GündemDink davasında 12 yıl sonra tanık

Dink davasında 12 yıl sonra tanık

13.06.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın dünkü duruşmasında Dink cinayeti döneminde İstanbul Valisi olarak görev yapan eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, ilk kez tanık olarak dinlendi. İstanbul 14. Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Güler, Hrant Dink öldürülmeden önce yaşanan olaylara ilişkin, “Hrant Dink’in yargılanması esnasında da emniyetimiz gerekli tedbirleri aldı” dedi.

Dink davasında 12 yıl sonra tanık

Duruşmada Güler’e, Dink cinayetinden yaklaşık 3 yıl önce, 24 Şubat 2004’te İstanbul Valiliği’nde Hrant Dink ile yapılan görüşme ve görüşmede neler konuşulduğu soruldu. Güler, bu görüşmenin cinayetten yaklaşık üç yıl önce olduğunu söyledi. 2004 yılında Agos gazetesinde Sabiha Gökçen’e ilişkin bir haber yayımlandığı ve valilik görüşmesinin bu haberden sonra yapıldığını söyleyen Güler, şunları söyledi: “Hrant Dink’in ölümünden bir hafta önce Agos gazetesinde başlattığı bir yazı dizisi var. O yazı dizisinden üç sene önce Vali Yardımcısı Ergün Güngör’ün odasında yapılan bir görüşmeden bahsediyor. Maalesef bu görüşme kamuoyunda sanki ölümünden bir hafta önce çağırılmış, uyarıda bulunulmuş gibi yanlış bir kanaat oluştu. Esasen Sabiha Gökçen ile ilgili, hassasiyetin paylaşılması ve yazdığı yazının (Gökçen’in Ermeni olduğu iddiasını içeren yazı) kaynağının sorulmasına yönelik bir toplantıdır. Orada herhangi bir tehdit, baskı söz konusu olmamıştır. Aradan geçen üç sene boyunca da kendisi tarafından da herhangi bir baskı gördüğüne ilişkin herhangi bir başvurusu olmamıştır. Devletin kendisine ‘aba altından sopa göstermesi’ gibi bir durum söz konusu değildir. Sanki kendisine gözdağı verilmiş gibi bir algı yaratıldı. Bu görüşmenin cinayetle hiçbir bağı bulunmamaktadır.”

Haberin Devamı

‘Sağlığımla ilgili endişeleniyorlar’

Duruşma salonundan ayrılan Güler, tanıklığına ilişkin basın mensuplarının soruları üzerine, “Ne sordularsa, cevap verdik” dedi. Güler, 2014’ten itibaren yurtdışı kaynaklı bazı hesapların sağlığıyla ilgili periyodik yayınlar yaptığını, bu yayınların yakınlarını ve dostlarını endişeye sevk ettiğini belirterek, “Bu yayınları kınıyorum ve bunun üzerinden de yapılan yorumlar oluyor. Gördüğünüz gibi buradayım ve o yayın sahipleri hakkında da gerekli suç duyurularında bulundum” dedi.

‘Cerrah görevini yapmıştır’

Güler, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile ilgili de şunları söyledi: “Sayın Cerrah’ın bir bilgisi olsaydı benimle mutlaka istişare ederdi. Celalettin Cerrah’ın görevini ihmal ettiğine ilişkin asla en küçük bir ihmal bulunduğuna inanmıyorum. Görevini yapmıştır. Aynı kanaatim Ahmet İlhan Güler hakkındadır. İstanbul’a gelen istihbarat yazısı ham olarak değerlendiriyorum. Yer ve zaman, kişiler olarak bilgi mevcut değil.” Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu, Orhan Pamuk’a verilen koruma kararına ilişkin yapılan emniyet yazışmalarını hatırlatarak Pamuk’un terör örgütlerinin hedefi olmadığı ve can güvenliğinin tehlike altında bulunmadığı tespitine rağmen Güler’in koruma tedbiri alınması talebini onayladığını vurguladı. Bakırcıoğlu, Güler’e “Dink’in 2004 yılından itibaren hedefe konulmasına rağmen, koruma tedbiri alınmasına yönelik bir görüşme oldu mu?” diye sordu. Güler bu soruya “İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde bu konuyla ilgili bir teklif gelmedi” dedi.