11.08.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
Erzincan Milliyet TIR’ı ile 7. durağım oldu. Ve ilk kez bir şehirde kadın olduğum için erkekler elimi sıkmadı. Elim havada kalakaldı. Sonra da ben hiçbirine el uzatmadım.
İstanbul’a geçen kış 15 gün kar yağmıştı... Şehir kilitlendi... İnsanlar mahsur kaldı... Oysa 9 ay - 41 derece soğuk kar altında kalan Kars sahipsiz bir kent olarak hafızama otağ kurdu... Karslı olan Hülya Avşar, Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu tarafından davet edilmesine rağmen gelmemiş buralara... Rivayete göre, "Erzincan gecekondu şehri, çoğu evlerin helaları hala dışarda" diye gelmiyormuş." Laf aramızda "Rus hayat kadınları" problemlerini yerinde inceleyen Mustafa Bakacak da "Niye ben de, niye ben de" diye diye Erzincan yoluna koyulmak zorunda kalınca içim acıdı...
Paris’i aratmıyor
Gecenin ilerlemiş saatlerinde Erzincan’ı kucaklarken, gözlerim kamaştı... 1284 panel (basketbol) nedeniyle Anadolu’yu karış karış gezerken Erzincan ile ilk kez tanışıyorum... Aman Allahım ne güzel şehir. Geceleri Paris’in ışıklı Concord Meydanı ve caddelerini aratmıyor... Erzincan Türkiye’nin en çok göç veren ili, sadece İstanbul’da 750 bin Erzincanlı yaşıyor. Şehir merkezinin nüfusu 100 bin, köylerde 300 bin.
Halkın tek şikayeti siyasetçiler. Genel seçimde 150 trilyon gideceğini bilen halk, "Hani devlette para yoktu? 300 trilyonluk yeni para basacaklar. Biliyoruz ki, Türk lirasının değeri yok. Parayı bastıkları kağıdın değeri de mi yok?" diye sitem ediyorlar. Siyaset ve siyasetçi artık umurlarında değil. Sandığa gitmeyi değişiklik olsun diye kabul ediyorlar.
Viagra bunlar...
"Saruç" nedir? Haydi bakalım derse devam... Siyah çimin üzümü içine ceviz... Leblebici Ahmet Akar ile hem siyasetin nabzı hem de özel üretimler... "Goravan" kuşburnu marmeladı, "kömen" cevizli sucuk, "çiğit" kayısı çekirdeğinin içi, "lalavuç" kayısı ve eriğin çekirdeği ile kurumuş hali, "yarma" kaynatılan kayısının kurutulmuş tortusu. İki adeti bir kutu Viagra’ya galip geliyor. Ve de dünyaca ünlü sadece buraya has tava leblebisi...
Dilenci yok
Yarma ve saruç siparişi verdiğim leblebici Ahmet, "Eskiden fanatik DYP’liydim. Daha doğrusu Demirelci ama artık siyasetin tadı yok" diyor. Erzincan’ın ekonomisini 3. Ordu karargahı ve 59. Toplu Tugayı’nın 6 bin kişiye varan kadrosu besliyor. Sebzecilik, meyvecilik çok iyi. Erzincan’da gecekondu, dilenci hiç yok...
İkinci ligdeler
Türkiye’nin birçok yerinde bilinmeyen badminton burada çok önemli spor dalı. Milli takımın coach’u ve 4 oyuncusu Erzincanlı, 2 cirit kulübü var. =
Gençlik Spor İl Müdürü Mehmet Çolak sohbetimizde, "6 takımlı basketbol ligi var. 50 tane basketbol okulu öğrencisi mevcut. Halterde Bünyamin Sudaş dünya şampiyonu olmuş. Erzincan 2. Futbol Ligi’nde."
Uzun saçlı, edebiyat öğrencisi Ali, AKP’nin Erzincan’da birinci parti çıkacağını söylüyor ve ekliyor: ‘Bizim halkımız ezilmişlerin yanındadır’
Kenan 21 yaşında. Erzincanlı. Samsun’da edebiyat okuyor. Orada bir kız arkadaşı var ama çok kavga ediyorlar, ne olacak bu işin sonu bilmiyor. Şimdi tatilde, halı satıyor. Mezun olunca başka iş yapacak, çünkü bu dükkan onun ailesini de geçindirecek kadar para getirmiyor. Karısını katiyen çalıştırmayacak. "Çünkü ortalık erkek dolu." Beş vakit namaz kılamasa da Cuma’ları kaçırmıyor. Karısının da mutlaka "kapanmasını" istiyor. Biraz konuşunca durum anlaşılıyor: Onunkisi inançtan ziyade kıskançlıktan. "Şehvet faktörü var" diyor. Ya karısının saçlarını görüp arzular içinde kıvranırsa erkekler... Amerika’dan nefret ediyor, AB’ye girelim diyor ama bizi alacaklarına inanmıyor. Ve Apo’yu bir de yetmez, dört kere asmak istiyor. Oyu AKP’ye.
Alevi oyları CHP’ye
Ali 22 yaşında. Saçları uzun. Ailesi kestirmesini istiyor, o direniyor. Çok temiz bir Türkçeyle, uzun ama doğru cümlelerle konuşuyor. O da edebiyat okuyor, Eskişehir’de. Beş vakit namaz kılıyor. En çok imam hatip liselerinin kapatılmasına kızıyor. Karısına kapansın diye baskı yapmayacak. Öyle biriyle evlenecek ki "O neye, niçin inandığını bilecek ve bunun gereğini yapacak." Ali kimseye oy vermek istemiyor. Ama AKP’nin birinci parti olacağını söylüyor. "Bizim halkımız ezilmişlere, sistem tarafından dışlananlara destek çıkar" diyor. Bir de "Siz (medya) neye kötü derseniz, biz artık onun iyi olduğunu düşünüyoruz" diyor.
Erzincan’ın kapalı çarşısı bir nevi siyasi mozaik. MHP, DYP, CHP, AKP, hatta ÖDP’liler var burada. Hepsi dokunulmazlığın kalkmasını, milletvekili sayısının azalmasını istiyorlar. "Milletvekili maaşları fazla ama aman öyle kalsın, yoksa rüşvet yerler" diyorlar. Memleketin bügünkü hallerinden Amerika’yı sorumlu tutuyorlar. "Aslında Türkiye’de kaynak çok ama Amerika kullanmamıza izin vermiyor." Buna inanıyorlar. Kemal Derviş ve Mehmet Ali Bayar, Amerikancı; Mesut Yılmaz ise Almancı imiş. Onlar yüzde yüz yerli malı birini istiyorlar. "AKP 2, CHP 1 milletvekili çıkarır. Sağ oylar bölünürse CHP 2 milletvekili bile çıkarabilir" diyorlar. Çünkü Erzincanlı Aleviler, oyları boşa gitmesin diye blok halinde CHP’ye oy vereceklermiş.
‘Bizi Reina’ya alırlar mı’
Erzincanlı erkekler eğlenmek için Trabzon’a Rus fahişelere gidiyorlarmış. Orada karşılaşınca da birbirlerini görmezden geliyorlarmış. Ama söz Televole’ye gelince hepsi bir ağızdan "İğrenç" diye bağrışıyor. Türk örf ve adetlerine uygun değilmiş. İnsanlar özeniyormiş. Ya onlar? Ee, merak ediyorlarmış tabii. "İçeriye basını da almıyorlar. Ne yapıyorlar içeride?" diyor biri. "Reina’nın sahibi Erzincanlıymış. Bizi içeri alır mı acaba?"
İki büyük deprem yaşayan şehirde halk dert küpü... Esnaf satış yapamıyor, gençler iş bulamıyor...
Erzincan’daki TIR etkinliğinden önce sabah şehir turundayız... Esnaf dert küpü. Kentin gelir kaynağı olarak 3. Ordu Komutanlığı ve fakülteler gösteriliyor. Yani asker ve öğrenci esnafın tek yüzünü güldüren. Tarihinde iki büyük deprem yaşayan Erzincan bugün cetvelle çizilmiş gibi düzgün caddelere, örnek yapılara, yeşil alanlara sahip bir şehir.
İş alanları daralıyor
Milliyet TIR’ında ise Erzincanlılar sıkıntılarını aktarıyor. Beden Eğitimi Öğretmeni Ertuğrul Köroğlu, gençlerin kahvehane ve internet kafelerde vakit öldürdüğünden yakınıyor.
Zeki Cahir ise, "Hayat pahalı. Etin kilosu 6 milyon lira. Esnaf siftah yapmadan dükkân kapıyor. Cildiye doktoru için Erzurum’a gönderiyorlar. Hastalar yolda perişan oluyor. Piknik yapmak bile lüks" diyor.
Nurettin Köy de, özelleştirilen iplik fabrikasının bugün düğün salonu olarak kullanıldığına dikkat çekerek, "İş alanları her geçen gün azalıyor. İnsanlar iş bulmak için göç ediyor. Erzincanlı işadamları bile buraya yatırım yapmıyor" dedi.
‘Sınava bir daha giremem’
22 yaşındaki Ercan Toprak da, üniversite sınavında 145 puan almasına karşın, ortaöğretim başarı puanının düşük olması sonucu üniversiteye giremediğini anlatıyor ve geleceğiyle ilgili olarak ne kadar umutsuz olduğunu bize şu sözlerle anlatıyor: "Bir daha sınava girecek lüksümüz yok. Çalışmak zorundayım, ancak iş bulmak o kadar kolay değil. Mecburen ya kahve köşelerinde oturacağım ya da göç edeceğim..."
İlk yayın yarın Batman’dan
CNN TÜRK, 12 Ağustos Pazartesi günü Batman’dan başlayarak, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep’e giderek seçmenin nabzını tutacak Milliyet yazarlarını izleyecek ve gelişmeleri canlı yayınlarla aktaracak. CNN TÜRK haber merkezinden Başak Çubukçu ve kameraman Alper Çakıcı, Milliyet Gazetesi yazarları Taha Akyol, Derya Sazak, Can Dündar, Serpil Yılmaz, Atilla Gökçe, Haslet Soyöz’ün Güneydoğu Anadolu’da seçmen ile buluşmasını canlı bağlantılar ile CNN TÜRK ekranına taşıyacak.