20.10.2021 - 10:08 | Son Güncellenme:
Ruhan YALÇIN/DHA
Muratlı ilçesinde bir tekstil fabrikasında çalışan Ekrem- Ayşe Aydın çifti, karşılıklı aldatma suçlamaları nedeniyle geçimsizlik yaşamaya başladı. Ekrem Aydın'ın son 2 yıl içinde defalarca şiddet uyguladığı 2 çocuğunun annesi, eşi zaman zaman evi terk etti. Her seferinde eşinin, "Çocuklarımız var, bir daha yapmayacağım" diyerek ikna ettiği Ayşe Aydın, son yaşanan şiddet olayının ardından şikayetçi oldu. Ekrem Aydın hakkında açılan davada, Ayşe Aydın, çocuklarını gerekçe göstererek, şikayetinden vazgeçti. Muratlı Asliye Ceza Mahkemesi'nde kamu davası olarak devam eden yargılamanın 8 Mart günü görülen karar duruşmasında Ekrem Aydın, 3 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karar temyiz talebiyle İstinaf Mahkemesi'ne gönderildi.
Kararın ardından plan yapan Ekrem Aydın, 29 Mart günü avukata götürme bahanesiyle ormana götürdüğü eşini üzerine benzin dökerek ateşe verdi. Kendi imkanları ile alevleri söndürmeye çalışan Ayşe Aydın, yaklaşık 500 metre mesafedeki ana yola çıktı. Ayşe A.'yı görenler, durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Gelen sağlık ekibinin yaptığı müdahalenin ardından Ayşe Aydın, Tekirdağ Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı. Vücudunun yüzde 60'ında yanıklar oluşan Aydın, İstanbul'da Kartal Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Yanık tedavi merkezine 2,5 ay süren tedavisinin ardından Ayşe Aydın taburcu edildi. Gözaltına alınan Ekrem Aydın ise tutuklandı.
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmanın ardından Ekrem Aydın hakkında iddianame hazırlandı. Aydın hakkında, 'Tasarlayarak, canavarca kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan müebbet hapis, 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan ise 7 yıla kadar hapis istemiyle Tekirdağ 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Olayın ayrıntıları da hazırlanan iddianame ve tarafların verdikleri ifadelerde ortaya çıktı.
AVUKATA GÖTÜRME BAHANESİYLE KANDIRDI
Olay günü yaşananlara yer verilen iddianameye göre, Ayşe Aydın'ın, annesi ile yaptığı telefon görüşmesinde, eşinden ayrılmaya karar verdiğini söylediği konuşmayı dinleyen Ekrem Aydın, plan yaparak eşini, "Gel karşılıklı anlaşarak boşanalım. Davayla ilgili konuşmamız lazım. Gel birlikte avukata gidip ne yapacağımızı danışalım" diyerek avukata gitmeye ikna etti. Avukata motosikletle gitmeden önce Ekrem Aydın, "Ağaç kesme motoruna benzin alacağım. Beni bekle" dedi ve akaryakıt istasyonundan bir kiloluk şişeye benzin aldı. Aydın, eve dönüp eşiyle motosikletle avukata gitme bahanesiyle yola çıktı.
'SENİN ATEŞİNLE BİRAZ ISINAYIM'
Bir süre sonra yanlış yolda olduklarını anlayan Ayşe Aydın, "Nereye gidiyoruz" diye sordu. Ekrem Aydın, eşini Süleymanpaşa ilçesi Hacıköy Mahallesi'ndeki ormana götürdü. Ekrem Aydın, “Seni öldürmeye getirdim. Hayatımı kararttın. Sen beni yaktın, ben de seni yakacağım" diyerek önce eşi Ayşe’yi dövdü, ardından da motosiklete gizlediği benzini alıp üzerine dökerek ateşe verdi. Aydın, eşi yanarken, "Hava da soğuk, senin ateşinde biraz ısınayım" diyerek, motosikletle kaçtı.
'YANIYORUM DEDİM, GÜLÜP SİGARA İÇTİ'
Hastaneden taburcu olduktan sonra özel yanık giysisi kullanmak zorunda kalan Ayşe Aydın, yaşadıkları dehşet dolu anları şu sözlerle anlatmıştı:
“Gece işten geldim. Çocuklarıma kahvaltı hazırladım, 7 yaşındaki kızım, 'Anne, babam yine o kadını getirdi' dedi. Kavga etmeye başladık, 'Annemlerin yanına gideceğim. Dayanamıyorum artık' dedim. Valizimi hazırladım, annemi aradım. 'Tamam sen gideceksin kafaya koydun, anlaşmalı boşanalım. 'Polisin oraya gidelim, ondan sonra git nereye gideceksen' dedi. Kurtulmak için kabul ettim. Bindim motora. Anladım başka yere götürdüğünü, 'İndir beni' dedim. Ormanlık yola döndü. Kuytu bir yere geldi. 'Seni neden getirdim buraya biliyor musun? Seni öldürmek için getirdim' diyerek, yakamdan tuttu. Bir eliyle boynuma bastırdı, bir eliyle kafama taşla vurdu. Sersemledim. 'Sana ne hediye aldım bak' dedi. Bir litre şişe benzin almış, üzerime döktü. Çakmağı çaktı. Çok bağırdım. 'Yanıyorum' dedim. Güldü, haykırdı; 'Sen nasıl yanıyorsun' dedi. Sigara içti ben yanana kadar. 'Buraya çocukları da getirip çocukları da yakacağım' dedi. Sonra 'Öldü' diyerek bıraktı, gitti. Çocuklarımın da güvende olduğunu hissetmiyordum. Kendi çabalarımla yanan yerleri söndürdüm. Bir, iki saat yürüdüm. Halim kalmamıştı. Asfalt yola kadar yürüdüm. Allah razı olsun insanlar varmış, onlardan yardım istedim."