Gündem‘Dilara’ya da Dilruba’ya da sahip çıkarız’

‘Dilara’ya da Dilruba’ya da sahip çıkarız’

29.08.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu parti inanç özgürlüğüne de, başını örtüp okumak isteyen Dilara’ya da, sokakta özgürce eleştiri hakkını kullanan Dilruba’ya da sahip çıkar” dedi

‘Dilara’ya da Dilruba’ya da sahip çıkarız’

CHP lideri Özgür Özel, dün Balıkesir’deydi. Özel, partisinin Ayvalık İlçe Başkanlığı ziyareti öncesinde vatandaşlara hitap etti. “Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk seçimlerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi, hepimizin partisi iktidar olacak” diyen Özel, 4 Eylül’de Sivas’ta başlayacak olan kurultaya işaret ederek şunları kaydetti: “Altı günlük bir kurultayla partimizi iktidara hazırlayacağız. Orada partinin isminin yanında bir slogan göreceksiniz, tarihte de haklı olan, tarihe de vurgu yapan, açıkça bugünkü pozisyonumuzu ortaya koyan bir slogan. Bunu dağa taşa, sosyal medyaya yazacağız. Duymayan, bilmeyen, görmeyen kalmayacak. Zaten mesele gerçeğin ta kendisidir, Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisi.” 

Haberin Devamı

Cezaevinde ziyaret 

Özel, konuşmasında İzmir’de verdiği bir sokak röportajındaki ifadeleri nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu ve İstanbul’da gerçekleştirilecek Dünya Dişhekimliği Kongresi’nde görev almak için yaptığı başvuru, başörtüsü nedeniyle reddedilen diş hekimliği öğrencisi Dilara Çiçek’ten de bahsetti. Özel, “İki genç kadın... Dilruba, bir sokak röportajında, söylediği sözlerin hepsine katılmayabilirsiniz, birtakım ithamlar geçtiğinden dolayı söylediği sözler maksadını aşmış olabilir ama genç bir kadın, düşüncelerini ifade ediyor. Onu tutukladılar ve eylül ayının üçünde mahkemeye çıkaracaklar. Yarın (bugün) hepiniz adına Dilruba’yı cezaevinde ziyaret edeceğim ve kendisini 9 Eylül günündeki partimizin kuruluş yıl dönümü törenlerine davet edeceğim” ifadelerini kullandı. 

Haberin Devamı

‘Kızımla gelecekler’ 

Dilara Çiçek’in mağduriyetini de gündeme getiren Özel, şöyle devam etti: “Dilara diş hekimliği fakültesi öğrencisi. Dünya Diş Hekimliği Kongresi İstanbul’da yapılacak. Bu kongre için ‘Görev almak isteyen öğrenciler gelsin’ dediler. Dilara da gitti, demişler ki ‘Seni istemiyorlar’. Niye? ‘Efendim senin başörtün var’. Bu sabah Dilara’yı aradım. Kızım İpek de yaşıtı, daha sonra da İpek’le görüştüler. Böyle bir uygulamayı tasvip etmediğimizi, başı açık başı kapalı... Önemli olan bu ülkenin evlatlarının, gençlerinin özgürlükleridir, yaşam biçimidir. İsteyen istediği gibi yer, içer. İsteyen istediği gibi örtünür, isteyen istediği gibi giyinir. Bunların hepsinin teminatı CHP’dir. Dilara’yı da telefon görüşmemizde 9 Eylül’de partimizin kuruluş yıl dönümü törenlerine davet ettim. Bir mazereti olmazsa kızım İpek’le birlikte İstanbul’dan Ankara’ya gelecekler ve baba evinde misafir olacaklar. Dilara’nın geleceği de Dilruba’nın geleceği de CHP’nin güvencesi altındadır.” 

Türkiye İttifakı’nın, CHP’nin yegane ittifakı olduğunu dile getiren Özel, “İçinde milliyetçiliğin de olduğu altı ok hepimizin göğsüne, zihnine kazınmıştır. Bu partiden ne bölücü çıkar ne din düşmanı çıkar ne de bu ülkenin faydasının dışında iş yapacak kimse çıkar. Bu parti inanç özgürlüğüne de başını örtüp okumak isteyen Dilara’ya da sokakta özgürce eleştiri hakkını kullanan Dilruba’ya da sahip çıkar. CHP kutuplaşmanın değil, kucaklaşmamanın partisidir” dedi. 

Haberin Devamı

‘Bu oyuna gelmeyeceğiz’

“Bu ülke tarafların birbiriyle temas etmesi, görüşmesi yerine bir kavganın süregitmesi, o kutuplaşmanın ayrılığa dönüşmesi ve birilerinin buradan iktidarını sürdürmesine göre planlanıyor” diyen Özel, “Bu oyuna gelmedik, gelmeyeceğiz” ifadesini kullandı. Seçmene, “Açsın, yoksulsun, işsizsin ama oyu bize vermelisin. Çünkü vatanı böldürecekler, çünkü bayrağı indirecekler, çünkü ezanı dindirecekler” denildiğini ifade eden Özel, şunları kaydetti: “Ezanlar dinmişti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, arkadaşları ve Kuvayimilliye ruhuyla Kurtuluş Savaşı ve kuruluş gerçekleştirdi, bu ülkede camiler kilise olmaktan, ezanlar susmaktan kurtuldu. Bayrağı indirmeye kalktılar. O bayrağı elde tutan, gönderde tutan bizim Kurtuluş Savaşı mücadelesini başlatan ve başaran kurucu kadrolarımızdı, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tü. O yüzden öyle bedavadan siyaset yok.”