmazlık yaşamışlar.
Alışılmış yaşam rutinin dışına çıkıldığı bu dönemde en öne çıkan anlaşmazlık nedeni geç yatıp/geç kalkmak, hemen ikinci neden ise şaşırtıcı olmayan bir şekilde uzun süre oyun oynamak.
Araştırmamızın sonuçlarına baktığımızda liseli gençlerin o dönemde, yaşlarının da doğal etkisi ile, uçlarda duygular yaşadıklarını görüyoruz. Gençler arasında bıkkın hissedenlerin oranı genel toplumundan yüksek iken, mutlu hissedenlerin oranı da toplumdan yüksek. Arkadaşlıkların çok önemli rolü olan bu dönemde gençler genel topluma kıyasla çok daha fazla yalnız ve üzgün hissetmişler. Normalleşmenin başlaması en çok liselilerin duygu durumları açısından olumlu olmuş olabilir.
20 yaş ve altına uygulanan sokağa çıkma yasakları nedeniyle lise öğrencileri de salgın dönemini evde vakit geçirmek durumunda kaldı. Haliyle aile ile evde geçirilen vakit de artmış oldu. Bu durumun aileleri ile ilişkilerini ne yönde etkilediğini anlamak üzere öğrencilere aileleriyle herhangi bir çatışma/anlaşmazlık yaşayıp yaşamadıklarını sorduk. Her 4 gençten 3’ü sık sık veya bazen aileleriyle böyle bir durum yaşadığını belirtti.
Her hafta 18 yaş ve üzeri bireylerle gerçekleştirdiğimiz Koronavirüs Salgını ve Toplum araştırmamızın 12. döneminde, lise öğrencilerinin de salgınla ilgili deneyimlerini ve görüşlerini ortaya koyduğumuz bir çalışma yürüttük. Öğrencilerin ruh halini incelediğimizde öğrencilerin gün içinde çok daha fazla sayıda duygu yaşadığını gözlemledik. Genel kamuoyuna benzer şekilde yorgun hissedenlerin oranı %53. Ancak kamuoyuna kıyasla öğrenciler arasında bıkkınlık ve yalnızlık duyguları daha hakim. Diğer yandan, öğrencilerin tümüyle olumsuz duygular içinde olmadığı %39’unun gün içinde kendini mutlu hissettiğini belirtmekte fayda var. Bu oran 18+ yaş grubunda sadece %25 seviyesinde.
Lise öğrencilerinin virüsle ilgili bilgi kaynaklarına baktığımızda sosyal medyanın en sık başvurulan platform olduğunu görüyoruz. Her ne kadar TV’deki haber programları ikinci sırada gelse de öğrencilerin 18 yaş ve üzeri bireylere kıyasla televizyonu daha az takip ettiğini söyleyebiliriz. Yakın çevre ve whatsapp aracılığıyla salgın hakkında haberleri takip etme düzeyi ise genel kamuoyuna benzer şekilde seyrediyor.
Öğrencilerin günlük hayatlarını nasıl geçirdiğini anlamak üzere kişisel ilgi alanları, sağlık ve beslenme, sosyal hayata katılım, alışveriş gibi konularda çeşitli faaliyetleri ne sıklıkta yaptıklarını sorguladık. İlgi alanlarına baktığımızda öğrencilerin en çok oyun oynayarak vakit geçirdiğini görüyoruz. Son 15 günde %66’sı en az 4-5 gün oyun oynamış. Internet üzerinden film-dizi izlemek veya televizyon izlemek de öğrenciler arasında çok yaygın.
Lise öğrencilerinin koronavirüsle ilgili bilgi düzeyinin genel kamuoyuna çok benzer olduğunu görüyoruz. Öğrencilerin üçte biri bu konuda çok bilgili ve üçte ikisi ise kısmen bilgili olduklarını beyan ediyor. Salgının sadece hane büyükleri değil hanedeki gençlerinde de hayatını etkilediği gerçeği ile karşı karşıyayız.
Salgın döneminde lise öğrencileri eğitim-öğretim hayatlarına uzaktan eğitimle devam etmişti. Bu durumun aileleri ile aralarında bir çatışma konusuna dönüştüğünü görüyoruz. Örneğin %65’i geç yatma/kalkma, %45’i ders çalışmama, %32’si ise derslere zamanında katılmama konusunda aileleriyle sorun yaşadığını belirtiyor. Diğer bir anlaşmazlık konusu ise gençlerin ilgi alanlarına ailelerinin beklentilerinin üstünde zaman ayırmaları. Bu kapsamda %56 uzun süre oyun oynadıkları, %50 uzun süre sosyal medyada vakit geçirdikleri ve %35 uzun süre dizi/film izledikleri için aileleriyle çatıştıklarını ifade ediyor. Bunların yanısıra ev işlerine yardımcı olmamak da bir sorun alanı olarak karşımıza çıkıyor.