10.08.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
SİBEL KAHRAMAN
OKULA GÖNDERİYORUM ÇÜNKÜ...
Okul bizim içimizi rahatlattı
Ayşe Ceren Ağan, 66 aylık. Bu yıl Eyüp Halit Derviş İbrahim İlkokulu’nun en küçük öğrencilerinden birisi olacak. Aile karar vermiş Ayşe’yle de konuşulmuş, bu yıl anaokulu yerine ilkokullu oluyor. İçleri çok da rahat değil. Akıllarında bir sürü soru işareti var. Bir yandan bu yıl kendisinden büyük çocuklarla aynı sınıfta olmanın ürkekliği, diğer yandan okul yetkililerinin “Çocuğunuz okula hazır” şeklindeki içlerini rahatlatan önerileri. “Nereden baksan sıkıntı” diyor anne Arzu Ağan. En büyük endişesi çocuğunun okul merdivenlerini inip çıkması. Bir de tuvalet ihtiyacını gidermesi. Birinci sınıfların okula erken başlayacak olmalarında buluyor teselliyi. “1 hafta okula gider, çocuğumu alıştırırım” diyor. 66 aylık kızı Ayşe Ceren Ağan’ı okula gönderme kararını ise şöyle anlatıyor:
Anaokuluna gidicekti
“Aslında kızım bu yıl anaokuluna gidecekti. Kendimizi buna alıştırmıştık. Sonra bu karar çıktı. Büyük kızım anaokuluna gittiğinde çok güzel etkinlikler yapmışlardı. Kızımın bunları yapamayacağını düşünüp çok üzüldüm. Sonra okul idaresiyle görüştüm. Bana çocuğumun rahatlıkla okula başlayabileceklerini, ayrıca başlangıçta okuma yazma öğretmeyeceklerini anlattılar. Çeşitli faaliyetlerle anaokulu etkinliği içinde mart ayına kadar devam edeceklerini söylediler. Ben de ikna oldum, rahatladım. Önümüzdeki yıl kendisinden küçüklerle okula gidecekti, bu da onu rahatsız edecekti. Ayrıca bir yılda neler değişeceğinden de emin olamadım.”
Raporun kimden alınacağı bilinmiyor
Çocuğunu okula göndermek istemeyen ancak rapor alması gereken veliler, çaresizlik yaşıyor. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in, çocuğunu 5,5 yaşında okula başlatmak istemeyen velilere, “‘Fiziken ya da zihnen okula başlamaya uygun değil’ raporu alın. Bu raporları alanında uzman olan çocuk doktoru, çocuk psikiyatristi ya da nörologlar verecek” derken veliler kimden rapor alacaklarını bilmiyor.
Konu hakkında bilgi almak için aradığımız Milli Eğitim Bakanlığı’nın İletişim Hattı 147’de görevliler konuşmalarımızın kayıt altına alındığını belirterek konuyla ilgili, “İlerleyen günlerde aradığınızda detaylı bilgi alabilirsiniz. Şu an sorunlar yaşanıyor. Kayıtlar devam ediyor. Bu süreçte konuyla ilgili gelişme olacaktır” yanıtını verdiler.
OKULA GÖNDERMİYORUM ÇÜNKÜ...
5.5 yaşında çocuk ders dinleyemez
Tan Arca ise Eylül 2007 doğumlu yani 60 aylık. Aile ve psikolog kararıyla bu yıl okula başlamayacak. Anne Aslıgül Dikyol Arca, bunun nedenini tek bir cümleyle açıklıyor: “5,5 yaş çok erken.” Tan Arca bu yıl anaokulunda hazırlık sınıfına gidecek. Aslıgül Dikyol Arca çocuğunu okula göndermeme kararını şöyle anlatıyor:
“Aynı yılda doğup ailesi istemeden ilkokula başlatılmaya zorlatılan binlerce çocuğa göre Tan şanslı çünkü seçme hakkı var. Etrafımda 2007 doğumlu çok cocuk var. Herkesin ortak problemi okula başlasın mı, başlamasın mı? ‘Rapor mu alayım, cezasını mı ödeyeyim’ diyenler çoğunlukta. Biz de www.meb.gov.tr adresinden kayıtlı olduğumuz okula gittik.
Bu sene başlatmayacağımıza dair bir dilekçe yazmamızın iyi olacağını belirtince dilekçeyi yazıp mutlu mesut okuldan ayrıldık. 2005 yılının son aylarında doğan çocuk ile 2007 doğumlu çocuk nasıl aynı müfredat ile okula başlayabilir? Hele bu kadar kısa dönem içinde... Haziran ayında okula gittiğimizde ne öğretmenlerin ne de müdürlerin yeni sistemle ilgili bilgileri vardı. Öğretmenler bu sisteme ne zaman adapte olacak ve çocukları eğitebilecekler? 5,5 yaşındaki çocuk 45 dakika bir sırada oturup ders dinleyemez. Hal böyleyken oğlumun bilinmezlerin de olduğu bir ortamda okula başlamasını istemedim. Gelişmiş ülkelerde bir eğitim sistemi çok uzun yıl boyunca aynı sistemle devam ederken maalesef ülkemizde okul çocukları deneme tahtası oluyor.”
Hekimler de durumdan endişeli
Psikiyatrist Yankı Yazgan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sahici düzenlemeler yerine gecekondu yaklaşımlar getirdiğini belirterek, şunları söyledi: “Rapor alma yoluyla birçok çocuk yersiz yere ‘Gelişiminde gerilik var’ olarak tanımlanırken, psikiyatrik bir sorunu olmadığı halde okula gitmeyi erteletici ‘rapor’ temin etme talepleri gerçek ihtiyaç sahiplerine verilecek sağlık hizmetini aksatacak ve sadece hastane yönetimlerinde eşi dostu, ‘torpil’i olana ayrıcalık tanıyacak, toplumun geniş kesimlerindeki çocuklar için herhangi bir yarar ya da hak düzeltmesi sağlamayacaktır.
Bu uygulamaların çocuk psikiyatrisi alanına giren tipte sorunları (dikkat eksikliği, hiperaktivite, öğrenme güçlüğü gibi, akademik sorunlara ikincil duygusal sorunlar, sosyal kaygı gibi meseleler) artırıcı olmasından ciddi endişe duymaktayım” dedi.