25.12.2023 - 09:51 | Son Güncellenme:
Teknoloji devlerinin, dijital yayıncılara telif ödemeleri, Avustralya'da 2021'den, bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde ise 2022'den bu yana uygulanan bir düzenleme.
Son olarak Google’ın 'Çevrim İçi Haber Yasası' doğrultusunda, Kanada merkezli haber kuruluşları ve şirketlerine yıllık 74 milyon dolarlık ödeme yapmayı kabul etmesi, bu konuyu bir kez daha gündeme taşıdı.
Bu gelişme sonrası Türkiye'de de gözler 'Dijital Telif Yasası'na çevrilmiş durumda… Yasa teklifi meclisten geçtiğinde Google ve Facebook gibi dijital mecralar, kullanıcılarına ulaştırdıkları haberler karşılığında yayıncılara telif ücreti ödemek zorunda kalacak.
Peki bu yasa neden önemli? Nasıl etkiler yaratabilir? Dünyada dijital geleceği şekillendirmek için atılan başka hangi adımlar var?
Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Bilişim ve Enformasyon Teknolojileri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceren Yegen, hurriyet.com.tr'ye önemli değerlendirmelerde bulundu.
‘BU DURUMU YASAL ÇERÇEVEDE ELE ALMAK ARTIK ŞART’
Doç. Dr. Ceren Yegen, “İçinde bulunduğumuz çağda dijital erişimin yaygınlığı ve kolaylığı, telif sorunlarını beraberinde getirdi. Telif hakkı ihlalinden korunma bağlamında, dijital medya okuryazarlığını da öngören birtakım ipuçları önerilse de durumu yasal çerçevede ele almak artık şart” dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Dijital Mecralar Komisyonu’nun üzerine eğildiği ‘Dijital Telif Yasası’na ilişkin çalışmaların çok önemli olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yegen, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü ve diğer paydaşlarla görüşmeler yapan komisyon, basın kuruluşlarından bu yönde büyük bir talep olduğunu dile getirdi. Bu, medya emekçilerinden gelen dikkat çekici bir geribildirim. Burada, medya ve teknolojinin yanına hukuku da ekleyerek bir çerçeve çizmek artık zorunluluk” ifadelerini kullandı.
‘YASANIN HAYATA GEÇMESİNİN ARDINDAN TEMATİK İŞ KOLLARI DA OLUŞABİLİR’
“Bu yasanın öngöreceği şekilde dijital platformlar medya kuruluşlarına, içerik üreticilerine ödeme yaparsa içerik üretimi ve hatta yaratıcı içerik üretimi artar” diyen Doç. Dr. Ceren Yegen, şu bilgilerin altını çizdi:
“Yasanın hayata geçmesiyle medya çalışanlarının, içerik üreticilerinin dijitalleşen emeklerinin korunması söz konusu olacak. Emeğin hızla dijitalleştiği çağda böyle bir düzenleme onları daha fazla motive edebilir, üretkenlik, verim artabilir, nitelikli içerik üretimi de çoğalır. Ek olarak tematik iş kolları da oluşacaktır. Dijital içerik sektörü üzerinde bariz etkiler gözlenir.”
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, Türkiye’de de Dijital Telif Yasası ile ilgili düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Yayman, “Bütçe görüşmelerinden sonra Google ile masaya oturulacak” dedi.
‘REKABET KURULU’NA ÖZEL YETKİ VERİLMESİ DE GÜNDEME GELEBİLİR’
Bazı uzmanlar, Dijital Telif Yasası kapsamında fikri mülkiyetin yanı sıra rekabetin de korunması için Rekabet Kurulu'na özel yetki verilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Siz de buna katılır mısınız?
“Dijital çağda, yaratıcı düşünme ve yeniliğe büyük önem atfedildiğini biliyoruz. Dijital içerik üretiminin artışı, beraberinde rekabetin de artmasını getirir” diyen Doç. Dr. Ceren Yegen, “Böyle bir eğilim içeriğin, haberin daha nitelikli olması yönünde bir yarışı da ortaya çıkarır. İçerik üreticileri kendilerini dijital çağın ruhu ve gereklilikleri ışığında geliştirebilir, bu yönde bir motivasyon hissedebilir. Rekabetin korunması bağlamında Rekabet Kurulu’na spesifik bir yetkinin tanımlanması da gündeme gelebilir” ifadelerini kullandı.
‘AVRUPA BİRLİĞİ YAPAY ZEKA YASASI DA CİDDİ BİR ADIM’
Avrupa'nın dijital geleceğini şekillendirmek düsturuyla AB'nin pek çok farklı alanda attığı adımlara da değinen Doç. Dr. Yegen, “Örneğin geçtiğimiz günlerde gündeme gelen ve bazı denetimler öngören ‘Avrupa Birliği Yapay Zeka Yasası’nın 2024'te oylanacak olması ciddi bir adım” dedi.
Doç. Dr. Yegen, sözlerini şöyle noktaladı:
“Yine Avrupa Parlamentosu'nun kabul ettiği sosyal medya bağımlılığı ile mücadeleye yönelik bir yasa tasarısı var. Söz konusu yasa tasarısı, sosyal medya ortamlarının bağımlılıktaki rolünü masaya yatırıyor. En taze gelişme de AB'nin eski adı Twitter olan X'in, 'Dijital Hizmetler Yasası'nı ihlal edip etmediğini analiz etmek adına resmi bir süreç başlatması. Tüm bu düzenlemeler oldukça önemli…Aksi takdirde dijital teknolojilerin orantısız ve sınırsız yönünde kullanımı, bir distopik kurgu olur.”