15.03.2017 - 17:33 | Son Güncellenme:
İZMİR(İHA) - Atakan Şen
Bornova ilçesinde, Ocak 2016 tarihinde, o dönemde evli olduğu eski eşinin kuzeni Duygu Şen'i öldürdüğü iddiasıyla yargılanan İsmail B., İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesinde bugün sekizinci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, Duygu Şen'in kardeşi Abdi Ferhat Kırtaş, eşi Efe Şen, ailenin avukatı Deniz Ulu Köse Ceylan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Emine Şentüfekçi Tezcan, sanığın avukatı Ufuk Mansuroğlu ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcileri katıldı.
"İşe gidiyormuş gibi evden çıkıyormuş olaydan sonra öğrendim"
Tanık olarak sanığın olaydan sonra boşandığı eşi Özge Aracı dinlendi. Maktul Duygu Şen ile akraba olduklarını aynı zamanda kardeş gibi ilişkileri olduğunu belirten Özge Aracı, "Sanık benim eski eşim olur. Sanık işsiz olduğu halde bana çalıştığını söylüyordu. İşe gider gibi sabah evden çıkıyoruz, işten gelir gibi akşam eve geliyordu. Her akşam eve geldiğinde çalışıyormuş gibi iş yerinde yaşadıklarını bana anlatırdı. Her ayın 5'inde maaş, 25'inde ikramiye aldığını söylüyordu ve o tarihlerde eve para getiriyordu. Cinayet olayından sonra çalışmadığını öğrendim. Maaş ve ikramiye adı altında eve getirdiği paraları nereden aldı bilmiyorum" diye konuştu.
"Bizi sakinleştirdi"
Duygu Şen ile ailecek sürekli görüştüklerini belirten tanık Özge Aracı, "Duygulara en son, olaydan bir gün önce gittik. Hep birlikte yemek yeyip, sohbet edip güzel vakit geçirdik. Olay günü ise sabah eşim işe gitti. Ben öğretmenim, öğleden sonra dersim vardı, eşim gittikten sonra yeniden uyudum. Eşim bana, 10.57'de 'Günaydın hayatım' diye mesaj attı. Normal bir gündü. Ben öğleden sonra okula gittim, derslere girdim saat 17.30 gibi eve geldim, yemek hazırladım. O dönemde eşim olan sanık, saat 18.30 gibi geldi. Tabi ben yaşanan olayı bilmiyordum. Dikkat ettiğim kadarıyla eşimin davranışlarında herhangi bir anormallik yoktu, gayet normal davranışlar sergiliyordu. O akşam sanığı, 'Anne olmaya hazırım' diye söyledim. Çünkü her ikimizin işi de vardı ve hayatımız düzene girmişti. Yemekten sonra polis telefon ile beni aradı, Duygu'nun öldüğünü, Duygu ile çok yakın ilişkimiz olduğu için benim ifade vermem gerektiğini söylediler. Ben söylenenlere inanmadım, telefon dolandırıcıları olabileceğini düşünüp adresimi vermedim, karakola kendimin gideceğini söyledim. Polis olduğunu söyleyen kişi bana, Duygu'nun evinde olduklarını, oraya gelmemi söyledi. Ben çok üzüldüm ve panikledim. Ancak sanık çok soğukkanlıydı ve beni sakinleştirmeye çalıştı. Daha sonra Duygu'nun ölüm haberini alan babası, benim de dayım oluyor, hastaneye kaldırılmış. 'Ben dayımı görmeden eve gitmem' dedim, Hastaneye gittik sanık ile. Orada yengem, ben ve teyzem hastane koridorunda ağlıyorduk, sanık ise kendisi yapmamış gibi, bizleri sakinleştiriyordu. Çok profesyonelce davrandı" şeklinde konuştu. Tanık Özge Aracı yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğuldu.
Mayıs ayına ertelendi
Mahkeme Başkanı Tamer Bulam, dosyadaki diğer tanıkların gelmemesi üzerine, tanıkların zorla getirilmesi, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmayı mayıs ayına erteledi.
Olayın geçmişi
Çamdibi Semti 5126 Sokak'taki binanın ikinci katında oturan ve bir firmanın elektrik bölümünde çalışan Efe Şen, geçen yıl 4 Ocak'ta sabah saatlerinde işe gitti. Ailesiyle aynı binada oturan Efe Şen, öğleden sonra, olaydan 4 ay önce evlendiği eşi Duygu Şen'i cep telefonundan aradı. Eşinin telefonuna cevap vermemesi üzerine girilen dairede, Duygu Şen boğazından bıçaklanarak öldürülmüş halde bulundu. Genç kadının yakın çevresini mercek altına alan polis, bir gece önce yemeğe gelen Duygu Şen'in çocukluk arkadaşlarını sorguladı. Şen'in kuzeni öğretmen Özge Aracı'nın eşi 26 yaşındaki İsmail B. poliste çelişkili ifadeler verdi. Çapraz sorguya alınan İsmail B., Duygu Şen'i öldürdüğünü itiraf etti. Adliyeye sevk edilen İsmail B., tutuklanırken hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.