22.10.2021 - 11:25 | Son Güncellenme:
Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Brezilya'da yaşayan 26 yaşındaki Jessika Aldrey Germiniani, boyun ağrısı çekiyordu ve bu yüzden kendine rahatlatıcı bir masaj yaptırmaya karar verdi. Masaj terapisti, ona akupunktur yapmak için ısrar etti. Tedaviden saatler sonra Jessika Aldrey Germiniani, kendini acı içinde buldu ve nefesini tutmakta zorlandı. Hastaneye gittiğinde ise akciğeri söndüğü için ameliyat olmak zorunda kaldığını öğrendi. Nefes alabilmesi için akciğerine tüp takılan genç kadın yaşadıklarını, "Doktor acil ameliyata ihtiyacım olduğunu söyleyince çok korktum. Ağlamaya başladım, şoka girdim. Ardımda annesiz kalabilecek 5 yaşında bir oğlum var" ifadeleriyle anlattı.
EĞER HASTANEYE KOŞMASAYDI...
Akupunktur esnasında çok acı hissettiğini ancak terapistinin bunun prosedürün bir parçası olduğunu söylediğini belirten Germiniani, eve gittiğinde nefes darlığı hissetmeye başladığını ve uzanmaya çalıştıkça nefes darlığının artığını ifade etti. Peki, doktorunun "Eğer hastaneye koşmasaydın ölecektin" dediğini belirten geç kadının, ölümle burun buruna gelmesine sebep olan şey neydi? Akupunktur gibi uygulamaların hepsinde böylesine ölümcül vakalarla karşılaşma olasılığımız ne?
'BİR TEDAVİ KOMPLİKASYONU OLABİLİR'
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Hekimi Dr. Sinan Akkurt, bu durumu 'komplikasyon' olarak değerlendirdi. Vücudun birçok noktasında akupunktur noktası olduğunu söyleyen ve vücudun derin noktalarına akupunktur yapılabileceğini belirten Akkurt, "Kısa, uzun ve çok daha uzun iğnelerle uygulama yapmak mümkün" dedi ve bazı durumlarda da uzun iğnelerle uygulama yapılması gerektiğini belirtti. Jessica Aldrey Germiniani'nin yaşadıkları için Dr. Akkurt, akupunkturistin akciğer bölgesine yakın bir bölgeyi uyarmak amacıyla uzun bir iğne kullanmış olabileceğini söyledi.
"Bunu bir tedavi komplikasyonu olarak düşünebiliriz" ifadeleri kullanan Akkurt, "Birçok tedavide böyle durumlar yaşanabiliyor" diye konuştu. Gerek klasik tıp uygulamalarında gerekse geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) uygulamalarında komplikasyonların yaşanabileceğini belirten Akkurt, "Hata olabiliyor, tecrübe eksikliğinden olabiliyor. Bazen her şeyi düzgün yapsanız bile uygulamadan kaynaklı bir komplikasyon gelişebiliyor" açıklamasında bulundu.
'BEKLENMEYEN HADİSELER YAŞANABİLİYOR'
Böyle komplikasyonları yalnızca GETAT uygulamalarına bağlamanın yanlış olduğunu belirten GETAT hekimi Dr. Sinan Akkurt, "Komplikasyon demek, beklenmeyen sonuçlar demek. Tıpta öngörülemeyen sonuçlar maalesef oluyor. Dolayısıyla bu problemleri illa ki geleneksel ve tamamlayıcı tıbba mâl etmenin gereği yok. Belirlenmeyen komplikasyonların olması maalesef tıbbın içinde olan bir durum" ifadelerini kullanarak beklenmeyen hadiseler yaşanabileceğine dikkat çekti.
'HEMEN GİDEYİM YAPTIRAYIM GİBİ BİR TUTUMDA OLUNMAMALI'
Ayrıca Dr. Sinan Akkurt, GETAT uygulaması yaptıracak kişilerin de oldukça dikkatli olması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Bu uygulamaları yaptırırken dikkat edilmesi gereken detaylar olduğuna vurgu yapan Akkurt, kişilerin geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını zararsız görmelerinin ve "Hemen gideyim yaptırayım" gibi bir tutumda bulunmalarının doğru olmadığının altını çizdi. "Her uygulama, her hastalıkta uygulanmıyor" ifadelerini kullanan Dr. Akkurt, "Örneğin kişide kan hastalığı var ise bazı uygulamalar bu kişilere olmuyor, örneğin hacamat uygulanmaz. Kanda enzim eksikliğinden kaynaklı rahatsızlığı veya hipertiroidi olanların ozon yaptırması ise uygun değil" dedi.
'MUTLAKA BİR HEKİME YAPTIRILMALI'
Dr. Sinan Akkurt hastaların, Sağlık Bakanlığı'nın onayladığı, ruhsatı ve sertifikası olan hekimlere danışması gerektiğini vurguladı. Bu tür uygulamaların artık merdiven altı mekanlara kadar düştüğünü ve Sağlık Bakanlığı'nın buna karşı önlem aldığını söyleyen Akkurt, GETAT uygulaması yaptıracak kişilerin mutlaka bir 'hekime' yaptırması görüşünde. Bu uygulamayı yapacak hekimin de ruhsatı, sertifikası ve uygulama pratiğinin ve bilgilerinin sürekli taze olması gerektiğini vurgulayan Akkurt, "Ehil olan kişilere gidilmesi gerekiyor" dedi.
ALERJİK REAKSİYONLAR OLABİLİR, BUNUN İÇİN...
Dr. Akkurt oluşabilecek tehlikeleri de şu şekilde örneklendirdi: "Mesela bir kişi hekim dışı hacamat yaptırmaya giderse, hacamat yapan hekim dışı kişiler bazı durumlara dikkat etmeyebiliyor. Bu dikkatsizlik de Hepatit B ve Hepatit C gibi bulaşıcı hastalıklara sebep olabilir. Kanama bozukluğunun yaşandığı kan hastalığı olan bir kişiye yapılan bazı uygulamalar da problem yaratabilir. Mesela apiterapi... Apiterapi, arı iğneleriyle yapılan tedavi yönetimidir. Alerjik bir bünyede apiterapi uyguladığınızda anaflaksiye yol açabilir. O esnada hekim arkadaşın hem ehil hem de bununla ilgili takibatı olması gerekiyor. Alerjik reaksiyonlar ve vücutta istenmeyen olaylar da yaşanabiliyor. Tabii bunlar nadir de görülse yaşanabilecek şeyler."
'BÜTÜN DETAYLAR PAYLAŞILMALI'
Herkesin geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamasına başvurabileceğini ve ulaşmanın da zor olmadığını söyleyen GETAT Hekimi Dr. Sinan Akkurt'un hastalara bazı önerileri var. Bunlardan ilki, başvurulacak hekimin ruhsatlı ve işinin ehli olması. İkincisi ise hastanın, başvurduğu hekime kendisiyle ilgili tüm bilgileri anlatması. "Geçmiş yıllarda yaşadığı sağlık problemleri, beslenme şekli, kullandığı ilaçlar hatta başvuran kişinin annesinin kendine hamileyken yaşadığı risklere kadar tüm detayları hekimiyle paylaşması gerekiyor" diyen Akkurt, GETAT'çıların hastalarına bütünsel bir bakış açısıyla yaklaştığı için bunların önemli olduğunun altını çizdi. Bu sebeple de hiçbir ayrıntıyı atlamadan paylaşmakta fayda olduğunu dile getirdi.
'BAKIŞ AÇISIYLA MODERN TIPTAN AYRILIYOR'
"Son dönemlerde tıbbi birçok tartışmanın konusu olan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları, neden modern tıptan ayrılıyor?" sorusuna Dr. Sinan Akkurt, "En başta bakış açısıyla modern tıptan ayrılıyor" ifadelerini kullanıyor. "Özellikle klasik tıpta uygulanmayan destek olarak gördüğümüz ozon tedavi, hacamat tedavisi gibi tedaviler geleneksel tıp tanımlamasına giriyor" diyen Akkurt, modern tıbbın sonuca yönelik; geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın ise nedene yönelik bütünsel bir bakış açısıyla çalıştığını vurguladı.
'ALTERNATİF İFADESİNİ DOĞRU BULMUYORUM'
Modern tıp ve geleneksel tamamlayıcı tıp arasında bakış açısı farklılıkları oluşmasıyla birlikte birçok modern tıpçı, geleneksel ve tamamlayıcı tıp için 'alternatif tıp' ifadesini kullanıyor. "Alternatif tıp doğru bir ifade mi?" sorusuna GETAT hekimi Dr. Sinan Akkurt, "Tıbbın alternatifi olmaz. Tıp, tıptır" diyerek cevap verdi. Modern tıbbın bakış açısında bir eksiklik olduğunu dile getiren Akkurt, modern tıbbın belli noktalarda yeterli gelmediğini ve bazı şeyleri karşılayamadığını belirtti.
"Alternatif demek yerine bütüncül tıp demek daha doğru. Çünkü tıbbın alternatifi olmaz ama bakış açıları farklı olabilir" ifadelerini kullanan Dr. Akkurt, "Bir tanesi modern tıp bakış açısıyla etkene yönelik değil de sonuca yönelik çözüm sunar, diğeri de bütüncül yaklaşır; insanı bütün kabul ederek organların ve tüm problemlerin birbiriyle bağlantısını hesap edip temelden bir tedavi sunar. Bu sebeple bütüncül bakış açısı daha doğru. Alternatif olarak anılmasını doğru bulmuyorum. Yani tamamlayıcı denmesi bile doğru olmayabilir" ifadelerini kullandı.
'ORTA ÇAĞ'DA DA DÜNYA YUVARLAK DEYİNCE İTİRAZ ETTİLER'
Aynı zamanda GETAT Hekimi Dr. Sinan Akkurt, geleneksel ve tamamlayıcı tıp adı altında birçok kişi ozon, akupunktur ve hacamat gibi işlemler yaptığı için modern tıpçıların geleneksel tıbba negatif baktığını da belirtti. Dr, Akkurt, GETAT'ın prosedürü olmayan, bilimsel açıdan sorgulanabilirliği olan bir alan olarak görülmesine de "Orta Çağ'da da dünya yuvarlak deyince itiraz ettiler. Galileo'yu reddetmişlerdi. Bilgi eksikliğinin olması o maddenin yok olduğunu anlamına gelmez" diyerek tepki gösterdi. "Ben frekans tıbbıyla çalışıyorum. Frekans tıp denildiği zaman kabul edilmiyor ama hepimizin elinde frekansla çalışan telefon, tablet vb. birçok şey var" diyen Dr. Akkurt bunları söyleyenlerin, büyük bir kısmının tıp doktoru olduğunu ifade etti. GETAT dallarının hepsinde bilimsel çalışmalar olduğunu söyleyen Akkurt, Sağlık Bakanlığı'nın da bu bilimsel çalışmalara istinaden ilerlediğini sözlerine ekledi.
'ELMA SATAN BİRİ ARMUTU BİLMEDİĞİ İÇİN KABUL ETMİYOR'
Dr. Sinan Akkurt "Buradaki sorun bizim bunları kabul edip etmemiz değil. Ne şartlarda gördüğümüz" diyerek durumu şu şekilde açıkladı: "Örneğin klasik tıpta, modern tıp hakim. Siz tamamlayıcı tıp çalışmak istiyorsunuz ve bunun için etik kuruldan izin almanız gerekiyor. Ancak etik kurul, klasik tıpçılardan oluşuyor. Elma satan birine, armutla ilgili bilgi vermek istiyorsunuz ama elma satan biri, armudu bilmediği için kabul etmiyor gibi bir durum söz konusu."
'BAŞKA DALLARLA İLGİLİ EĞİTİMLERİMİZ EKSİK KALIYOR'
GETAT ile ilgili etik kurullarının oluşacağını ve bundan sonra daha çok bilimsel çalışmanın olacağını belirten Dr. Akkurt, "Bu işin içerisinde fark ettiğim ve farklı bir bakış açısıyla baktığım zaman gördüğüm şey, aslında tıp fakültesinde eğitim alırken başka dallarla ilgili eğitimlerimizin ne yazık ki eksik kaldığı oldu. Dolayısıyla bilmediğimiz konu üzerinden değerlendirme yapmaya kalkıyoruz. Bu başka dallarda da geçerli. Örneğin, farmasötik muhteşem bir dal. Biz tıp fakültesinde bitkilerle ilgili bir eğitim almıyoruz. Eczacılar bu eğitimi alıyor" ifadelerini kullandı.