Cezayirli emlak zengini Antalya'da öldürüldü!

Antalya'da emlak işi yapan Cezayirli Mohammed Mekki, Kurban Bayramı'nın son günü olan 3 Ağustos'ta saat 22.30 sıralarında otomobiliyle ortadan kayboldu. Eşinden haber alamayan Sarah Deramchi Mekki (31), 4 yaşındaki kızıyla birlikte adliyeye giderek, kayıp başvurusunda bulundu. Sarah Deramchi Mekki savcılığa, eşi Mohammed Mekki'nin evden, kiracıları Vladimir Saharabarin ve Muhammed Ali Lalemeke'den kirayı almak için çıktığını ancak geri dönmediğini anlattı. Bunun üzerine başlatılan soruşturmada, kiracıların yaşadığı dairenin olduğu sitenin güvenlik kameraları incelendi. Görüntülerde, Mekki'nin 2 kiracısıyla birlikte siteden çıkıp, otomobiline bindiği görüldü. Emlak zengini olduğu öğrenilen Mekki, kaybolduktan 10 gün sonra, evine 2 kilometre uzaklıkta tek edilmiş halde olan 07 MA 8918 plakalı otomobilinin bagajında ölü bulundu.

KİRACILARI TUTUKLANDI

Mekki'nin öldürüldüğünün ortaya çıkması üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, özel ekip kurarak bölgedeki 150 güvenlik kamerasını incelemeye aldı. Özel ekip, birlikte otomobile bindikleri belirlenen Mekki'nin kiracıları Rus vatandaşı Vladimir Saharabarin ile Cezayirli Muhammed Ali Lalemeke'yi gözaltına aldı. Vladimir Saharabarin poliste susma hakkını kullanarak ifade vermezken, Muhammed Ali Lalemeke suçunu itiraf etti. Polisteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen iki şüpheli tutuklandı.

'BIÇAĞI 5 KEZ SOKUP ÇIKARDIM'

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Cinayet Suçları Soruşturma Bürosu'nun hazırladığı iddianame, Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Cumhuriyet Savcısı Haki Çeliker imzalı iddianamede, cinayet şüphelilerinin ifadelerine yer verildi. Muhammed Ali Lalemeke, ifadesinde Vlamimir Sharabar'ın liseden arkadaşı olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Aynı apartta, 2 bin TL olan kirayı birlikte ödüyoruz. Apart sahibi olan Muhammed Mekki'yi ikinci kez olay günü gördüm. Odamızın kliması su akıtıyordu. Daire sahibi ertesi gün biz evde yokken gelip klimaya bakmış. 10-15 dakika sonra da biz geldik. Klima için teknik servisin geleceğini söyledi. Muhammed Mekki, daire için vermemiz gereken 200 TL aidat parasını Vladimir Sharabarin'den istedi. Vladimir parayı ATM'den çekebileceğini söyleyerek, bankamatiğe kadar bizi götürmesini rica etti. Muhammed Mekki bizi aracına aldı. Ben aracın sağ ön koltuğuna oturdum. Vladimir Sharabarin arka koltuğa oturdu. Bir süre sonra cep telefonum çaldı. Açmak isterken telefonum araçtan düştü. Muhammed Mekki aracı durdurdu ve geri geri geldi. Telefonun bir parçasını bulup bana verdi. O esnada bana alaylı ve argolu bir şekilde 'Telefonu nasıl düşürürsün?' dedi. Muhammed Mekki araç hareket etmeden önce kapıyı sert kapatmama tepki gösterdi. Sözlü tartıştık. Bana vurmaya çalıştı. Ancak vuramadı. Ben de kendimi savunmak için cebimden açılır- kapanır bıçağı çıkardım. Önce bıçağı sağ karın bölgesine batırdım. Bıçağı arka arkaya, sanırım 5 kez alt gövde kısmına sokup çıkardım. Muhammed Mekki 5 dakika boyunca benimle mücadele etmeye çalıştı ancak nefessiz kalıp yığıldı, elleri yana düştü. Vladimir Sharabarin ben adamı bıçaklarken herhangi bir müdahalede bulunmadı."

Cesedi, öndeki iki koltuk ile arka koltuk arasına cenin pozisyonunda yatırdığını kaydeden Lalemeke, “Vladimir'in kullandığı araçla Döşemealtı ormanlık alana gittik. Burada yarım saat kadar ne yapacağımızı düşündük. Sonra maktulün cesedini Vladimir ile birlikte bagaja koyduk. Üzerine de araçta bulunan çarşafı örttük. Sonrasında araçla geri dönerek son bulunduğu noktaya park ettik. Ben oturduğumuz çevrede çok köpek olmasından dolayı korktuğum için yanımda bıçak taşıyordum" dedi.

'SUÇ ALETİ BIÇAĞI DIŞARI ATTI'

Vladimir Sharabarin ise aidat için ATM'ye gitmek üzere Muhammet Mekki'nin otomobiline bindiklerini belirterek, “Benim sağ bacağımda spazma yol açan hastalık olduğu için arka koltuğa oturdum. Muhammet Ali de önde sağ koltuğa oturdu. 600-700 metre kadar gittik. Araç durdu. Ben önce neden durduğunu anlayamadım. Meğerse Muhammed Ali telefonunu düşürmüş. Mohammed Mekki ile Muhammed Ali araçtan indiler ve tekrar bindiler. Sonrasında aralarında tartışma çıktı. Birden adamdan 'Şşşt' şeklinde bir ses duydum. Kafamı çevirmemle beraber Muhammed Ali'nin maktulü bıçakladığını gördüm. İki koltuk arasından uzanarak onları ayırmaya çalıştım. Ancak Muhammed Ali, maktulü bıçaklamaya devam etti. Sonrasında Muhammed Ali, Mohammed Mekki'yi arka koltuğa çekti. Kullandığım araçla önce Döşemealtı ormanlık alana gittik. Muhammed Ali burada cesedi tek başına bagaja koydu. Sonrasında Sarısu'ya geri döndük. Dönerken de Muhammed Ali suç aleti bıçağı dışarı attı. Ardından kıyafetlerimizi değiştirdik. Ben olayı polise anlatmak istedim ancak Muhammed Ali anlatmamız halinde Türk vatandaşı olamayacağımı ve ailemizin zarar göreceğini söyledi" dedi.

'KASTEN ÖLDÜRME SUÇU'NU İŞLEMİŞLER

Cumhuriyet Savcısı Haki Çeliker, iki şüphelinin ATM'den aidat ödemek üzere çıktıkları sırada yolda tespit edilemeyen nedenle şüphelilerin maktulü bıçakladıklarını belirterek, “Şüpheliler olayda maktulün aracını kullanmışlardır. Şüpheli Muhammed Ali Lalemeke defalarca maktule bıçakla vururken, direnmeye çalışan maktulün kolunu diğer şüpheli tutmuştur. Maktule toplam 17 adet bıçak darbesi vurulmuştur. Şüpheliler cesedi gömmek için önce Döşemealtı ormanlık alanına götürmüştür. Hatta sanıklar bu işlem için kazma ve kürek satın almışlardır. Ancak şüpheliler sonradan gömme işleminden vazgeçerek tekrar bagajdaki cesetle birlikte aracı cinayeti işledikleri yere yakın bir araç park yerine bırakmışlardır. Ceset yaklaşık 10 gün sonra çürümüş halde bulunmuştur. Her iki şüphelinin, maktulü sebepsiz ve haksız yere defalarca bıçaklamak sureti ile öldürdükleri ve üzerine atılı 'kasten öldürme suçu'nu işlediklerine kanaat ve sonucuna varılmıştır" dedi.