26.06.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
HABER MERKEZİ - Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Pınar Gültekin’i diri diri yakarak öldüren Cemal Metin Avcı’ya “haksız tahrik indirimi” uygulayarak 23 yıl hapis cezası verme kararının gerekçesini açıkladı. Temmuz 2020’de Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i öldüren Avcı’nın önce ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması ardından “haksız tahrik” indirimi uygulanarak cezanın 23 yıla indirilmesi kamuoyunda tepkilere neden olmuştu. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da tepkilerin ardından “haksız tahrik” olayının tartışmaya açılması gerektiğini söylemişti. Mahkemenin gerekçeli kararında, Avcı’nın Gültekin’i yakma amacının “eziyet çektirmeye yönelik olmadığı”, “cesedi ve delilleri yok etmeye yönelik olduğu” savunuldu. İndirim kararı gibi gerekçeli karar da büyük tepki çekti. Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, gerekçeler için “hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsizdir” dedi.
Tartışılacak gerekçe
3. Ağır Ceza Mahkemesi 20 Haziran’da görülen 13. duruşmada 23 aydır tutuklu bulunan katil Cemal Metin Avcı’ya önce ağırlaştırılmış müebbet hapis ardından “haksız tahrik” indirimiyle 23 yıl hapis cezası verildi. Tutuksuz kardeş Mertcan Avcı ile diğer zanlıların da beraatına karar verildi. Karar kamuoyunda büyük tepkiye neden olurken beklenen gerekçeli karar da dün açıklandı. 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında katil Avcı’nın, evlilik dışı ilişkilerini eşine ve çevresine söylemekle kendisini tehdit edip, hesabına kartsız para yatırtarak menfaat temin ettiği iddia edilen Gültekin’e duyduğu öfkeyle suçu işlediğinin dikkate alınmasıyla “haksız tahrik” hükümlerini uygulama şartlarının tamamının gerçekleştiği savunuldu. Mahkeme heyeti, Pınar Gültekin’in katil Avcı’yı “tehdit ettiğini” ifade ederek haksız tahrik indiriminin gerekçesini şu sözlerle anlattı:
“Cemal Metin’in de maktulün söz konusu haksız fiil içeren davranışlarından duyduğu öfke ile maktule yönelik söz konusu suçu işlediği dikkate alındığında haksız tahrik hükümlerinin uygulama şartlarının tamamının gerçekleştirdiği kuşkuya yer verilmeyecek şekilde sabittir.”
‘Sağlık personeli değil’
Gerekçeli kararda katil Avcı’nın, yayla evine girdikten hemen sonra Gültekin’i boğazını sıkarak öldürmeye kalktığı ve eylemini bir an önce tamamlamak istediği, eziyet çektirme kastının bulunması halinde uzun süre eylemini devam ettirmesi gerektiği kaydedildi. Avcı’nın, profesyonel sağlık personeli olmadığı gözetildiğinde, Gültekin’in boğazını ölümü gerçekleştirecek nitelikte kırık oluşmasına neden olacak kadar sıktıktan sonra henüz ölmemiş olduğunu bilemeyebileceği, bu nedenle de yakma fiilini gerçekleştirmekteki amacının, eziyet çektirmeye yönelik olmayıp, cesedi yok ederek yakalanmaktan kurtulma ve suç delillerini yok etme amaçlı olduğu belirtildi. Bu gerekçelendirme kararda şöyle ifade edildi: “Sanığın maktule yönelik yakma fiilini gerçekleştirmedeki amacının eziyet çektirmeye yönelik olmayıp maktulün cesedini yok ederek yakalanmaktan kurtulma ve suç delillerini yok etmeye yönelik olduğu gözetildiğinde mahkeme sonuç cezaya etkisi olmamakla birlikte koşulları oluşmadığından söz konusu unsurun somut olayda gerçekleşmediğini kabul etmiştir.”
‘Karar hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz’‘
Karar hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz’Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, gerekçeli kararın henüz kendilerine tebliğ edilmediğini söyledi. Basına yansıyan haberler üzerine zorunlu bir açıklama yapma gereği duyduklarını belirten Epözdemir, karara tepki gösterdi: “Bahsi geçen karar hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsizdir. Gerekçe kendi içerisinde ciddi çelişkiler barındırmaktadır. Mahkemenin gerekçesi, dosya münderecatı ve delil durumuyla örtüşmemektedir... Hem beraat gerekçeleri hem haksız tahrik gerekçeleri hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsizdir. Hukuka aykırı karara karşı tarafımızca yasal süresi içerisinde gerekçeli istinaf dilekçesi verilecek, maddi gerçeğin ortaya çıkması ve adaletin tecellisi için sonuna kadar hukuki mücadelemiz devam edecektir.”