06.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş
ABD’nin İkinci Filosu’nu aktif hale getirmesinin ardından Rusya’nın 26 gemi, 2 denizaltı ve 34 uçakla, Doğu Akdeniz’de tatbikat yapmasını uzmanlar Milliyet’e değerlendirdi. ABD Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral John Richardson, 21 Temmuz’da İkinci Filo’nun(Atlantik Filosu) aktif hale getirildiğini açıklamıştı. 7 yıl aradan sonra aktifleştirilen Atlantik Filosu sorumluluğun İskandinavya, Arktik Okyanusu ve Rusya Kuzey Donanması Denizaltı Komutanlığı karargahına yakın sulara kadar genişletildiğinin açıklanması Rusya’yı harekete geçirdi.
Akdeniz’e indi
Rusya, sınırı olmayan bir denizde ilk kez büyük bir askeri tatbikat düzenleyeceğini söyleyerek Doğu Akdeniz’e indi. 1-8 Eylül tarihleri arasında Doğu Akdeniz’de bulunacağını bildiren Rusya; Rus Hava Uzay Kuvvetleri ve donanmasının ortak tatbikatına 26 savaş gemisi, 2 denizaltı ve 34 hava aracı katılacağını açıkladı.
Zengin hidrokarbon yatakları ile dikkat çeken Doğu Akdeniz’deki gerginliğin artmasına neden olan tatbikatı, emekli amiraller Milliyet’e değerlendirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın Doğu Akdeniz politikalarından sorumlu amirallerinden Cem Gürdeniz, şunları söyledi: “Rusya’nın bu tatbikatı, batıyı frenlemek açısından etkili olacak. Ama beklendiği gibi batıyla bir çatışma çıkmaz. Soğuk savaşın en keskin olduğu dönemde bile NATO güçleri ile aralarında bir savaş çıkmadı. Önemli olan Rusya’nın Doğu Akdeniz’in 10 değişik bölgesinde Notam (denizcilere ve havacılara emniyet bilgilendirilmesi) yaptı. Rusya ilk kez çoklu notam vererek güç gösterisi yapıyor. Notam vermek, Tomahawk atacak gemilerin bile bölgelere girmemesi demek. Zaten Rusya, uzun menzilli Kalibr 2 füzeleri ile Hazar Denizi’nden Akdeniz’i vurabildiğini göstermiş, gücünü kanıtlamıştı.” Gürdeniz, Rusya’nın artık kuzey sahilleri NATO ülkeleri tarafından kuşatılmış bir bölgede yumruğunu masaya vurarak zorlayıcı diplomasi yeteneğine kavuştuğunu belirtti” dedi.
Rusya’nın tarihi boyunca sıcak denizlere inmeyi bir strateji olarak benimsediğini belirten emekli Koramiral Kadir Sağdıç ise, Suriye krizinin artık askeri bir stratejiye dönüştüğünü söyledi. Sağdıç, “Rusya’nın coğrafyası güney ve sıcak denizlere inmesi için uygun değil. 17. yüzyılda Büyük Petro’nun hayali olarak başlayan güney sulara inerek stratejik güç kazanma politikası gerçeğe dönüşüyor. Rusya, soğuk savaşta Suriye üslerinde tutunarak ayakta kaldı. Hatta Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne S 300 füzesi satarak bölgede varlık göstermek istedi. Ama soğuk savaş sonrasında dengeler değişiyor” diye konuştu.
‘Meydan okuma’
Sağdıç, “Büyük tatbikatlar genellikle harekatın hazırlığını örtmek için yapılır. Gemilerden atılacak güdümlü mermilerin hedeflerini şaşırtmak dahildir. Tatbikat İdlib operasyonu öncesinde hedef şaşırtmada olabilir. Aynı zamanda, ABD’nin Suriye’ye yönelik operasyonuna karşı bir kalkandır” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye, KKTC’de askeri üs kurmalı’
Türkiye’nin KKTC’de bir deniz üssü kurmasının küresel dengeler için çok önemli olduğunu belirten Emekli Tümamiral Gürdeniz, “Türkiye, nükleer güçlerle çatışmak istemez. Ama ulusal çıkarlarımız için kendimizi savunacak her türlü tedbiri alırız. Türk Deniz Kuvvetleri, Akdeniz kalkanı harekatı ve planlı keşifleriyle çıkarlarımızı korumaya devam edecektir” dedi.