16.11.2018 - 11:27 | Son Güncellenme:
ANKARA (AA)
Amerikan NBC News kanalı, ABD yönetiminin, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi üzerine Türkiye'yi "yatıştırmak" için FETÖ elebaşı Gülen'in yasal yollarla iadesine ilişkin seçenekleri araştırdığını iddia etti.
Bu iddia, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert tarafından yalanlandı.
Cemal Kaşıkçı olayı ile FETÖ elebaşı Gülen'in iade edilmesi arasında herhangi bir bağlantı olmadığını kaydeden Nauert, Beyaz Saray'da bu yönde bir görüşme yapılmadığını söyledi.
Nauert, "Türklerden bu konuda (Gülen'in iadesi) birçok talep aldık. Türk hükümetinin Gülen'in iadesiyle ilgili sunduğu delilleri halen değerlendiriyoruz. Bu tamamen Adalet Bakanlığı bünyesinde yürüyen bir süreç. Ancak size şunu söyleyebilirim ki bu iki konu birbiriyle ilgisiz konular. Ayrıca Beyaz Saray'da görevli arkadaşlarımızla konuştuk, bu konuyla ilgili bir tartışmanın orada yapılmadığını belirttiler." ifadelerini kullandı.
Yaşanan bu gelişmeler, FETÖ elebaşı Gülen'in iadesini yeniden gündeme taşıdı.
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden 4 gün sonra FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesini talep eden Türkiye'ye, iki yılı aşkın sürede yapılan görüşmelere ve temaslara henüz bir yanıt vermeyen ABD'nin, bu ülkenin Adalet Bakanlığında bekletilen 7 iade dosyasını yargı makamlarına göndermesi gerekiyor.
Türkiye'nin ilettiği iade dosyaları, Gülen'in örgüt elebaşı olarak darbe girişiminden önce işlediği suçlarla emrini verdiği darbe girişimini yönettiğine yönelik delilleri de kapsıyor.
FETÖ elebaşı Gülen'in iade sürecinde yaşananlar
FETÖ elebaşı Gülen'in iadesiyle ilgili 15 Temmuz 2016'dan bugüne kadar çok sayıda temasta bulunuldu, resmi girişimler yapıldı.
AA muhabirinin yaşanan süreçle ilgili derlediği bilgilere göre, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından Adalet Bakanlığı, örgütün elebaşı Gülen'in iadesi için çalışma başlattı.
Adalet Bakanlığı, ilk kez 19 Temmuz 2016'da ABD'ye Gülen hakkında 4 ayrı iade dosyası gönderdi. Böylece Gülen'in iadesiyle ilgili süreç resmen başlatıldı. İade dosyalarında Gülen'in acilen tutuklanması da talep edildi.
Dönemin Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından aynı süreçte Gülen'in geçici tutuklanması amacıyla ABD'ye ikinci bir yazı gönderildi.
Yazışmaların ardından ABD Adalet Bakanlığı, 7 Ağustos 2016'da Türkiye'ye Gülen'in iadesi konusunda yapılacak görüşmeler için mektup gönderdi. Mektupta, Adalet Bakanlığından bir heyetin ABD'ye gönderilmesi ya da Amerikan Adalet Bakanlığından bir heyetin Türkiye'ye gelmesi önerildi.
Adalet Bakanlığınca ABD'ye gönderilen cevap mektubunda ise ilk olarak Amerika'dan bir heyetin gelmesi, daha sonra Türkiye'den bir heyetin ABD'de görüşmelerde bulunması teklif edildi.
ABD heyetinin 17 saatlik görüşmesi
Bunun üzerine Türkiye'ye gelen ve ABD Adalet Bakanlığından 3, ABD Dışişleri Bakanlığından bir temsilcinin yer aldığı 4 kişilik heyet, Adalet Bakanlığı yetkilileriyle 22-23 Ağustos 2016'da çeşitli görüşmeler yaptı.
Adalet Bakanlığı yetkilileri, iade dosyalarıyla ilgili ayrıntıları ve mevcut delilleri heyete anlattı. 15 Temmuz darbe girişiminin, Gülen'in emir ve komutası altında yapıldığına ilişkin önemli deliller de ABD heyetiyle paylaşıldı.
ABD ve Türk yetkililerin "iade" konusunda bir araya geldiği görüşmeler ilk gün 9, ikinci gün ise 8 saat sürdü.
Darbe girişiminin FETÖ tarafından gerçekleştirildiğine dair yeni delillerin ortaya çıkarıldığı günlerde Adalet Bakanlığı, Gülen'in geçici tutuklanması için harekete geçti.
Bu çerçevede, Bakanlık, 10 Eylül 2016'da FETÖ elebaşı Gülen'in 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle ilk geçici tutuklanma talebini ABD Adalet Bakanlığına iletti.
Geçici tutuklama talebinde, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin örgüt elebaşı Gülen'in emriyle yapıldığı vurgulandı.
Yazıda, "Bu şahıs ülkemizde gerçekleştirilen birçok suçun yanı sıra 15 Temmuz 2016'daki kanlı darbe girişiminin talimatını veren kişi olarak tutuklanması talebiyle aranmaktadır." ifadesi yer aldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğinin yakalama kararının da eklendiği yazıda, ABD'nin Pensilvanya eyaletinde ikamet eden Gülen'e bağlı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde değişik rütbelerde görev yapan FETÖ mensubu askerlerin, yine Gülen'in emir ve komutası altında silahlı askeri bir darbe girişiminde bulunduğu kaydedildi.
Gülen'in, darbe girişimiyle, "Nitelikli şekilde kasten öldürme, cumhurbaşkanına suikast, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek, TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek ve silahlı terör örgütü kurmak, yönetmek" suçlarını işlediği ve bu suçlar kapsamında arandığı bildirilen yazıda, Gülen hakkında "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan" 10 yıldan 15 yıla kadar, diğer suçlardan ise müebbet hapis cezasının öngörüldüğü belirtildi.
ABD'deki görüşmeler
O dönem Adalet Bakanlığı görevinde bulunan Bekir Bozdağ, iki kez Washington'da temaslarda bulunarak Gülen'in iadesini istedi.
FETÖ elebaşı Gülen'in iadesine ilişkin ilk kez beraberindeki bir heyetle 27 Ekim 2016'da ABD'ye giden Bozdağ, ABD'li eski mevkidaşı Loretta Lynch ile Washington'da bir araya geldi. Bozdağ görüşmelerde, Gülen'in darbe teşebbüsünün emrini verdiğini belirterek iade ve geçici tutuklama talepleri konusunda Türkiye'nin hassasiyetini dile getirdi.
Darbe girişimi soruşturmalarında elde edilenler de ABD'ye iletildi. Bakanlık, 2017'nin ocak ayında FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" olduğu ileri sürülen firari Adil Öksüz'ün 15 Temmuz darbe girişiminden önce Amerika'ya yaptığı ziyaretlerin detaylarını ABD Adalet Bakanlığıyla paylaştı.
İade talebine dayanak teşkil eden deliller arasında örgütün sivil imamları ile irtibatına ilişkin belgeler de yer aldı. Öksüz'ün, tutuklu Kemal Batmaz ile ABD'ye gittiği ve Türkiye'ye dönüş yaptığı tarihler ile uçak ve koltuk numaralarına ilişkin detaylar da ABD'ye gönderildi.
Öte yandan, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen, Gülen'in bir numaralı sanık olduğu iddianame de ABD'ye iletildi.
İddianamede, Öksüz'ün darbe girişimi planını ABD'ye götürerek Gülen'e onaylattığı, teşebbüsün Gülen'in emriyle gerçekleştirildiğini anlatan "Kuzgun" ve "Şapka" kod adlı gizli tanık ifadeleri de paylaşıldı.
İkinci görüşme
Bozdağ, Adalet Bakanlığı döneminde, ABD Başkanlığına Donald Trump'ın seçilmesinin ardından Adalet Bakanı olarak göreve başlayan Jeff Sessions'a 2017'nin şubat ayında gönderdiği mektupta, örgüt elebaşı Gülen'in iadesine ilişkin bilgiler verdi. Bozdağ, 22 Mart 2017'de telefonda görüştüğü Sessions'a Gülen'in Türkiye'ye iade edilmesinin zorunlu olduğunu aktardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15-17 Mayıs 2017'deki ziyareti öncesinde ABD'ye giden Bozdağ, ABD'li yetkililerle bir araya geldi.
ABD'li mevkidaşı Sessions ile 8 Mayıs'ta Washington'da görüşen Bozdağ, darbe teşebbüsünün, örgüt elebaşı Gülen'in emir ve komutasında yapıldığına ilişkin yeni belgeler hakkında bilgi verdi.
Bozdağ ile o tarihte ABD'ye giden Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Faris Karak'ın başkanlığındaki heyet de mevkidaşlarıyla bir araya geldi.
Heyet, iki gün süresince toplam 10 saatlik görüşmede örgütün elebaşı Gülen ve FETÖ hakkında ABD yetkilileriyle bilgi paylaşımında bulundu.
ABD'de 15-17 Mayıs 2017'de temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD Başkanı Trump ile görüşmesinde Gülen'in iadesi de gündeme geldi.
Binali Yıldırım da görüştü
TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın başbakanlığı döneminde, askeri ve güvenlik alanında önemli uluslararası forumlardan biri sayılan Münih Güvenlik Konferansı marjında ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile yaptığı görüşmede de FETÖ elebaşı Gülen'in iadesi görüşüldü.
Yıldırım, Gülen'in iadesi konusunda yeni ABD yönetimiyle her türlü iş birliğine hazır olunduğunu vurguladı, bu konudaki beklentilerin ABD yönetimince karşılanmasının ilişkilerde yeni bir sayfa açacağından bahsetti.
Yeni iade talepleri
Adalet Bakanlığı görevine Temmuz 2017'de getirilen Abdulhamit Gül de FETÖ elebaşı Gülen'in iadesi konusunda görüşmeler gerçekleştirdi. Gül'ün bakanlığa getirilmesinin ardından elde edilen yeni delillerin ABD'ye sunulmasına ve iade taleplerinde bulunulmasına devam edildi.
Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen yıl Eylül ayında ABD'ye gerçekleştirdiği ziyaretlere eşlik etti. Gülen hakkında en son 3 Kasım 2017'de ABD'ye gönderilen iade talebiyle dosya sayısı 7'ye çıktı. Dosyalar arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a darbe girişimi sırasındaki suikast girişimi de yer aldı.
Adalet Bakanı Gül, 7 Kasım 2017'de de dönemin ABD Adalet Bakanı Jeff Sessions'la Gülen'in iadesi konusunu telefonda görüştü.
Görüşme ve temaslarda Türkiye'nin Gülen konusundaki taleplerini dile getiren Bakan Gül, ABD'li mevkidaşı Sessions'a 15 Aralık 2017'de gönderdiği mektupta da Gülen'in iadesini yineledi. Abdulhamit Gül mektubunda, "İkili ilişkilerimiz ve adli işbirliği anlaşmamız temelinde, kaçak FETÖ lideri ve mensuplarının ülkemize iadeleri hususunda gerekli duyarlılığın gösterilmesini bekliyorum." ifadesini kullandı.
FETÖ elebaşı Gülen'in iadesi konusunda görüşmelerin yanı sıra elde edilen delillerin ABD ile paylaşılması konusunda da çalışmalar gerçekleştirildi.
Dikkat çeken yeni delil
İade dosyalarına ilave olarak bugüne kadar çok sayıda delil ve belge Adalet Bakanlığı aracılığıyla ABD'ye iletildi.
Adalet Bakanlığı, son olarak 30 Haziran 2018'de FETÖ'nün sivil imamı Hakan Çiçek'in, Gülen'le görüştüğünü ortaya koyan yeni delilleri Amerika'ya gönderdi.
Bakanlığa bağlı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından ABD Adalet Bakanlığına gönderilen yazıda, Türkiye'nin terörist başı Gülen'e yönelik iade talebi tekrarlandı.
Yazıda, "Türk adli makamlarının tespitleriyle Gülen'in 15 Temmuz silahlı darbe teşebbüsündeki rolü hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde ortaya konulmuştur. Bu nedenle iki ülke arasında yürürlükte olan 'Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardımlaşma ve Suçluların İadesi Anlaşması'nda belirtilen bütün şartları ziyadesiyle karşılayan iade taleplerimizin bir an evvel ülkeniz adli makamına tevdiini ve iadeye ilişkin yargısal sürecin başlatılmasını bekliyoruz." ifadeleri yer aldı.
Türkiye'ye 13 Temmuz 2018'de gelen ABD heyeti, Dışişleri Bakanlığında Türkiye-ABD çalışma grubu toplantısında görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, FETÖ elebaşı Gülen'in iadesine ilişkin konular da ele alındı.