13.09.2023 - 09:37 | Son Güncellenme:
İHA
16 Nisan 2008 tarihinde, Seyhan ilçesine bağlı Gülpınar Mahallesi’nde bulunan Mahmut Yıldırım’a ait tüp gaz bayiinde çalışan Ahmet Gökoğlu (19), önceki akşam ilköğretim öğrencisi yeğeni İbrahim Yıldırım’ı (8) yardım etmesi için yanına çağırdı.
Gökoğlu’nun motosikletle götürmek istediği bir tüp gaz yere düşerek patladı. Gökoğlu ve Yıldırım yanarak yaralanırken, çevredeki evlerin camları kırıldı.
Yaralılar özel bir tıp merkezine götürüldü. Burada 230 TL'lik ön ödeme olmadığı için özel hastane yaralıların sevk olmasına izin vermemişti. O dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan duruma el atarak yaralılara sahip çıkmış ve hastane yaralıları rehin tuttuğu için bir hafta kapatılmıştı.
"YANDIĞIMDA ÇOCUKTUM, ŞİMDİ ASKERE GİDİYORUM"
O dönem 8 yaşında olan, şimdilerde 23 yaşına gelen İbrahim Yıldırım, konuştu. 15 yıl önce yaşadığı dehşet anlarını anlatan Yıldırım, "O sırada çok ağır bir patlama yaşadık. Ben ve abimle birlikte özel hastaneye gittik. Sonra özel hastanede bize bakılmadı tedavi yapmadılar. Ben ve abimi bir saat boyunca bizi acı çekerek beklettiler. Hiçbir şey yapmadılar. O sırada Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bize bir haber göndererek bizi başka bir hastaneye nakletti. Nakledildiğim hastanede benim tedavim ve ameliyatlarım yapıldı. Cumhurbaşkanımız sağ olsun, Allah razı olsun, bütün tedavi sürecime kadar her şeyi o karşıladı. O yaptı, o yardımcı oldu. O zaman 8 yaşındaydım, çocuktum. Şimdi 23 yaşındayım, Askere gidiyorum. Cumhurbaşkanımıza yardımcı olduğu ve bana o kadar sahip çıktığı için bir teşekkür etmek istedim. İnşallah da bir araya gelip görüşmek isterim" dedi.
"ACI ÇEKİYORDUK, BİZİ REHİN ALDILAR"
Özel hastaneye ilk girdiklerinde çok acı çektiklerini vurgulayan Yıldırım, "Bütün derilerimize kadar acıyı hissediyorduk. O kadar kötü durumdaydık fakat bizi hastanede rehin aldılar. Hastane o zaman bizden bir ücret talep etmişti. O zaman parasıyla 230 TL'lik bir ücretti ama biz onu ödeyemedik. Ödeyememekten kastım bir de daha tedavi etmeden, bir şey yapmadan bir ödeme istenmişti. O zaman bayağı bir yankı uyandırmıştı. Cumhurbaşkanımız bu duruma el atmıştı. Başka bir hastaneye nakledilmiştim ve hastanenin kapanmasını emretmişti" diye konuştu.
"CUMHURBAŞKANIMIZLA BİR ARAYA GELİP TEŞEKKÜR ETMEK İSTİYORUM"
Yaşanan tüp patlamasının ardından 2 yıl dışarıya çıkamadığına dikkat çeken 21 yaşındaki Yıldırım şunları kaydetti:
"Güneş de görmemem gerekiyordu. Yanıklarım çok ağırdı. Kollarım falan hiçbir şekilde güneş görmemesi gerekiyordu. Çok zor zamanlardan geçirdiğimi söyleyebilirim. Tedavi süreci ve zamanla bir şekilde ayağa kalktım. Bir şekilde okuluma falan tekrardan devam ettim. Tedavi sürecinde Cumhurbaşkanımızla görüşmüştük. Hatta valilik binasına gelmişti. Orada da görüşmüştük. Ondan sonra telefonla da görüşmüştük. Cumhurbaşkanımızla bir araya gelip yüz yüze gelip ona bir teşekkür etmek isterdim. Çünkü kimsenin yapmadığını yaptı. O esnada bize sahip çıktı. O zamanın şartlarına göre yaptığı çok önemliydi."
Yıldırım, daha sonra Adana Otogarı'ndan vatani görevi yapacağı ile otobüsle gitti.