20.04.2022 - 08:40 | Son Güncellenme:
İslam alemi için dini görevlerden biri olan fitre ile ilgili meraklı arayış sürüyor. Her yıl değişen fitre miktarının yeni rakamı kaç lira oldu araştırılıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, 2022 fitre miktarını duyurduktan sonra merak giderildi. İşte fitre 2022 hakkında öğrenilmek istenen soruların cevapları...
FİTRE NEDİR?
Fitre (sadaka-i fıtr), Ramazan bayramına kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında nisab miktarı mala sahip olan Müslümanların, kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler için, yerine getirmekle yükümlü oldukları mâli bir ibadettir.
KİMLER FİTRE VERİR?
Ramazan bayramına kavuşan, temel ihtiyaçlarının ve bir yıllık borçlarının dışında nisap miktarı (80.18 gr. altın veya bu değerde) mala sahip olan müslümanlar kendileri ve velayetleri altındaki kişiler için fıtır sadakası vermekle yükümlüdürler (Kâsânî, Bedâî’, II, 70, 72).
Ancak fıtır sadakası ile yükümlü olmak için bulunması gereken nisap miktarı malın, “artıcı” özellikte olması ve üzerinden “bir kameri yıl” geçmiş olması gerekmez.
Kişi kendisinin ve ergenlik çağına ulaşmamış çocuklarının fitresini vermekle yükümlüdür (Kâsânî, Bedâî’, II, 70). Buna karşılık kişininana-babası, büyük çocukları, karısı, kardeşleri ve diğer yakınları için fitre ödeme zorunluluğu yoktur. (Kâsânî, Bedâî’, II, 70, 72). Fakat vekâletleri olmadığı hâlde bu kişiler için ödeme yapsa geçerli olur.
Şâfiî mezhebine göre ise fıtır sadakası vermek “farz”dır ve bununla yükümlü olmak için nisap miktarı mala sahip olmak şart değildir (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 594). Buna göre temel ihtiyaçlarının yanı sıra bayram günü ve gecesine yetecek kadar azığa sahip zengin-fakir her müslüman fitre ile yükümlüdür (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 594). Ayrıca varlıklı kimsenin müslüman olan eşi, çocukları, ana-babası ve diğer yakınları için de sadaka-i fıtır vermesi gerekir. (Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, I, 595; İbn Rüşd, Bidâye, I, 279-280).
FİTRE NEDEN VERİLİR?
Fitre ibadeti, yoksulların ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmak suretiyle, toplumda karşılıklı sevgi ve kardeşlik bağlarının pekişmesini, ihtiyaç sahiplerinin bayram sevincine iştirak etmesini ve böylece bayramın toplumun bütün kesimlerince hep birlikte kutlanabilmesini sağlamaktadır. Bu sayede imkânı olan Müslümanlar, az da olsa bir şeyler paylaşmanın ve yardımlaşmanın sevincini yaşar. Bundan dolayıdır ki fitre, zekâttan farklı olarak, daha geniş bir mükellef kitlesi tarafından verilmektedir.
FİTRE NE ZAMAN VERİLİR?
Fitre, Ramazan Bayramı’nın birinci günü tan yerinin ağarmasıyla vâcip olmakla birlikte, fakirlerin bayram ihtiyaçlarını karşılamaları için Ramazan ayı içinde de verilebilir.
FİTRE NE KADAR?
Hadislerde fitre miktarı, buğday, arpa, hurma veya üzümden Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde kullanılan ölçü birimi esas alınarak belirlenmiştir. Fitrenin bu sayılan ürünlerden belirlenmesinde, o günkü toplumun ekonomik şartları ve temel gıda maddelerinden hareketle kişinin günlük gıda ihtiyacının dikkate alındığı anlaşılmaktadır.
Yapılan değerlendirmeler neticesinde;
Konu ile ilgili hadis-i şerifler, mevcut sosyo-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak ülkemizde fitre miktarının 2022 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2023 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan süre için 40 TL olarak belirlenmesine,
Bu meblağın nakdi olarak verilebileceği gibi gıda vb. maddelerden aynî olarak da verilebileceğine,
Belirlenen bu meblağın, aynı zamanda günlük oruç fidyesi bedeli olduğuna,
Bunun yanında her bir mükellefin, günlük gıda harcamalarına denk düşecek bir meblağı fitre olarak verebileceğine,
Oy birliğiyle karar verildi.
FİTRE KİMLERE VERİLİR, KİMLERE VERİLMEZ?
Fıtır sadakası, kişinin bakmakla yükümlü olmadığı yoksul müslümanlara verilir. Fıtır sadakası ve oruç fidyesini vermek durumunda olan kimsenin bunlardan doğrudan ya da dolaylı olarak yararlanmaması esastır. Zekât için de aynı kural geçerlidir. Bu sebeple bir kimse zekâtını, fıtır sadakasını ve fidyesini kendi usûl ve fürûuna veremez. (Usûl, bir kimsenin anası, babası, dede ve nineleri; fürûu ise; çocukları, torunları ve onların çocuklarıdır.) Ayrıca eşler de birbirlerine zekât, fitre ve fidye veremez.
Hanefilere göre aşağıda sayılanlara fitre verilmez:
a) Ana, baba, büyük ana ve büyük babalara,
b) Oğul, oğlun çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklara,
c) Eşine,
d) Zengine yani aslî ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişiye,
e) Babası zengin olan ergen olmamış çocuğa (Merğinânî, el-Hidâye, II, 223-228).
Şâfiîlere ve Ebu Yusuf’a göre fitre, Müslüman olmayana da verilemez (Mâverdî, el-Hâvî, III, 387; X, 519; Merğinânî, el-Hidâye, II, 223).
Bunların dışındaki kardeş, teyze, dayı, amca, hala ve onların çocukları, gelin, damat, kayınpeder ve kayınvalide gibi akrabalar zengin değillerse kendilerine zekât, fitre ve fidye verilebilir (Zeylaî, Tebyîn, I, 301).
Vaktinde ödenmeyen fıtır sadakası borcu nasıl ödenir?
Bütün ibadetlerde olduğu gibi sadaka-i fıtır yükümlülüğü de geciktirilmeyip zamanında yerine getirilmelidir. Bununla birlikte zamanında ödenmemişse, bu fitrelerin mümkün olan ilk fırsatta ödenmesi gerekir.
Fitre yükümlülüğü, İmam Şâfiî, Ahmed b. Hanbel ve bir rivayette İmam Mâlik’e göre Ramazan’ın son günü güneşin batmasıyla, Ebû Hanîfe’ye ve diğer bazı müctehid imamlara göre ise bayram günü tan yerinin ağarmasıyla gerçekleşir. Böyle olmakla birlikte fitre Ramazan ayı içinde de verilebilir. Hatta fakirlerin bayram ihtiyaçlarını karşılamaları için, bayramdan önce verilmesi daha iyidir. Ancak bayram sabahına kadar sadaka-i fıtır verilmemiş ise, bayram günlerinde ödenmesi gerekir. Zamanında ödenmeyip sonraya kalan fitreler ise, mümkün olan ilk fırsatta ödenmelidir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 312, 322).
Şâfiî mezhebinde fitreyi, Ramazan’ın ilk günlerinde vermek caiz; meşru bir mazeret bulunmadıkça bayramın birinci gününün gün batımından sonraya ertelemek ise haramdır (Nevevî, el-Mecmû’, VI, 128).
Fakihlerin çoğunluğuna göre fitrenin ödenmesinin bayramdan sonraya bırakılması mekruh olmakla birlikte yapılan ödeme kaza değil edadır. Bazı fakihler ise fitreyi bayram sonrasına bırakmayı haram sayar ve yapılan ödemeyi kaza olarak nitelendirir (Cezîrî, el-Mezâhibü’l-erbe‘a, I, 570).