28.08.2024 - 13:20 | Son Güncellenme:
İHA
Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos 2024 tarihinde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ı arama çalışmaları 7. gününde devam ediyor. Küçük Narin'in bulunması için Türkiye seferber olurken akıllara Tokat'ta farklı tarihlerde kaybolan iki çocuk geldi. 2015 yılında Reşadiye ilçesinde kaybolan Dursun Kağan Taşçı ve 2018 yılında Turhal ilçesinde kaybolan Evrim Atış'a ait bir ize rastlanılmadı. Dursun Kağan'dan 3 bin 165, Evrim'den ise 2 bin 242 gündür haber alınamıyor.
“DEREDE MUHTARI ARARLARKEN ÇOCUK KEMİKLERİ BULUNMUŞTU”
25 Nisan 2018 tarihinde Reşadiye ilçesi D-100 karayolu Dokuzdolanbaç Köprüsü yakınlarında meydana gelen kazada, aracının 20 metre yükseklikten Kelkit Çayı'na yuvarlanması sonucu suda kaybolan 2 çocuk babası muhtar Ayhan Cebe için Ankara'dan gelen Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri arama çalışması yapmıştı. 2 hafta süren çalışma sonucunda içerisinde çorap ve insan kemiği kalıntılarının bulunduğu çocuk ayakkabısının bulunması üzerine kemik parçalarının 29 Aralık 2015 tarihinde kaybolan 8 yaşındaki Dursun Kağan Taşçı ile 10 yaşındaki Bayram Erol'a ait olma ihtimali nedeniyle ailelerden kan örnekleri alınmıştı. Kemik parçaları ile birlikte DNA testi için aileden alınan kan örnekleri Ankara'ya gönderilmişti. DNA sonucunda kemik kalıntılarının Bayram Erol'a ait olduğu tespit edilmiş, Dursun Kağan Taşçı'nın ise izine rastlanılmamıştı. Aradan 3 bin 165 gün geçmesine rağmen Taşçı hala bulunamadı.
EVRİM'DEN 6 YIL 1 AY VE 18 GÜNDÜR HABER ALINAMIYOR
Ayrıca Tokat'ın Turhal ilçesine bağlı Yenisu köyü yaylasındaki evlerinin önünde oynadığı sırada 10 Temmuz 2018 tarihinde kaybolan 3,5 yaşındaki Evrim Atış'ı, Ankara'dan gelen ve Reşadiye ilçesinde kaybolan Bayram Erol'un kemiklerini bulan özel JAK ekibi aramıştı. İddiaya göre anne Dilek Atış, köye yakın bir noktada yaylaya kurulan çadırda kardeşinin yanına bıraktığı kızını, kısa bir süre sonra geri döndüğünde yerinde bulamamıştı. Evrim'in kaybolmasının ardından kendi imkânları ile kızını bulamayan anne ve yakınları jandarmaya haber vermiş, ihbar yapılmasının ardından jandarma ve AFAD ekipleri aylarca süren çalışmalara rağmen bir bulguya rastlayamadı.
MİNİK LEYLA'NIN 18 GÜN SONRA CANSIZ BEDENİNE ULAŞILMIŞTI
2018 yılında Ağrı'da kaybolan ve 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Leyla Aydemir olayı benzer durumlar barındırması nedeniyle yeniden hafızalarda canlandı.
Ağrı'da 15 Haziran 2018 tarihinde bayram ziyareti için ailesiyle birlikte dedesinin yaşadığı köye giden ve burada kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in bulunması için çalışma başlatılmıştı. Tüm Türkiye'nin bulunması için seferber olduğu çalışmalarda bölgedeki dere yatakları, sazlık alanlar, otla kaplı araziler, köydeki metruk yapılar, tandır evleri, ahır ve çocuğun gidebileceği bütün alanlar, kadavra köpekleri de kullanılarak aranmıştı. Kaybolduktan 18 gün sonra köye 3 kilometre uzaklıktaki Kurudere mevkisinde akarsu kenarındaki ağaçların arasında cansız bedenine ulaşılan minik Leyla'nın otopsi raporunda cilt bütünlüğünün korunduğu, kafa, göğüs ve batın boşluğunda kanama, iç organ ve büyük damar yaralanmasının tanımlanmadığı ifade edilmiş, cesedin iskelet sisteminin sağlam bulunduğu ancak çürüme nedeniyle yumuşak dokularda ayrıntılı travmatik değişim analizi yapılmadığı, istismara ve farklı bir DNA'ya yönelik herhangi bir bulguya rastlanmadığı belirtilmişti.
2'Sİ ÖZ AMCASI OLMAK ÜZERE 7 SANIK HAKKINDA DAVA AÇILDI
Leyla'nın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, 2'si öz amcası olmak üzere 7 sanık hakkında dava açıldı. Ağrı 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 2 Ekim 2021'de görülen karar duruşmasında amca Yusuf Aydemir, 'çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'çocuğa karşı cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan da 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Amca Musa Aydemir ile baba Nihat Aydemir'in kuzeni Mehmet Ali Aydemir, köylüleri Besim Dursun, eşi Hatun Dursun ile Yıldırım Artam ve eşi Ayşe Artam ise beraat etti. Hakkındaki suçlamaları reddeden Yusuf Aydemir ile ilgili karar, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi'nce bozuldu. Tüm sanıklar hakkında verilen hükümler bozulurken, sanık Yusuf Aydemir'in de tahliyesine karar verildi.