20.06.2023 - 13:30 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şu ifadeleri kullandı: "Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafya başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde insanlar terör, çatışma, iç savaş, açlık ve kıtlık gibi sebeplerle göçe zorlanmaktadır. Günümüzde yerlerinden olmuş kişilerin sayısı 110 milyona yaklaşmıştır. Bunların 35,3 milyonu doğdukları toprakların dışında mülteci statüsünde hayatlarını sürdürürken, 62,5 milyonu ise kendi ülkelerinde yer değiştirmek durumunda kalmıştır.
Küresel bir meydan okumayı teşkil eden düzensiz göç ve mülteci meselesinde tavrımız, ülkemizin güvenliğiyle birlikte insan hayatını ve onurunu korumaktır. Asırlardır hiçbir ayrım yapmadan zulümden kaçanlara sahip çıkan milletimiz, aynı vicdani duruşu Suriye’den Ukrayna’ya bölgemizdeki krizler karşısında tekrar göstermiştir. İnsanlık ve komşuluk görevini her zaman yerine getiren Türkiye, sığınmacıların güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde anavatanlarına geri dönüşlerini desteklemekte, bunun için gerekli projeleri hayata geçirmektedir.
Batılı ülkelerde kök saldıktan sonra zehirli bir sarmaşık misali diğer toplumlara da yayılan mültecilere yönelik nefret söylemlerini, Neo-Nazi ideolojisini, Müslüman ve yabancı düşmanlığını reddediyoruz. Kendi ırkı, kültürü ve inancı dışındaki hiç kimseyi insan saymayan bu marazi akımları, insani değerlere ve insanlığın ortak geleceğine tehdit görüyoruz.
"TÜM TARAFLARI DAHA FAZLA GAYRET GÖSTERMEYE DAVET EDİYORUZ"
Tarih boyunca medeniyetlere beşiklik etmiş Akdeniz’in son yıllarda devasa bir mülteci kabristanına dönüşmesinde, kökleri sömürgeciliğe kadar giden kibirli zihniyetin çok büyük etkisi vardır. Geçtiğimiz hafta Ege Denizi’nde göz göre göre yaşanan, çoğu çocuk yüzlerce masumun hayatını kaybettiği insani trajedi bunun en son ve utanç verici örneği olmuştur.
Uluslararası toplumun, özellikle de kendileri dışında herkese insan hakları ve demokrasi dersi veren ülkelerin artık sorumluluk üstlenmesi şarttır. Mülteci meselesi, göçe ve zorla yerinden edilmeye neden olan şartların kaynağında ortadan kaldırılmasıyla çözülebilecektir. Aralık 2018’de Türkiye’nin aktif katkılarıyla kabul edilen Mültecilere İlişkin Küresel Mutabakat’ın başarısı ve uygulanması bu bakımdan çok önemlidir. Gerek Mutabakat’ın uygulanması gerek yükümlülüklere riayet edilmesi noktasında ilgili tüm tarafları daha fazla gayret göstermeye davet ediyoruz.
Bu tespit ve temennilerle Dünya Mülteciler Günü’nün, küresel bir farkındalığın oluşmasına, yeni trajedilerin önüne geçilmesine ve yeryüzünün farklı köşelerinde hayata tutunma mücadelesi veren tüm mültecilerin sorunlarının çözülmesine vesile olmasını diliyorum."